
Esas No: 2020/1777
Karar No: 2020/5900
Karar Tarihi: 30.11.2020
Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2020/1777 Esas 2020/5900 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında, ... İlçesi ... Köyü çalışma alanında bulunan 108 ada 9 parsel sayılı 1.820,95 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, Asliye Hukuk Mahkemesinde dava konusu olduğundan söz edilerek, malik hanesi açık bırakılmak suretiyle tespit edilmiştir. Davacı ... tarafından, davalılar Hazine, ... Köyü Tüzel Kişiliği ve Karayolları Genel Müdürlüğü aleyhine açılan tescil davası, davaya konu olan parsel hakkında tutanak düzenlenmiş olması nedeniyle Kadastro Mahkemesine aktarılmıştır. Kadastro Mahkemesinde çekişmeli parsel tutanağı ile dava dosyası birleştirilerek yapılan yargılama sonunda davanın reddine, taşınmazın davalı Hazine adına tesciline karar verilmiş ve bu kararın kesinleşmesinden sonra 2010 yılında yapılan güncelleme çalışmalarında taşınmazın tapu kaydının beyanlar hanesine, taşınmazın 6831 sayılı Yasa"nın 2/B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarıldığı şerhi yazılmıştır. Davacı ..., dava konusu taşınmazın kendi fiili kullanımında olduğunu ileri sürerek, taşınmazda lehine kullanım şerhi verilmesi istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, öncesi orman olan dava konusu taşınmazın, 6831 sayılı Yasanın 1744 sayılı Yasa ile değişik 2. maddesi uyarınca nitelik kaybı sebebiyle Hazine adına orman dışına çıkarıldığı, bu tür yerlerin Orman Bakanlığı’na tahsis edilmiş sayılacağından zilyetlikle iktisap edilemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Dava, 6831 sayılı Yasa"nın 2/B maddesi gereğince Hazine adına orman sınırı dışına çıkarılan taşınmazın beyanlar hanesine davacı adına kullanıcı şerhi verilmesi istemine ilişkindir. Mahallinde yapılan keşifte dinlenen yerel bilirkişi ve davacı tanıklarının, dava konusu taşınmazı öncesinde davacının babasının tahıl ekerek kullandığı, ancak kenarından yol geçince taşınmazın kullanılmaz hale geldiği, yaklaşık 30 yıldır taşınmazı kimsenin kullanmadığı ve halihazırda üzerinin ağaçlar tarafından kaplandığı yönündeki beyanlarına ve tüm dosya kapsamına göre, davacının tespit tarihi itibariyle taşınmazda zilyet olduğunu kanıtlayamadığı anlaşılmakta olup, Mahkemece, bahsedilen gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi gerekirken, dosya kapsamına uygun düşmeyen gerekçe ile yazılı şekilde red kararı verilmesi isabetsiz ise de, sonucu itibariyle doğru olan hükmün gerekçesinin DÜZELTİLMİŞ bu şekliyle ONANMASINA, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
30.11.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.