Abaküs Yazılım
15. Ceza Dairesi
Esas No: 2013/28351
Karar No: 2016/2966
Karar Tarihi: 04.04.2016

Dolandırıcılık - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2013/28351 Esas 2016/2966 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Sanıklar, mağdurun aracına alıcı olarak kaydederek aracın eşinin üzerine alınacağını söylemişlerdir. Daha sonra, noter tarafından buluşma için ayrılan sanıkların, parayı almak için bankaya gideceklerini söyleyerek mağduru sanıkların evine götürdükleri ve burada diğer sanıkla birlikte oldukları anlaşılmaktadır. Mağdurdan aracın kati satış sözleşmesini imzalamasını isteyen sanıklar, parayı almak için bankaya gittiklerini s öylemelerine rağmen mağduru oyalayarak parayı getirmedikleri anlaşılmaktadır. Sonrasında mağdura senet veren sanıklar, mağdurun şikayeti üzerine aracın iadesinin sağlanması sonrasında dolandırıcılık suçundan mahkum edilmiştir.
Dolandırıcılık suçu TCK’nın 157/1, 168/1, 52/2-4, 53/1 maddeleri uyarınca suç olarak kabul edilir. Anayasa Mahkemesi'nin verdiği 08.10.2015 tarihli ve E.2014/140, K.2015/85 sayılı kısmi iptal kararına göre TCK’nın 53.maddesinin (1), (2) ve (4) numaralı fıkralarıyla ilgili koşullar oluşması halinde infaz aşamasında gözetilmesi gerektiği belirtilmektedir. TCK’nın 53.maddesinin 3.fıkrası uyarınca 53/1-c bendindeki “velayet hakkından; vesayet ve kayyıml
15. Ceza Dairesi         2013/28351 E.  ,  2016/2966 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Dolandırıcılık
    HÜKÜM : TCK"nın 157/1, 168/1, 52/2-4, 53/1 maddeleri gereğince mahkumiyet

    Dolandırıcılık suçundan sanıkların mahkumiyetine ilişkin hükümler sanıklar tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    5237 sayılı TCK’nın 53.maddesinin (1), (2), ve (4) numaralı fıkralarıyla ilgili olarak Anayasa Mahkemesi"nin verdiği 08.10.2015 tarihli ve E.2014/140, K.2015/85 sayılı kısmi iptal kararının, 24.11.2015 tarihli Resmi Gazete‘de yayımlanarak yürürlüğe girdiğinden koşulları oluşması halinde infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
    Sanıkların kendilerini ... ve ... olarak tanıtarak mağdur ...’in adına kayıtlı “...” plaka sayılı aracına alıcı oldukları, sanıkların mağdur ile buluşarak sanıklardan ...’in aracını eşinin üzerine alacağını, eşinin evde beklediğini söylediği, sanık ..., mağdur ve mağdurun arkadaşı olan tanık ... ile birlikte ...’in evine gittikleri, eşi olarak tanıttığı ... ile tanıştıkları, evde diğer sanık ...’in de bulunduğu, hep birlikte ... Noterine gittikleri, bu esnada sanıkların parayı almak için bankaya gideceklerini söyleyerek noterde tekrar buluşmak üzere ayrıldıkları, mağdurun ise parasının getirileceği düşüncesi ile aracın kati satış sözleşmesini imzaladığı ve noterde beklemeye başladıkları mağduru arayan sanıklar ... ve...’in banka ile noter arasının uzak olduğunu, ev daha yakın olduğu için eve gitmelerini mağdurdan istedikleri, bunun üzerine mağdurun parayı almak üzere sanıklara ait eve gittiği, sanıkların paralarının gelmediğini, ertesi gün ödeyeceklerini söyledikleri, bunun yerine 21/11/2006 ödeme tarihli 13.500,00TL bedelli senedi verdikleri, ayrıca mağdurun parayı almadığına dair şahitler huzurunda protokol imzaladıkları, sonrasında sanık ...’in mağduru arayarak parayı bulamadığını söyleyip ödemeyi 23/11/2006’dan evvel yapamayacağını bildirdiği bu şekilde oyaladıkları, mağdurun şikayeti üzerine aracının iadesinin sağlandığı olayda; yerel Mahkeme"nin 05/11/2207 tarih 2007/141 E. 2007/278 sayılı kararıyla sanıkların mahkumiyetine yönelik hükümlerin, Dairemizin 22/12/2011 tarih ve 2011/10951 esas, 2011/20598 sayılı kararıyla sair temyiz itirazlarının reddiyle Noterlik bir kamu hizmeti olmasına rağmen 5237 Sayılı TCK’nın 158/1-d. maddesinde belirtilen kamu kurumu niteliğinde olmadığı gibi araç bedelinin devirden sonra verileceği söylenip oluşturulan hileli hareketlerle sözleşme yapılmasının sağlanması nedeniyle basit dolandırıcılık suçunun oluştuğu gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması, gerekçesiyle bozulmasına karar verildiği anlaşılmakla;
    Mahkemece yapılan yargılama sonucunda sanıklar hakkında dolandırıcılık suçundan verilen mahkûmiyet hükmünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
    Bozmaya uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanıkların yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
    TCK’nın 53.maddesinin 3.fıkrası uyarınca 53/1-c bendindeki “velayet hakkından; vesayet ve kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan yoksunluğun” sadece sanığın kendi altsoyu yönünden koşullu salıverme tarihine kadar süreceği, altsoyu haricindekiler yönünden ise yoksunluğun hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar devam edeceği gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi,
    Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenlerle 5320 sayılı Kanun’un 8.maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak, yeniden yargılanmayı gerektirmeyen bu hususlarda, aynı Kanun’un 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan hüküm fıkrasında yer alan; 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümlerin çıkartılıp yerine, “TCK"nın 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca 1. fıkranın c bendinde yer alan kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık haklarından koşullu salıverilme tarihine, 1. fıkrada yazılı diğer haklardan cezanın infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına” ibaresinin eklenmek suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 04/04/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.









    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi