16. Hukuk Dairesi 2020/1833 E. , 2020/5901 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kullanım kadastrosu sonucunda, Akdeniz İlçesi ... Köyü çalışma alanında bulunan 1275 parsel sayılı 16.359,14 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, kadastro tutanağının beyanlar hanesine, 6831 sayılı Yasa"nın 2/B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarıldığı şerhi yazılarak, ham toprak vasfıyla davalı Hazine adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı ..., taşınmazın kendi fiili kullanımında bulunduğu iddiasına dayanarak, taşınmazda lehine kulanım şerhi verilmesi istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişmeli taşınmazın tapu kaydının beyanlar hanesine, taşınmazın davacı ..."nın zilyetliğinde bulunduğu şerhinin yazılmasına, davanın niteliği gereği yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına ve davacı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına karar verilmiş; hükmün davacı vekili tarafından vekalet ücreti ve yargılama giderlerine yönelik olarak temyiz edilmesi üzerine, Dairemizin 25.05.2017 Tarih, 2016/9483 Esas, 2017/3673 Karar sayılı ilamıyla; “Mahkemece yapılan yargılama sonucunda çekişme konusu taşınmaz yönünden davacı ..."nın davası kabul edildiği ve davacı kendisini vekille temsil ettirdiğine göre, vekille temsil edilen davacı lehine 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 31. maddesi uyarınca vekalet ücreti takdir edilmesi ve vekalet ücreti dışında kalan yargılama giderlerinin ise 6100 sayılı HMK’nın 326. maddesi uyarınca aleyhine hüküm tesis edilen davalıdan tahsiline karar verilmesi” gereğine değinilmek suretiyle bozulmasına karar verilmiştir. Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda, davacının zilyetliğin tespiti ve tapuya şerhi talebi yönünden önceki günlü hükmün kesinleşmiş olması sebebiyle yeniden karar verilmesine yer olmadığına, davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan AAÜT"ye göre hesaplanan vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir. Davacı vekili ile davalı Hazine vekili tarafından temyiz kanun yoluna başvurulması üzerine hüküm, Dairemizin 17.12.2018 Tarih, 2018/4707 Esas, 7879 Karar sayılı ilamıyla; “sair temyiz itirazlarının yerinde bulunmadığı ancak, mahkemece bozma ilamına uyulduğu halde, yargılama giderlerine ilişkin olarak hüküm kurulmadığı, bu husus bozmayı gerektirmekte ise de; düzeltilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, hükmün 5. fıkrasından sonra gelmek üzere “vekalet ücreti dışında kalan yargılama giderlerinin davalı Hazine üzerinde bırakılmasına” sözcüklerinin yazılmasına ve hükmün düzeltilmiş bu şekliyle onanmasına” karar verilmek suretiyle düzeltilerek onanmakla 08.02.2019 tarihinde kesinleşmiştir. Bilahare davacı vekili 26.12.2019 havale tarihli dilekçesiyle, Yargıtay ilamında vekalet ücreti dışındaki yargılama giderinin davalı Hazineden alınarak taraflarına verilmesine karar verildiği halde, Mahkemece 1.409,45 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak kendilerine ödenmesine karar verilmediğini ileri sürerek tavzih talebinde bulunmuş, Mahkemece 25.12.2019 tarihli ek karar ile tavzih talebinin kabulüne, Mahkemenin 03.04.2018 tarihli kararının 5. fıkrasından sonra gelmek üzere “davacı tarafça yapılan ve aşağıda açık dökümü gösterilen 1.177,70 TL yargılama giderinin davalı Hazine"den alınarak davacıya verilmesine” sözcüklerinin yazılmak suretiyle hükmün tavzihine karar verilmiş ve iş bu tavzih kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye temyiz karar harcının temyiz edenden alınmasına, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 30.11.2020 gününde oybirliği ile karar verildi.