Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2013/14477 Esas 2015/3299 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/14477
Karar No: 2015/3299
Karar Tarihi: 24.2.2015

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2013/14477 Esas 2015/3299 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2013/14477 E.  ,  2015/3299 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı maddi tazminat davasının kabulüne, manevi tazminat davasının kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    Davacılar vekili; davalıların işleteni, sürücüsü ve zorunlu mali sorumluluk sigortacısı olduğu aracın, 31.8.2011 tarihinde müvekkillerinin desteğinin yolcu olarak bulunduğu motosiklete çarparak ölümüne neden olduğunu belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, baba ... ve anne ... için ayrı ayrı 10.000"er TL maddi tazminatın kaza, 20.000"er TL"den toplan 40.000 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren yasal faiziyle tahsiline karar verilmesini talep etmiş, 29.3.2013 tarihinde talebini, davacı ... için 14.388,24 TL, baba ... için 16.052,40 TL"ye yükseltmiştir.
    Davalılar vekilleri, davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece; bilirkişi raporu benimsenerek ıslah doğrultusunda, anne için 14.388,24 TL, baba için 16.052,40 TL maddi tazminatın kaza; 6.000"er TL"den toplam 12.000 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren yasal faiziyle tahsiline karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, trafik kazası sonucu ölüm nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
    Manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkındaki hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli de göz önünde tutularak, hak ve nesafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira, TMK."nun 4. maddesinde, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hakimin hak ve nesafete göre hükmedeceği öngörülmüştür.
    Yukarıda belirtilen hususlar dikkate alındığında, davacılar için takdir olunan manevi tazminatların düşük olduğu görülmüş ve hakkaniyete uygun bir manevi tazminata hükmedilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, 24.2.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.