12. Ceza Dairesi 2013/101 E. , 2014/2732 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : 2863 sayılı Kanuna aykırılık
Hüküm : 2863 sayılı Kanunun 65/b, 5237 sayılı TCK"nın 52/2, 51/1-3, 53/1. maddeleri gereğince mahkumiyet
2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanıkların mahkumiyetlerine ilişkin hükümler, sanıklar tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
2863 sayılı Kanunun, 11/11/2013 tarih, 28792 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6498 sayılı Kanun ile yapılan değişiklik öncesi yürürlükte bulunan tespit ve tescil başlıklı 7. maddesinde korunması gerekli taşınmaz kültür ve tabiat varlıklarının ve doğal sit alanlarının tespitinin Kültür ve Turizm Bakanlığının koordinatörlüğünde yapılacağı ve bu tespitlerin koruma bölge kurulu kararı ile tescil edileceği, tescil kararlarının ilanı, tebliği ve tapu kütüğüne işlenmesi ile ilgili hususların yönetmelikle düzenleneceğinin öngörüldüğü, bu amaçla çıkarılan Korunması Gerekli Taşınmaz Kültür Varlıklarının ve Sitlerin Tespit ve Tescili Hakkında Yönetmelik ile sit kararlarının ilan şeklinin kaleme alındığı, 6498 sayılı Kanunun 1. maddesi ile 2863 sayılı Kanunun 7. maddesinde yapılan değişiklik ile sit alanlarının, tabiat varlıklarının ve tek yapı ölçeğinde tescil edilen taşınmazlar da dâhil olmak üzere malikleri idarece tespit edilemeyen taşınmazların tescil kararlarının, Resmî Gazete’de yayımlanacağı ve Bakanlığın internet sayfasında bir ay süreyle duyurulacağı hükmünün getirildiği, ayrıca anılan Kanunun 3. maddesi ile 2863 sayılı Kanunun 65. maddesinde “Tescil edilen sit alanları ve korunması gerekli taşınmaz kültür ve tabiat varlıkları ile korunma alanlarının bu kanuna göre tebliğ veya ilan edilmiş olmasına rağmen yıkılmasına, bozulmasına, tahribine, yok olmasına veya her ne suretle olursa olsun zarar görmesine kasten sebebiyet verenler ile koruma bölge kurullarından izin alınmaksızın inşaî ve fiziki müdahale yapanlar veya yaptıranların, iki yıldan beş yıla kadar hapis ve beş bin güne kadar adli para cezasıyla cezalandırılacağının öngörüldüğü, gerek 2863 sayılı Kanunun 6498 sayılı Kanun ile yapılan değişiklik öncesi yürürlükte bulunan 7. maddesi ile anılan madde gereğince çıkarılan Korunması Gerekli Taşınmaz Kültür Varlıklarının ve Sitlerin Tespit ve Tescili Hakkında Yönetmelik hükümlerinin, gerekse 6498 sayılı Kanunun 1. maddesi ile öngörülen tescil kararlarının, Resmî Gazete’de yayımlanma ve Bakanlığın internet sayfasında bir ay süreyle duyurulma zorunluğunun amacının, ilgili kurul kararlarından muhataplarını haberdar etmek olduğu,
Bu Açıklamalar ışığında somut olay ele alındığında, ... Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu"nun 04.12.1998 tarih ve 3332 sayılı kararıyla 3. derece doğal sit alanı olarak tescil edilen kısım içerisinde yer alan, ... İli, ... İlçesi, .... Köyü, 122 ada 12 parsel sayılı taşınmaz üzerine sanıklar tarafından 20x5x2.40 metre ebatlarında iki adet, 11x9x2.40 metre ebatlarında bir adet, zemin kısmı betonarme diğer kısımları ise ahşap vasıfta 3 adet yapı inşa ettirdiklerinin tespiti üzerine açılan kamu davası ile ilgili olarak dosya kapsamında mevcut 23/01/2011 tarihli inşaat ve zirai bilirkişi raporunda, suça konu olan yapıların korunması gerekli taşınmaz kültür varlığına 2863 sayılı Kanunun 9 maddesi kapsamında inşai müdahale niteliğinde olduğunun belirtildiği, ..... Belediye Başkanlığı tarafından ilgili Kurul kararının hoparlör ile 1999 yılında ilanının yapıldığı, sanıkların ilanın yapıldığı bölgede yaşadıklarının gerek beyanları, gerekse MERNİS kayıtları ile sabit olduğu, kaldı ki sanıklardan ..."in .... Belediyesi"ne verdiği 26/04/2010 tarihli dilekçesine istinaden .... Belediyesi İmar İşleri Servisi tarafından düzenlenen 26/04/2010 tarihli belgede, ticari amaçlı alışveriş merkezi yapılmak istenen arazinin 3 derece doğal sit alanı sınırlarında kaldığından, bahse konu projenin Koruma Kurulunda görüşülmesi şartıyla onaylanmasına karar verilmiş olması hususu dikkate alındığında, sanıkların suça konu yerin sit alanı içerisinde yer aldığını bildikleri, buna rağmen Kuruldan izin almaksızın arazi üzerinde zemin kısmı betonarme, diğer kısımları ise ahşap vasıfta 3 adet yapı inşa ettirerek 2863 sayılı Kanunun 6. maddesi kapsamında korunması gerekli doğal sit alanına inşai müdahalede bulundukları, bu şekilde üzerlerine atılı suçu işlediklerinin tüm dosya kapsamı ile sabit olduğu, 6498 sayılı Kanunun 3. maddesi ile değişik 2863 sayılı Kanunun 65/1 maddesinde öngörülen yaptırım miktarında sanıklar lehine herhangi bir değişiklik olmadığı anlaşılmakla,
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre sanıkların, bir nedene dayanmayan temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1-5237 sayılı TCK"nın 53/1-c maddesinde belirtilen güvenlik tedbirinin, aynı maddenin 3. fıkrası uyarınca cezası ertelenen sanıklar hakkında sadece kendi alt soyları üzerindeki yetkileri bakımından uygulanamayacağının gözetilmemesi,
2-Sanıklar hakkında takdiri indirim yapılırken ve tayin edilen hapis cezası ertelenirken, denetim süresi içinde sanıkların kasıtlı bir suç işlemesi halinde cezanın kısmen veya tamamen infazına karar verileceğinin hüküm altına alınması sırasında, uygulanan kanun maddesinin gösterilmemesi suretiyle 5271 sayılı CMK"nın 232/6 maddesine muhalefet edilmesi,
Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenlerle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu konularda, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden, TCK"nın 53/1 maddesine ilişkin kısımların hükümlerden çıkartılarak “Sanığın kasten işlemiş olduğu suçtan dolayı hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak 5237 sayılı TCK" nın 53/1-a-b-c-d maddesindeki hakları kullanmaktan hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına, sanığın cezası ertelendiğinden, 5237 sayılı TCK"nın 53/3 maddesi uyarınca, aynı Kanunun 53/1-c maddesinde belirtilen kişisel hak yoksunluğunun, sadece kendi alt soyu üzerindeki yetkileri bakımından uygulanmasına yer olmadığına” cümlesinin eklenmesi, sanıklar hakkında kurulan hükümlerin 2. paragrafına “5237 sayılı TCK"nın 62/1 maddesi uyarınca”, 8. paragrafının başına “ 5237 sayılı TCK"nın 7. maddesi gereğince” ibaresinin eklenmesi suretiyle, sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükümlerin isteme uygun olarak, DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 05/02/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.