15. Ceza Dairesi 2013/26453 E. , 2016/3036 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Kamu kurum ve kuruluşlarının araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık
HÜKÜM : TCK"nın 158/1-d-son, 52/2-4, 53/1-2-3 ve 58/7-9. maddeleri gereğince mahkumiyet
Kamu kurum ve kuruluşlarının araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Sanığın, ...nolu dairesi için kooperatife 9.000 TL borcu olan tanık ..."ya, kooperatifte tanıdıkları olduğunu, işini 2.000 TL"ye halledebileceğini ve tapusunu almasını sağlayacağını, ancak bunun için kooperatif hissesini kendisine devretmesi gerektiğini söylediği, ..."nun da sanığa inanarak 2.000 TL verip 11/01/2008 tarihinde ...Noterliği"nden düzenlenen sözleşme ile kooperatif hissesini sanığa devrettiği, sonrasında sanığın, katılan ..."na... da bulunan kooperatif dairesinin kendisine ait olduğunu söyleyerek 20.000 TL peşin, geri kalanı taksitler halinde 57.500 TL bedelle söz konusu kooperatif hissesini ... Noterliği"nce düzenlenen 08/04/2008 tarih ve 04713 yevmiye nolu kooperatif üyelik hakkı devir sözleşmesi ile devrettiği, katılanın sanığa peşin olarak 20.000 TL verdiği, sanığın da 2-3 gün içerisinde dairenin tapusunu vereceğini söylediği, ancak aynı gün yani 08/04/2008 günü .... Noterliğin"ce düzenlenen kooperatif hisse devir sözleşmesi ile kooperatif hissesini gerçek sahibi ..."ya devrettiği iddia edilen olayda;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; sanığın bir nedene dayanmayan temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Noterlik bir kamu hizmeti olmasına rağmen, 5237 sayılı TCK’nın 158/1-d maddesinde belirtilen kamu kurumu niteliğinde olmadığından, sanığın gerçekte başkasına ait kooperatif hissesinin devrine ilişkin noterde sözleşme düzenleyerek menfaat temin etme eyleminin 5237 sayılı TCK’ nın 157/1. maddesinde düzenlenen basit dolandırıcılık suçunu oluşturacağı gözetilmeden, suç vasfında yanılgıya düşülmek suretiyle yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kabule göre de;
1- Sanığın üzerine atılı TCK’nın 158/1-d maddesinde düzenlenen kamu kurum ve kuruluşlarının, kamu meslek kuruluşlarının, siyasî parti, vakıf veya dernek tüzel kişiliklerinin araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık suçunun cezasının 2 yıldan 7 yıla kadar hapis ve beş bin güne kadar adli para cezası olduğu gözetilmeden, uygulama yeri bulunmadığı halde TCK"nın 158/1-son cümlesi gereğince sanığın 3 yıl hapis cezası ve suçtan elde edilen haksız menfaatin iki katından az olmayacak şekilde denilerek 40.000 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verilmek suretiyle fazla ceza tayini,
2- TCK"nın 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca 53/1-c bendindeki “velayet hakkından; vesayet ve kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan yoksunluğun“ sadece sanığın kendi altsoyu yönünden koşullu salıverilme tarihine kadar süreceği, altsoyu haricindekiler yönünden ise yoksunluğun hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar devam edeceği gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi,
Kanuna aykırı olup, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, 05/04/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.