8. Hukuk Dairesi 2012/4589 E. , 2012/11656 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Tapu iptali ve tescil
... ile Hazine aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair Kastamonu 2. Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 14.12.2011 gün ve 18/496 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davacı ile davalı Hazine vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:
KARAR
Davacı; kazanmayı sağlayan zilyetlik hukuksal nedenine dayanarak kadastro çalışmaları sonucunda davalı Hazine adına tespit ve tapuya tescil edilen 118 ada 56 parsele ait tapu kaydının iptaliyle adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini istemiştir.
Davalı Hazine vekili, nizalı taşınmazın Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olup zilyetlikle kazanılamayacağını açıklayarak davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne, 118 Ada 56 parselin teknik bilirkişinin raporunda A harfi ile gösterilen 4.160,355 m2 yüzölçümlü taşınmaz bölümünün tapusunun iptali ile davacı adına tesciline, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir. Hükmün kabule ilişkin bölümü, davalı Hazine vekili, vekalet ücretine ilişkin bölümü ise davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Toplanan deliller, tüm dosya kapsamından; dava konusu 118 ada 56 parsel 24.10.2008 tarihinde yapılan kadastro çalışmaları sırasında belgesizden, devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olup, hiç kimsenin hak ve mülkiyet iddiasında bulunmadığı, ileride tarım alanına dönüştürülmesi ve ekonomik yarar sağlanması mümkün yerlerden olduğu açıklanarak ham toprak vasfında 101.277,69 m2 yüzölçümü ile Hazine adına tespit edilmiş, tutanak itiraz edilmeksizin 03.03.2009 tarihinde kesinleşerek tapuya tescil edilmiştir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine karar verilmiş ise de, yapılan araştırma ve inceleme taşınmazın önceki ve şimdiki niteliğini belirlemekten uzak olduğu gibi hüküm vermeye de yeterli bulunmamaktadır.
Şöyle ki; taşınmazın kazanmayı sağlayan zilyetliğe dayalı olarak iktisap edilebilmesi için niteliği ile kazanmaya elverişli bulunması da gerekir. Bir arazinin kullanım süresi ve niteliğini en iyi belirleme yöntemi hava fotoğraflarıdır. Bu hava fotoğraflarının kadastrodan önceki yıllara ait en az iki ayrı zamana ilişkin olması gerekir. Bu konuda sağlıklı biryargıya ulaşmak için kadastro tespit tarihi olan 2008 yılına göre 20 – 30 yıl öncesine ait (1978–1988 yılları arası) stereoskopik hava fotoğraflarının dosyada yer almış olması ve bu fotoğrafların stereoskopla incelenmesi gerektiği uzman öğretim üyelerinin yayınlarındaki görüşleri olup, bu görüş Dairenin kararlılık kazanmış içtihatlarıyla da benimsenmiştir. Ayrıca, stereoskopik çift hava fotoğrafı, bir stereoskop altında incelenirse arazinin üç boyutlu görüleceği, taşınmazın sınırlarının belirlenebileceği ve bu amaçla ekilemeyen bakir alanların net bir biçimde tespitinin yapılabilmesi olanaklıdır.
Mahkemece, yapılacak iş; ziraat mühendisi, kadastro fen elemanı, jeodezi ve fotoğrametri mühendisinden oluşacak üç kişilik uzman bilirkişi kurulu marifetiyle kadastro tespitinin yapıldığı 24.10.2008 tarihine göre 20-30 yıl öncesine ait (1978–1988 yılları arası) ve iki ayrı tarihte çekilmiş stereoskopik çift hava fotoğraflarının merciinden getirtilip stereoskop aletiyle yukarıdaki açıklamalar doğrultusunda inceleme yaptırılarak taşınmazın tespit tarihinden geriye doğru 20 yıl önce zilyet edilip edilmediğinin, niteliğinin ve kullanım süresinin, ne zaman kullanılmaya başlandığının belirlenmesine çalışılması gerekir. Tanık ve bilirkişi sözleri bilimsel esaslara göre hazırlanan bilirkişi raporlarıyla denetlenmeli, taşınmaz üzerinde tarımsal amaçlı zilyetlik başlangıç tarihi belirlenerek, bundan sonra kazandırıcı zamanaşımı yoluyla edinilmesinin mümkün olup olmadığının araştırılması, HMK.nun 290/2. maddesi uyarınca birlikte keşfe götürülecek bir fotoğrafçı aracılığıyla taşınmaz ve çevresinin yakın plan ve panaromik fotoğrafları çektirilip mahkemece onaylandıktan sonra dosya arasına konulması ve hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken eksik araştırma ve incelemeye dayanarak yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır.
Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı Hazine vekilinin temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle usul ve kanuna aykırı olan eksik incelemeye dayalı hükmün 6100 sayılı HMK.nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla HUMK.nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair hususların ve davacının temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, HUMK.nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve HUMK.nun 440/I maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 2588 sayılı Kanunla eklenen 492 sayılı Harçlar Kanununun 13/j maddesi uyarınca Hazineden harç alınmasına mahal olmadığına ve istek halinde 21,15 TL peşin harcın temyiz eden davacıya iadesine 03.12.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.