Trafik güvenliğini tehlikeye sokma - Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2013/24499 Esas 2014/2707 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
12. Ceza Dairesi
Esas No: 2013/24499
Karar No: 2014/2707
Karar Tarihi: 05.02.2014

Trafik güvenliğini tehlikeye sokma - Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2013/24499 Esas 2014/2707 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Bu mahkeme kararı, trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan sanığın beraatine dairdir. Sanık müdafii, dosyaya vekaletname ibraz etmediği için vekalet ücreti istemi reddedilmiş ve yapılan yargılamada suçun kanuni unsurlarının oluşmadığı kabul edilerek beraat kararı verilmiştir. Ancak muhalif şerh düşülmüş ve sanığın müdafisi olduğundan şüphe bulunmayan durumlarda hak ettiği müdafilik ücretinin sanığa ödenmesi gerektiği belirtilmiştir.
Kanun Maddeleri:
- Ceza Muhakemesi Kanunu (CMK) m.150/1
- CMK m.2/f
- Askeri Mahkemeler Kanunu (353 sayılı K) m.86/1-2
- Türk Ceza Kanunu (TCK) m.6/1-1
12. Ceza Dairesi         2013/24499 E.  ,  2014/2707 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Sulh Ceza Mahkemesi
    Suç : Trafik güvenliğini tehlikeye sokma
    Hüküm : Beraat


    Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan sanığın beraatine ilişkin hüküm sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Sanık müdafinin dosyaya vekaletname ibraz etmediği anlaşıldığından, vekalet ücreti isteminin reddine karar verilerek yapılan incelemede;
    Yapılan yargılama sonunda yüklenen suçun kanuni unsurlarının oluşmadığı gerekçesi gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan sanık müdafinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle beraata ilişkin hükmün isteme kısmen uygun olarak ONANMASINA, 05.02.2014 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

    MUHALEFET ŞERHİ

    Sanık soruşturma aşamasında jandarma ve Cumhuriyet savcısı huzurundaki savunmasının müdafii Av. ... huzurunda yapmış, kovuşturma aşamasında da sanığın müdafisi olduğunu söyleyen Av. ...., sanığın gıyabında müdafisi olarak duruşmalara katılmıştır. Yargılama sonunda sanık beraat ettiğine göre de Av. Asgari Ücret Tarifesi 13/5.maddesi gereğince de sanık lehine vekâlet ücretine hükmedilmesi gerekir.
    Ceza Yargılama sistemimizde müdafi sanığın vekili değildir. Şüpheli veya sanığa savunmasını yaparken hukuki anlamda yardımcı olan kişidir. Bundan dolayı gerek Ceza Muhakemesi Kanunu, gerek Av.Kanunu savunma talep eden, yardım isteyen durumunda olan sanık, şüpheli ve suçtan zarar görene bir külfet olan vekâlet verme zorunluluğu yüklememiştir.
    Bilakis her isteyen sanığa neredeyse müdafii atanmasını kabul edecek bir sistemi benimsemiştir (CMK, 150/1). Ancak bazı işlemleri yapabilmesi için avukatın vekâlet alması gerekebilir. Hâkimin veya Cumhuriyet savcısının müdafilik konusunda aradıkları, gerçekten müdafii olduğunu söyleyen kişinin avukat olup olmadığı ve sanık ile arasındaki ilişkinin varlığını tespitten ibarettir.
    Ceza adalet sistemimiz müdafii olmak için avukat olmayı aramasına rağmen (CMK, m.2/f) savunmaya verdiği önem dolayısıyla avukat olmayan bazı kimselerin bile ceza yargılamasında müdafii olmalarını bile kabul etmiştir.
    Bunlar, askeri mahkemelerde olmak üzere;
    “1-Dava vekilleri (353 sayılı K, m.86/1)
    2-Askeri mahkemenin bulunduğu yerde avukatlık veya dava vekilliği etmeye kanunen yetkili kimse yoksa, hukuk fakültesini bitirmiş subaylar (Askeri hâkim ve askeri savcı ile yardımcıları hariç) ve bunlar da yoksa diğer subaylar. “dır. (353 sayılı K, m.86/2)
    Yargı görevi yapanlar arasında sayılan avukatın (TCK, m.6/1-1) ceza muhakemesi sürecinde müdafi olarak toplumsal savunma makamını temsil etmesi dolayısıyla, verdiği hukuki yardımın maddi karşılığını alması gerekir. Bundan dolayı dosyamıza konu olayda olduğu gibi, sanığın müdafisi olduğundan şüphe bulunmayan durumlarda hak ettiği müdafilik ücretinin sanığa ödenmesi gerektiğini düşündüğümüzden, sayın çoğunluğun vekâletname bulunmadığından ücret ödenmemesi gerektiğine dair görüşüne katılmıyoruz.









    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.