15. Ceza Dairesi 2015/14946 E. , 2016/2975 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Antalya .. Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma
Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan sanıklar hakkında verilen mahkumiyet hükümleri o yer Cumhuriyet savcısı, katılanlar vekili ve sanık müdafii tarafından temyiz edillmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Güveni kötüye kullanma suçunun oluşabilmesi için; failin bir malın zilyedi olması, malın iade edilmek veya belirli bir şekilde kullanmak üzere faile rızayla tevdi ve teslim edilmesi, failin kendisine verilen malı, veriliş gayesinin dışında, zilyedi olduğu malda malikmiş gibi satması, rehnetmesi, tüketmesi, değiştirmesi veya bozması ve benzeri şekillerde tasarrufta bulunması ya da devir olgusunu inkar etmesi şeklinde, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.
Şikâyetçilere ait işyerinde çalışan sanığın, 03.01.2006-03.04.2007 tarihleri arasında şirketin banka hesaplarına ait internet bankası şifrelerini onların bilgi ve rızaları dışında kullanarak kendisine ait telefon faturaları ile kredi kartı borçlarını EFT yoluyla ödemek suretiyle 1.302,28 TL’yi uhdesine geçirmesi şeklindeki eyleminin, hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu oluşturduğuna dair mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Bozmaya uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, Cumhuriyet savcısı, katılan vekili ile sanık müdafiinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Hapis cezasının alt sınırdan tayin edilmesine rağmen, adli para cezasının belirlenmesi sırasında, yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeksizin, aynı gerekçeye dayanılarak tam gün sayısının asgari hadden uzaklaşılması suretiyle sanık hakkında fazla ceza tayin edilmesi,
Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenlerle 5320 sayılı Kanun’un 8. maddesine istinaden halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılanmayı gerektirmeyen bu hususta, aynı kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, anılan maddenin verdiği yetkiye istinaden hüküm fıkrasından, sanık hakkında uygulanan adli para cezasına ilişkin sırasıyla “30 tam gün”, “37 tam gün”, “30 tam gün” ve “600,00 TL" adli para cezası terimlerinin çıkarılarak yerlerine sırasıyla "5 gün", “6 gün, “5 gün” ve “100,00 TL" ibarelerinin eklenmesi suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun olan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 04.04.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.