14. Hukuk Dairesi Esas No: 2017/1161 Karar No: 2020/7471 Karar Tarihi: 18.11.2020
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2017/1161 Esas 2020/7471 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Ortaklığın giderilmesi davası nedeniyle mahkeme kararı verildi. Ancak davalıların temyiz başvurusu üzerine dosya incelendi ve Tebligat Kanunu'nun 21/2. maddesine göre doğrudan tebligat yapılmanın usulüne uygun olmadığı ve muhatabın savunma hakkını kısıtlayacağı belirtildi. Gerekli tebliğ işlemleri yapıldıktan sonra yeniden temyiz incelemesi yapılması için dosya mahkemesine iade edildi. Kanun maddeleri: 7201 sayılı Tebligat Kanunu, 6099 sayılı Kanun'un 19.01.2011 tarihinde değiştirilen hükümleri, Tebligat Yönetmeliği'nin 29. ve 16/2. maddeleri. Bu kanun hükümlerine göre muhatabın adres kayıt sistemindeki adresine doğrudan tebligat yapılamaz ve öncelikle bilinen/gösterilen en son adresine normal şekilde tebligat yapılmalıdır. Muhatabın bu adreste bulunmaması durumunda, tebliğ memuru araştırma yaparak tebligatın ulaşması gerekmektedir. Eğer muhatabın yeni adresi tespit edilemezse tebligat geri gönderilmelidir. Açık mavi renkli zarf kullanılarak muhatabın adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresine tebligat çıkartılması ise ancak belirli hükümler doğrultusunda yapılabilir.
14. Hukuk Dairesi 2017/1161 E. , 2020/7471 K.
"İçtihat Metni"
14. Hukuk Dairesi
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki ortaklığın giderilmesi davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen hüküm davalı ..., davalı ..., davalı ..., davalı ... ve davalı ... tarafından temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü: _ K A R A R _ 7201 sayılı Tebligat Kanunu, 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Kanunla değiştirildikten sonra, gerçek kişilere yapılacak tebligatla ilgili olarak iki aşamalı bir yol benimsenmiştir. 1)Bu kanun değişikliğine göre, muhatabın adres kayıt sistemindeki adresine, Kanunun 21/2. maddesi uyarınca doğrudan tebligat yapılması mümkün değildir. Muhataba çıkarılan ilk tebligat, öncelikle bilinen veya gösterilen en son adresine, mavi renkli zarf kullanılmaksızın ve adres kayıt sistemindeki adres olduğuna ilişkin şerh verilmeksizin Kanunun 10. maddesine göre normal bir şekilde çıkarılmalıdır. Muhatabın bu adreste bulunmaması durumunda, tebliğ memurunca Kanunun 20 ve 21. maddesinin birinci fıkrası ile Tebligat Yönetmeliğinin 29. maddesi uyarınca, muhatap lehine olan araştırmalar yapılarak tebligatın kendisine ulaşması ve bilgilendirme işlemlerinin yerine getirilmesi gerekir. 2)Muhatabın gösterilen adresten sürekli olarak ayrılması ve yeni adresinin de tebliğ memurunca tespit edilememesi durumunda, tebliğ evrakının tebligatı çıkaran mercie geri gönderilmesi gerekir. Ancak bu aşamadan sonra, Kanunun 10/2 ve Yönetmeliğin 16/2. maddeleri nazara alınarak, tebliğ evrakının açık mavi renkli zarfla, adresin muhatabın adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresi olduğu belirtilerek, Kanunun 21/2. maddesine göre tebliği mümkün olabilecektir. Tebligat Kanununun 10/2 ve 21/2. maddeleri farklı şekilde yorumlanarak, başka adresi bilinmediği gerekçesiyle muhatabın adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresine doğrudan doğruya 21/2. maddesine göre tebligat çıkartılması ve bu hükme göre tebliğ edilmesi, yukarıda belirtilen hükümlere aykırı olduğundan ve muhatabın savunma hakkını kısıtlayacağından usulüne uygun değildir. Somut olaya gelince; gerekçeli kararın davalılardan ..."in bilinen en son adreslerine tebligat çıkartılması, bu adresin tebliğe elverişli olmadığının anlaşılması veya tebliğ yapılamaması halinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresine Tebligat Kanununun 21/2. maddesine göre tebligat çıkartılması gerekirken, ilk seferde doğrudan Kanunun 21/2. maddesine göre tebliğ yapılmasının usulüne uygun olmadığı anlaşıldığından adı geçen davalının adresine 7201 sayılı Tebligat Kanunu ve Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmelik hükümlerine uygun şekilde gerekçeli kararın tebliği sağlanarak yasal temyiz süresinin beklenilmesi sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmesi için dosyanın MAHKEMESİNE İADESİNE, 18.11.2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.