15. Ceza Dairesi 2013/28549 E. , 2016/3037 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık
Dolandırıcılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Katılan ....."in dul ve yaşlı biri olması nedeniyle evlenmek istediği ve bu isteğini çevresine de bildirdiği, bu durumdan bir şekilde haberdar olan sanık ..... ve kovuşturma aşamasında ölen ....."in, daha önceden tanımadıkları katılanın evine giderek kendisine bir kadın bulabileceklerini söyledikleri, daha sonra birlikte ....."de buluştukları, sanık ....ve ölen ....nin katılanı ..... isimli bir bayanla tanıştırdıkları, bayanla konuşmak üzere hep birlikte katılanın kızı ....."ın evine gittikleri, sanık ....."in bu iş için katılandan 1.500,00 TL para talep ettiği, katılanın paranın 1.000,00 TL"sini kızının evinde sanık ...."e verdiği, ....isimli bayanla evlenmek üzere anlaşan katılanın, bu bayanla birlikte ...."a geldikleri,...."da 3 gün beraber kaldıkları, daha sonra katılan ve.... isimli bayanın sanıkla .... ilçe merkezinde buluştukları, katılanın kalan 500,00 TL"yi de sanık ....."e verdiği, daha sonra çarşıda dolaşırken sanık ile .... isimli bayanın kalabalıktan istifade ederek ortadan kayboldukları şeklindeki olayda;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; sanık müdafiinin mahkumiyete yeterli kesin delil bulunmadığına ve atılı suçun unsurlarının oluşmadığına ilişkin temyiz itirazlarının reddine, ancak;
TCK"nın 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca 53/1-c bendindeki “velayet hakkından; vesayet ve kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan yoksunluğun“ sadece sanığın kendi altsoyu yönünden koşullu salıverilme tarihine kadar süreceği, altsoyu haricindekiler yönünden ise yoksunluğun hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar devam edeceği gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi,
Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak, yeniden yargılanmayı gerektirmeyen bu hususta, aynı kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden, hüküm fıkrasından 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümün tamamen çıkarılıp yerine, “TCK"nın 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca 1. fıkranın c bendinde yer alan kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık haklarından koşullu salıverilme tarihine, 1. fıkrada yazılı diğer haklardan cezanın infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına” ibaresinin eklenmesi suretiyle, sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 05/04/2016 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.