Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/2769
Karar No: 2014/5659

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2014/2769 Esas 2014/5659 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2014/2769 E.  ,  2014/5659 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı Hazine ve davalılar ..., ... ve arkadaşları vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Kadastro sırasında ... Köyü 101 ada 1063, 1067, 1075, 1076, 1077, 1097, 1098, 1100, 1103, 1105, 1106, 1107, 1108, 1109, 1111 ve 1112 parsel sayılı taşınmazlar, Temmuz 1985 tarih ve 1 sıra nolu tapu kaydı uygulanarak arsa niteliği ile, 101 ada 1062 parsel sayılı taşınmaz, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle tarla niteliği ile davalılar adına tesbit edilmiştir.
    Davacı Hazine, taşınmazların devletin hüküm ve tasarrufu altındaki taşlık, kayalık ve çalılık yerlerden olduğunu, zilyetlik koşullarının oluşmadığını ileri sürerek dava açmıştır.
    Mahkemece; 101 ada 1062, 1063, 1067, 1098, 1103, 1105, 1106, 1107 ve 1109 sayılı parseller yönünden davanın reddine, 1111 sayılı parsel yönünden kısmen kabulüne karar verilmiş, hükmün Hazine tarafından temyiz edilmesi üzerine 7. Hukuk Dairesi tarafından bozulmuştur.
    Hükmüne uyulan Yargıtay 7. Hukuk Dairesinin ortak bozma kararlarında özetle; “Davacı Hazine, devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğu iddiasıyla dava açtığından, çekişmeli taşınmazın orman olup olmadığının araştırılması, dayanağı olan tapu kaydının yöntemince uygulanması ve zilyetlik yönünden araştırma yapılarak oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi” gereğine değinilmiştir.
    Dava konusu 101 ada 1075, 1077, 1097, 1100 ve 1108 sayılı parseller yönünden davanın reddine, 1112 sayılı parsel yönünden kısmen kabulüne ilişkin verilen kararların Hazine tarafından temyiz edilmesi üzerine 20. Hukuk Dairesince bozulmuştur.
    Hükmüne uyulan Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin ortak bozma kararlarında özetle; “Mahkemece, eski tarihli memleket haritası, hava fotoğrafları ve varsa amenajman planı ilgili yerlerden getirtilip, önceki bilirkişiler dışında halen Çevre ve Orman Bakanlığı (Orman ve Su İşleri Bakanlığı) ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman serbest orman mühendisleri arasından seçilecek iki orman yüksek mühendisi, bulunamaması halinde iki orman mühendisi bir harita mühendisi bulunamaması halinde bir fen elemanı yardımıyla taşınmaz başında keşif yapılmalı, kişilerin dayandığı Temmuz 1985 tarih ve 1 sıra nolu tapu kaydının revizyon gördüğü parsellere yönelik olarak açılan ve derdest olan dava dosyalarının keşifleri ile temyize konu dosyanın keşifleri birlikte yapılmalı, keşifte; eski tarihli memleket haritası, hava fotoğrafları ve varsa amenajman planı çekişmeli taşınmaz ile birlikte tapu kaydının revizyon gördüğü parsellere ve çevre araziyede uygulanmak suretiyle taşınmazların öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; bu yöntemle yapılan orman araştırması sonucu, çekişmeli taşınmazların kısmen veya tamamen orman sayılmayan yerlerden olduğunun belirlenmesi halinde bu kez, dayanak Temmuz 1985 tarih ve 1 sıra nolu tapu kaydı yerel bilirkişi yardımıyla ve kadastro fen bilirkişi marifetiyle zemine uygulanmalı, tapu kaydının kapsamı 3402 sayılı Kanunun 20. maddesine uygun olarak belirlenmeli, bilinmeyen sınırlar
    bulunduğu takdirde bu konuda taraflara tanık dinletme olanağı sağlanmalı, bilirkişi ve tanıklardan her sınır hakkında ayrıntılı ve inandırıcı bilgi alınmalı, tapu kaydı çevre komşu parsellerin tutanakları ve dayanaklarını teşkil eden tapu ve vergi kayıtlarıyla birlikte uygulanmalı; hudutların birbirlerini ne okuduğu, komşu parsellerin tutunak ve dayanak belgelerine bakılarak denetlenmeli, çekişmeli taşınmazların tapu kaydı kapsamında kalıp kalmadığı raporda tartışılmalı; keşif ve uygulama bilirkişilerinin düzenleyecekleri müşterek krokiye ayrı ayrı renklerle yansıtılmalı; tapu kaydının miktar fazlasının bulunup bulunmadığı üzerinde durulmalı, usûlî kazanılmış hak ilkesi de gözetilerek oluşacak sonucuna göre bir karar verilmeli...” denilmiştir.
    Bozma kararlarına uyulduktan sonra dava dosyaları birleştirilerek yapılan yargılama sonucunda mahkemece; davanın kısmen kabulü ile dava konusu 101 ada 1075, 1076, 1077, 1098, 1100, 1103, 1105, 1106, 1107, 1108 ve 1109 sayılı parsellerin tamamının, 101 ada 1062 sayılı parselin (B) harfi ile işaretli 6052,24 m2 yüzölçümlü bölümünün çalılık niteliğiyle Hazine adına, 101 ada 1062 sayılı parselin (A) harfi ile işaretli 7197,20 m2"lik kısmı ile 1063, 1067, 1097, 1111 ve 1112 sayılı parsellerin tesbit gibi tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davacı Hazine ve davalılar ..., ... ve arkadaşları vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, kadastro tesbitine itiraza ilişkindir.
    Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede 14.12.2005 tarihinde ilân edilen orman kadastrosu ve 2/B madde uygulaması vardır.
    İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi tarafından eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırmada, çekişmeli 101 ada 1062 sayılı parselin (A) harfi ile işaretli 7197,20 m2"lik kısmı ile 1063, 1067, 1097, 1111 ve 1112 sayılı parsellerin orman sayılmayan yerlerden olduğu anlaşıldığına ve tespitin dayanağı Temmuz 1985 tarih ve 1 sayılı tapu kaydının kapsamında kaldığı ve davalıların bu taşınmazlar üzerinde zilyet olduğu belirlenerek bu parseller yönünden Hazinenin davasının reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığına göre Hazinenin temyiz itirazlarının reddine; davalılar vekilinin temyiz itirazlarına gelince; hükme esas alınan ziraat bilirkişi raporuna göre çekişmeli 101 ada 1075, 1076, 1077, 1098, 1100, 1103, 1105, 1106, 1107, 1108 ve 1109 sayılı parseller ile 101 ada 1062 sayılı parselin (B) harfi ile işaretli 6052,24 m2 yüzölçümlü bölümünün taşlık ve çalılık olduğu, bu taşınmazlar üzerinde davalıların zilyetliğinin bulunmadığının bildirildiği, davalıların dayandığı Temmuz 1985 tarih ve 1 sayılı 36747 m2 yüzölçümlü tapu kaydının kadastro sırasında 101 ada 1062 ilâ 1113 sayılı parsellere revizyon gördüğü, bu davanın konusu olmayan revizyon parsellerinin malikleri adlarına kesinleştiği, tapu kaydının sınırlarına göre davalı taşınmazlara uyduğu bildirilmiş ise de, miktarının çok üzerinde revizyon gördüğü ve dava dışı parsellerin miktarlarının dahi tapu kaydı miktarından fazla olduğu, 3402 sayılı Kanunun 20/B maddesinde, “Harita, plan ve krokiye dayanmayan kayıt ve belgelerde belirtilen sınırlar mahalline uygulanabiliyor ve bu sınırlar içinde kalan yer hak sahibi tarafından kullanılıyor ise, kayıt ve belgelerde gösterilen sınırlar esas alınarak tesbit yapılır.” hükmü gereğince, davalı taşınmazlarda herhangi bir kullanım olmadığından bu parseller yönünden davanın kabul edilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Kanunun 16. maddesi ile 3402 sayılı Kanuna eklenen 36/A maddesi gereğince davalılardan onama harcı alınmasına yer olmadığına ve yatırdıkları temyiz harcının istek halinde iadesine, Hazineden harç alınmasına yer olmadığına 26.05.2014 günü oy birliği ile karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi