7. Ceza Dairesi 2021/4257 E. , 2021/7019 K.
"İçtihat Metni"
Resmi belgede sahtecilik ve kaçakçılık suçlarından şüpheli ... hakkında yapılan soruşturma evresi sonucunda Kahramankazan Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 19/03/2014 tarihli ve 2012/932 soruşturma, 2014/257 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara karşı müşteki şirket vekili tarafından yapılan itirazın kabulü ile anılan kararın kaldırılmasına dair mercii Ankara 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 08/05/2014 tarihli ve 2014/321 değişik iş sayılı kararı aleyhine Yüksek Adalet Bakanlığından verilen 25/02/2021 tarihli kanun yararına bozma istemini içeren dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 31/03/2021 tarihli ve KYB. 2021-30326 sayılı ihbarnamesi ile daireye verilmekle okundu.
Mezkür ihbarnamede;
Anılan merci kararı sonrası Kahramankazan Cumhuriyet Başsavcılığının 08/01/2015 tarihli ve 201/5 soruşturma, 2015/10 esas, 2015/10 iddianame sayılı iddianamesiyle sanık hakkında açılan kamu davası üzerine yapılan yargılama sonunda Ankara 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 26/10/2017 tarihli ve 2015/431 esas, 2017/390 sayılı kararı ile sanığın beraatine karar verildiği, katılanların istinaf talebi nedeniyle dosyanın istinaf aşamasında olduğu gözetilerek onaylı dosya sureti üzerinden yapılan incelemede;
5271 sayılı Kanun’un "Cumhuriyet savcısının kararına itiraz" başlıklı 173. maddesinde yer alan; “Suçtan zarar gören, kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın kendisine tebliğ edildiği tarihten itibaren onbeş gün içinde, bu kararı veren Cumhuriyet savcısının yargı çevresinde görev yaptığı ağır ceza mahkemesinin bulunduğu yerdeki sulh ceza hâkimliğine itiraz edebilir." şeklindeki düzenlemeye göre kovuşturmaya yer olmadığına dair karara karşı suçtan zarar görenin itiraz edebileceği, 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu"nun 18. maddesi uyarınca bu kaçakçılık suçlarında Gümrük İdaresinin davaya katılma hakkının bulunduğu, suçtan zarar gören anılan idareye kovuşturmaya yer olmadığına ilişkin kararın tebliğ edilmediği nazara alındığında, merciince öncelikle anılan kararın tebliğinin sağlanmasını takiben suçtan zarar gören gümrük idaresinin kovuşturmaya yer olmadığına dair karara karşı varsa itirazı üzerine bir karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmemiş ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozmaya atfen ihbar olunmuş bulunmakla Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
Suç tarihi ve ele geçen eşyanın niteliği nazara alındığında, kaçakçılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarında doğrudan zarar görenin Gümrük İdaresi olduğu, şikayetçi ... Denizcilik Gemi Acenteliği Nakliyat ve Ticaret Ltd. Şirketinin davaya katılma hakkının olmadığı, bu anlamda 19/03/2014 tarihli kovuşturmaya yer olmadığına dair karara yönelik 5271 sayılı CMK"nun 172/1. madde ve fıkrası uyarınca suçtan zarar gören Gümrük İdaresi"nin itiraz hakkının bulunduğu, itiraz hakkı olmayan şikayetçi ... Denizcilik Gemi Acenteliği Nakliyat ve Ticaret Ltd. Şirketinin itirazı üzerine merciince itirazın kabulü ile kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın kaldırılmasına karar verilerek dava açılmasının mümkün olmadığı gözetilerek, sanık ... hakkında kaçakçılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından usulüne uygun olarak açılmış bir dava bulunmamakta ise de, yerel mahkemece yapılan yargılama sonucunda 26.10.2017 tarih ve 2017/390 karar nolu kararının Gümrük İdaresi tarafından istinaf edilerek yasa yolu incelemesinde bulunduğu, dolayısıyla kanun yararına bozma talebine konu itirazın İstinaf Dairesince değerlendirilebilecek bir konu olması nedeniyle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma istemine dayanan ihbarname içeriği yerinde görülmediğinden CMUK"nun 309. maddesi uyarınca kanun yararına kararın bozulmasına dair talebinin REDDİNE, 26.05.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.