20. Hukuk Dairesi 2014/2066 E. , 2014/5650 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar Hazine ve Orman Yönetimi vekilleri tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı, asliye hukuk mahkemesine verdiği 17.04.2007 günlü dilekçesiyle, ... Köyü 284 ada 1 sayılı parselin orman olarak tesbit edildiğini, ancak, bir bölümünün kendi zilyetliğinde olduğunu iddia ederek, tapu kaydının iptali istemiyle dava açmıştır.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş, davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine hüküm, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 03/02/2009 gün ve 138 - 1411 sayılı kararıyla "çekişmeli 284 ada 1 sayılı parsele (2734 H. 688 m²) orman niteliğiyle kadastro tesbit tutanağı düzenlenerek 10/05/2006 tarihinde kısmî ilâna çıkarıldığı ve tutanağın kadastro mahkemesinin 2007/1, 2 ve 3 nolu dosyalarda davalı olduğu, tutanak aslının dosyada bulunmadığı, davacı askı ilân süresi geçtikten sonra asliye hukuk mahkemesinde zilyetliğe dayalı dava açtığına ve taşınmazın tesbiti kesinleşmediğine göre, davacının iddiasının kadastro mahkemesindeki davaya 3402 sayılı Kanunun 26/D maddesi gereğince müdahale anlamında olduğu ve kadastro mahkemesinin görevli olacağı" gerekçesiyle bozulmuştur.
Mahkemece, bozma kararına uyulduktan sonra dosya kadastro mahkemesine aktarılmış, kadastro mahkemesince davanın reddine ve dava konusu parselin tesbit gibi tesciline karar verilmiş, davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine hüküm, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 19/03/2013 gün ve 2013/910 - 2905 sayılı kararıyla bozulmuştur.
Hükmüne uyulan bozma kararında özetle: "Mahkemece, çekişmeli taşınmazın orman bütünlüğü içinde olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmişse de; doğusunda ve kuzeyinde bulunan 228 ada 1 sayılı parselin kadastro sırasında davacı adına tesbit ve tescil edildiği, çekişmeli yerin 228 ada 1 parselle birlikte kullanıldığı, bu taşınmazların da yine kuzey ve doğu yönde tarım alanları ile bütünlük içinde olduğu, güney ve batı yönde bulunan 284 ada 1 sayılı parsel numaralı orman alanından bitki örtüsü, toprak yapısı ile ayrıldığı, taşınmazda 20 yıllık sulama havuzu ile 25-30 yaşlarında 30 adet kavak ağacı, 1 yıl önce sökülmüş 30-40 yıllık kayısı kütükleri bulunduğu, 1959 tarihli memleket haritasında açık renkli orman sayılmayan yerlerden olduğu, 1985 tarihli hava fotoğrafındaki koyu rengin ise üzerindeki ağaçlardan kaynaklandığı, bu durumda çekişmeli taşınmazın orman bütünlüğü içinde yeralmadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda, davanın kabulüne karar verilmesi" gereğine değinilmiştir.
Mahkemece, bozma kararına uyulduktan sonra, davanın kabulü ile; ... İli, ... İlçesi, ... Köyü 284 ada 1 parsel numaralı taşınmazın ...’in sunduğu 25.11.2008 tarihli rapor ekinde yer alan ve teknik bilirkişiler ...’in imzalarını taşıyan krokilerinde kırmızı ile boyalı olarak gösterilen
4743,57 m2 yüzölçümündeki kısmının orman tahdidi içine alınması işleminin iptali ile bu bölümün ifrazı ile aynı ada son parsel numarası verilmek suretiyle davacı ... adına tapuya tesciline, dava konusu taşınmazın geri kalan kısmının ise 284 ada 1 parsel numarasıyla tesbit gibi orman niteliğiyle Hazine adına tesciline karar verilmiş, hüküm davalı Hazine ve Orman Yönetimi vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kadastro tesbitine itiraza ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde orman kadastrosu 3402 sayılı Kanunun 4. maddesi hükmüne göre yapılmış, çekişmeli parsel orman alanı içinde bırakılmıştır. Genel arazi kadastrosu 10/06/2006 tarihinde kesinleşmiştir.
Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak uzman orman bilirkişi kurulu tarafından eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırma sonucunda çekişmeli taşınmazın orman sayılmayan yerlerden olduğu anlaşıldığına ve adına tescil kararı verilen davacı yararına 3402 sayılı Kanunun 14. maddesinde yazılı kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının oluştuğu belirlenerek yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının Orman Yönetimine yükletilmesine, Hazineden harç alınmasına yer olmadığına 26/05/2014 günü oy birliği ile karar verildi.