17. Hukuk Dairesi 2013/14883 E. , 2015/3303 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı maddi tazminat davasının kabulüne, manevi tazminat davasının kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
Davacılar vekili; davalıların işleteni, sürücüsü ve zorunlu mali sorumluluk sigortacısı olduğu aracın, 20.1.2011 tarihinde müvekkillerinin desteğinin kullandığı motosiklete çarparak ölümüne neden olduğunu belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, baba ... ve anne ... için 500"er TL maddi tazminatın davalı ... şirketinden 1.4.2011 temerrüt, diğer davalılardan kaza tarihinden; anne ve baba için 150.000"er TL manevi, kardeş ... için 100.000 TL manevi tazminatın sigorta şirketi dışındaki davalılardan kaza tarihinden itibaren yasal faiziyle tahsiline verilmesini talep etmiş, 18.4.2013 tarihinde talebini, anne ... için 9.561,21 TL, baba ... için 1.571,97 TL"ye yükseltmiştir.
Davalılar vekilleri, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece; bilirkişi raporu benimsenerek ıslah doğrultusunda, anne için 9.561,21 TL, baba için 1.571,97 TL maddi tazminatın sigorta şirketinden dava, diğer davalılardan kaza; anne ve baba için 10.000"er TL, kardeş için 5.000 TL toplam 25.000 TL manevi tazminatın sigorta dışındaki davalılardan kaza tarihinden itibaren yasal faiziyle tahsiline verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine vermek gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazası sonucu ölüm nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkındaki hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli de göz önünde tutularak, hak ve nesafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira, TMK."nun 4. maddesinde, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hakimin hak ve nesafete göre hükmedeceği öngörülmüştür.
Yukarıda belirtilen hususlar dikkate alındığında, davacıların tümü için takdir olunan manevi tazminatların çok düşük olduğu görülmüş ve hakkaniyete uygun bir manevi tazminata hükmedilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine, 24.2.2015 gününde oybirliğiyle verildi.