Esas No: 2021/920
Karar No: 2022/14230
Karar Tarihi: 07.09.2022
Yargıtay 2. Ceza Dairesi 2021/920 Esas 2022/14230 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık, iş yeri dokunulmazlığının ihlali ve mala zarar verme suçlarından mahkum edilmiştir. Ancak, adli para cezası nedeniyle mala zarar verme suçu hükmünün temyizi mümkün değildir. Ayrıca, mağdurun şikayetinden vazgeçtiği için sanık hakkında mala zarar verme suçuna ilişkin hükümler bozulmuştur. İş yeri dokunulmazlığı suçu yönünden ise suça konu yerin ticari faaliyet gösterilen iş yeri niteliği taşımadığı ve suç unsurlarının oluşmadığı için sanıkların beraatleri gerekmektedir. Sanık hakkındaki tekerrür hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağına dair değerlendirme yapılması gerektiği de belirtilmektedir. Kanun maddeleri olarak ise, 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun geçici 2. maddesi, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 73/6. maddesi ve Tekerrür hükümleri için TCK 106/1-1. madde ve CMK 253. madde anılmıştır.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : İş yeri dokunulmazlığının ihlali, mala zarar verme
HÜKÜM : Mahkumiyet
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
1-Sanık ... hakkında mala zarar verme suçundan kurulan hükmün yapılan temyiz incelemesinde;
Hükmolunan adli para cezasının miktar ve türüne göre; 14.04.2011 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 31.03.2011 tarih ve 6217 sayılı Yasanın 26. maddesi ile 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun'a eklenen geçici 2. maddesi gereğince doğrudan hükmolunan 3.000 TL dahil adli para cezasına mahkumiyet hükümlerinin temyizi mümkün olmadığından sanığın temyiz isteğinin 1412 sayılı CMUK’nın 317. maddesi gereğince istem gibi REDDİNE,
2-Sanık ... hakkında mala zarar verme suçu ile sanıklar ... ve ... hakkında iş yeri dokunulmazlığının ihlali suçundan kurulan hükümlerin yapılan temyiz incelemesinde;
1-Soruşturulması ve kovuşturulması şikayete bağlı olan mala zarar verme suçuna ilişkin olarak mağdur ...’nın dosyaya karardan sonra sunduğu 21/07/2020 tarihli dilekçe ile şikayetten vazgeçtiği anlaşılmakla 5237 sayılı TCK’nın 73/6. maddesi gereğince sanık ...’a şikayetten vazgeçmeyi kabul edip etmediği sorularak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesi,
2-Müştekinin suça konu yeri 2012 yılında kiraladığı ancak suç tarihinden 5-6 ay öncesinden itibaren kirayı, elektrik, su ve vergi borçlarını ödemediği, hatta bu nedenle sanıkların babası ...'un müştekiyi icraya da verdiği, yine suç tarihinden 2 ay öncesinden itibaren de müştekinin Gölhisar ilçesine gelip gitmediği, iş yerinin içindeki eşyalarla birlikte kapalı vaziyette olduğunun anlaşılması karşısında; suça konu yerin, suç tarihi itibarıyla ticari faaliyet gösterilen iş yeri niteliğinde bulunmadığı ve bu nedenle atılı suçun unsurlarının oluşmadığı gözetilmeden, sanıkların üzerlerine atılı iş yeri dokunulmazlığının ihlali suçu yönünden beraatleri yerine yazılı şekilde mahkumiyetlerine karar verilmesi,
3-Kabule göre de; sanık ...’un tekerrüre esas alınan Gölhisar. Sulh Ceza Mahkemesi'nin 2009/57 Esas - 2010/127 Karar sayılı, 05.12.2013 tarihinde kesinleşen mahkumiyetine konu suçun TCK'nın 106/1-1. maddesinde yazılı tehdit suçuna ait olduğu ve CMK'nın 253. maddesinde 6763 sayılı Kanun ile yapılan değişiklik sonrası uzlaştırma kapsamına alındığının ve sanığın başka da tekerrüre esas alınabilecek sabıkası olmadığının anlaşılması karşısında, tekerrüre esas alınan bu ilâm sebebi ile uyarlama yargılaması yapılarak sonucuna göre sanık hakkında tekerrür hükümlerinin uygulanma koşullarının değerlendirilmesinin gerekmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanıkların temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin isteme uygun olarak BOZULMASINA, 07.09.2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.