11. Hukuk Dairesi 2017/3695 E. , 2019/827 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ... BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada ... .... Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 28/.../2016 tarih ve 2014/347 E. - 2016/538 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin kabulüne dair ... Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi’nce verilen .../05/2017 tarih ve 2017/430-2017/469 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalılar vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin TPMK nezdinde de tescilli markaları kapsamında 09, ..., 14, 18, 20, ..., ..., ... ve 27. sınıf emtialarda tescilli bulunan “at üstünde polo oynayan insan” figürünü içeren şekil markasının 35. sınıf hizmetlerde tescili için TPMK nezdindeki 04.11.2011 tarih ve 2011/90246 sayılı marka başvurusunda bulunduğunu, müvekkilinin başvurusuna davalı şirket tarafından diğer davalı TPMK nezdinde itiraz edildiğini, Markalar Dairesi Başkanlığı"nca itiraza mesnet 20.8.1993 tarih ve 143105 sayılı “şekil” ibareli markanın farklı emtiaları kapsadığı gerekçesiyle söz konusu itirazın reddedildiğini, ancak davalı şirketin bu karara itirazını inceleyen ...’nın 9.6.2014 tarihli 2014-M-9012 sayılı kararı ile “Müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için dokunmuş veya dokunmamış kumaşlar, ev tekstil ürünleri (bayraklar, flamalar, mendiller dahil) mallarının bir araya getirilmesi hizmetleri; (belirtilen hizmetler perakende, toptan satış mağazaları, elektronik ortamlar, katalog ve benzeri diğer yöntemler ile sağlanabilir.)” için müvekkilinin marka başvurusunun reddedildiğini, müvekkilinin “at üstünde polo oynayan insan” figürlü marka üzerinde öncelik hakkı bulunduğunu ve gerçek hak sahibinin müvekkili olduğunu, müvekkilinin bu markası ile redde mesnet markanın bütünüyle farklı olduğunu, tüketiciler nezdinde ayırt edicilik kazandığını, taraf markalarının WIPO başta olmak üzere birçok ülkede aynı/benzer emtia ve hizmetlerde tescil edildiklerini, her iki şirketin de tescilli oldukları emtia ve hizmetlerde mezkur markalarını kullanmakta olduklarını, başta menşe ülke ... olmak üzere WIPO ve Paris Sözleşmesine taraf birçok ülkede tescilli bulunan ./..
müvekkili markası için yapılan tescil başvurusunun reddine dair TPMK kararının uluslararası anlaşma hükümlerine aykırılık içerdiğini, müvekkili markasının tanınmış marka olduğunu, markalardaki genel bütünlük göz ardı edilerek benzerlik yaratılamayacağını, emsal yargı karar kararlarına göre de; tarafların birbirlerinden haberdar olacak şekilde ve eşzamanlı olarak markaları kendi iştigal alanlarında kullanmalarına rağmen bu kullanımları sırasında aralarında bir iltibas doğmamış ise bu durumun markalar arasında fiilen iltibasın gerçekleşmesinin ve tarafların birbirlerinin bilinirliğinden yararlanmalarının imkansız olduğunu göstereceğini, müvekkilinin fiilen kullanmakta olduğu markasının tescilinin, açıklayıcı tescil olduğunun kabulü gerektiğini ileri sürerek ...’nın 2014-M-9012 sayılı kararının iptali ile marka başvurusunun müvekkili adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ... ve Marka Kurumu vekili, müvekkili Kurum kararının usul ve yasaya uygun bulunduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı şirket vekili, müvekkilinin 1967 yılından itibaren ..."de, 1983 yılından beri de Türkiye"de "POLO" markalarını kullandığını, dava konusu markaların benzer olduğunu, mevcut yasal düzenlemeler çerçevesinde tescilli bir marka var iken aynı veya benzer bir markanın tescilinin yapılamayacağını savunarak, davanın reddini istemiştir.
İlk derece mahkemesince tüm dosya kapsamına göre, davacının başvurusu ile davalı şirketin redde mesnet gösterilen 143105 sayılı markasının benzer olduğu, benzer mal ve hizmetleri kapsadıkları, aralarında 556 sayılı KHK’nın 8/1-b maddesi hükmü anlamında iltibas tehlikesinin bulunduğu, davacı tarafın 556 sayılı KHK’nın 8/... ve 8/4 maddesine dayalı iddia ve taleplerinin huzurdaki davada davacı lehine uygulanabilirliğinin bulunmadığı, marka tescilinde öncelik ve teklik ilkesi bulunduğundan, davacı tarafça ileri sürülen bu iddialar somut olayda TPMK nezdinde işlem gören davacı başvurusunun tesciline cevaz verecek mahiyette haklar bahşetmediği, dava konusu marka başvurusu açısından davacının önceki tescillerinden kaynaklanan bir müktesep hakkının da bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince tüm dosya kapsamına göre, taraflara ait markalar herhangi bir kelime unsuru içermediğinden, markalarda tüketici algısını görsel anlamda uyaran esas unsurun, "at üzerinde polo oynayan insan figürleri" olduğu, davacıya ait markada, iki adet at ve iki adet insan figürü yer almakta iken, davalı şirkete ait markada, tek at ve tek insan figürü bulunduğu, yine davacının marka başvurusunu oluşturan şekil unsuru, farklı çizgiler ve bunların yönleri itibariyle üç boyutlu bir kompozisyon görünümünde iken, davalı markaları siyah beyaz ve tek boyutlu bir şekil görünümde olduğu dolayısıyla bir bütün olarak yapılan incelemede, taraf markalarının genel görünüş açısından benzer çağrışımlar yaratmadığı ve 556 sayılı KHK"nın 8/1-b maddesi anlamında benzer olmadığı sonucuna varıldığı, ayrıca davacının aynı şekil markalarının, davalı şirketin şekil markalarının varlığına rağmen, 1980 yılından beri ..."de, 07.01.1999 yılından beri OHIM nezdinde, 04.03.2009 tarihinden beri de WIPO nezdinde tescilli olması ve her ne kadar davacının işbu dava konusu marka tescil başvurusu ile farklı sınıflarda olsa da TPMK nezdinde ..., 14, 18, 20, ..., 27. sınıflarda tescilli 1999/1453, 2006/49192, 2008/4020, 2011/96644 ve 2011/96728 numaralı markalarının, davalı şirketin işbu davaya konu itirazında dayandığı ve 08, 09, 14, 16, 18, ..., ..., ..., 27. sınıflarda tescilli markalarına rağmen varlığını sürdürmesi de bu sonucu desteklediği gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusu yerinde görülmekle kabulü ile HMK"nın 353/1-b-.... maddesi gereğince ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davacının davasının kabulüne, davalı ..."nın 2014/M-9012 sayılı kararının iptaline karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı, davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
Dava konusu başvuru ile redde mesnet davalı adına tescilli olan markayı oluşturan işaretler "at üzerinde polo oynayan insan" figüründen oluşan şekil markasıdır. Dairemiz yerleşik kararlarında da ifade edildiği üzere, 556 sayılı KHK 8/1-b bendi uyarınca yapılan değerlendirme markaların baskın unsuru da gözönüne alınmak suretiyle markayı oluşturan işaretlerin üzerinde kullanılacağı mal ve hizmetlerin ortalama tüketicileri nezdinde bir bütün olarak bıraktıkları izlenim dikkate alınarak belirlenmesi gerekir. Somut uyuşmazlıkta, davaya konu markanın kullanılacağı 35. sınıf hizmet kapsamındaki sayma suretiyle belirtilen "Dokunmuş veya dokunmamış kumaşlar, ev tekstili oronleri (bayraklar, flamalar, mendiller dahil)" malları ile redde mesnet markanın kapsamında yer alan .... sınıfa ait kumaşlar ve muhtelif ev tekstili ürünlerinin benzer tür mal ve hizmetler niteliğinde olduğu, bu suretle her iki markanın kullanılacağı mallar bakımından ortalama tüketiciler zihminde baskın olarak ve figürler arasındaki ayrıntılardan ziyate "at üzerinde polo oynayan insan" figürü izlenimi bırakacağı göz önüne alınacağından, söz konusu genel izlenim itibariyle işaretler arasında 556 sayılı KHK 8/1-b bendi anlamında iltibas tehlikesi oluşacağının kabulü gerektiği halde yazılı gerekçeyle davanın kabulü ile ... kararının iptali doğru görülmediğinden, temyize konu Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak kaldırılmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalılar vekillerinin temyiz istemlerinin kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA, HMK"nın 373/.... maddesi uyarınca dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesi"ne gönderilmesine, ödedikleri peşin temyiz harcının istekleri halinde temyiz edenlere iadesine, 05/02/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.