Abaküs Yazılım
İdare Dava Daireleri Kurulu
Esas No: 2020/3248
Karar No: 2021/145
Karar Tarihi: 28.01.2021

Danıştay İdare Dava Daireleri Kurulu 2020/3248 Esas 2021/145 Karar Sayılı İlamı

T.C.
D A N I Ş T A Y
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2020/3248
Karar No : 2021/145

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVALI) : … Müdürlüğü
VEKİLİ : Hukuk Müşaviri …

İSTEMİN KONUSU : ... İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı ısrar kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Ankara Emniyet Müdürlüğü emrinde polis memuru olarak görev yapan davacının, dolandırıcılık suçu işlediğinden bahisle Emniyet Örgütü Disiplin Tüzüğü’nün 8/6. maddesi uyarınca meslekten çıkarma cezası ile cezalandırılmasına ilişkin ... tarih ve ..., K:... sayılı işlemin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla;
Davacının Ankara Emniyet Müdürlüğü Hassas Bölgeleri Koruma Şube Müdürlüğü emrinde görevli olduğu, şikayetçi ... ve diğer 10 kişinin ikamet ettikleri Mamak ilçesi … Mahallesi Muhtarı ... aracılığı ile tanıştıkları emekli astsubay ...'nin Büyükşehir Belediye Başkanının eşinin yakın koruması bir arkadaşının bulunduğunu ve ihtiyacı olanları para karşılığında işe yerleştirebileceğini söylediği, Büyükşehir Belediye Başkanının ikametinde koruma görevi yaptığını öğrendikleri davacı ve ...'ye değişik kurumlarda işe yerleştirilecekleri vaadiyle değişik zamanlarda paralar verdikleri ancak karşılığında işe yerleştirilmedikleri gibi bu kişilerden aldıkları paraları da iade etmediklerinden bahisle ilgililerce şikayet dilekçesi verilmesi üzerine davacının da aralarında bulunduğu kişiler hakkında "suç işlemek amacıyla örgüt kurmak, dolandırıcılık" suçundan ... Asliye Ceza Mahkemesinin E:… numaralı dosyasına kayden kamu davası açıldığı ve yargılamanın devam ettiği, davacının ... isimli şahsa karşı dolandırıcılık suçunu işlediğinden bahisle disiplin soruşturması yürütülerek dava konusu işlemin tesis edildiği,
Olayda, soruşturma raporunun ve eklerinin incelenmesi sonucunda davacının şikayete konu fiillere iştirak etmesi nedeniyle üzerine atılı suçun disiplin hukuku açısından sübuta erdiği, davacının eyleminin Emniyet Teşkilatı Disiplin Tüzüğü'nün 8. maddesinin 6. fıkrası ile örtüştüğünden, söz konusu fiilin niteliği ve polislik mesleğinin önem ve özelliği dikkate alındığında dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Daire kararının özeti: Karar düzeltme aşamasında verilen Danıştay Beşinci Dairesinin 14/06/2017 tarih ve E:2016/23594, K:2017/17353 sayılı kararıyla;
Uyuşmazlıkta, davacının disiplin cezasına konu fiili nedeniyle adli yönden; "nitelikli dolandırıcılık, suç işlemek amacıyla örgüt kurma" suçundan (görevsizlik kararı üzerine) ... Ağır Ceza Mahkemesinin E:… sayılı dosyasında kamu davası açıldığı, 25/05/2017 tarihinde ara duruşmanın yapıldığı ve yargılamanın devam ettiği,
Anılan suçun 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nda açıkça tanımlanmış olması nedeniyle, davacının bu suçu işleyip işlemediğinin ancak ceza mahkemesince verilecek karar sonucunda belirlenebileceği,
Bu durumda, söz konusu ceza davasının sonuçlanıp sonuçlanmadığı hususunun İdare Mahkemesince araştırılması ve davacı hakkındaki ceza yargılaması sonuçlandıktan sonra bu kararın da göz önünde bulundurularak, davacı tarafından, disiplin cezasına konu fiillerin işlenip işlenmediği konusunda yeniden bir değerlendirme yapılarak karar verilmesi gerekirken, bu husus gözetilmeksizin, davacı üzerine atılı fiillerin sübut bulduğu kabul edilerek tesis edilen dava konu işlemde hukuka uyarlık, aksi yöndeki İdare Mahkemesi kararında ise hukuki isabet görülmediği sonucuna varılarak ... İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi ısrar kararının özeti: ... İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; davanın reddi yolundaki ilk kararda ısrar edilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, hakkında diğer şikayetçiler yönünden tesis edilen disiplin cezası işlemlerinin Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu kararıyla hukuka aykırı görüldüğü, aynı zamanda gerçekleşen olaylarla ilgili tek ihraç kararı yerine her bir şikayetçi için 11 adet ihraç kararı verilmesinin hukuka aykırı olduğu, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu kararları doğrultusunda bozma kararı verilmesi gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ … DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan ısrar kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
Ankara İl Emniyet Müdürlüğü Hassas Bölgeleri Koruma Şube Müdürlüğü emrinde polis memuru olarak görev yapmakta olan davacı hakkında, kendisini işe yerleştirme vaadiyle dolandırdığı iddiasıyla ... isimli şahsın yapmış olduğu suç duyurusu üzerine disiplin soruşturması başlatılmıştır.
Yürütülen soruşturma neticesinde, getirilen teklif doğrultusunda; davacının, ... isimli şahsa karşı "dolandırıcılık" suçunu işlediğinden bahisle, Emniyet Genel Müdürlüğü Yüksek Disiplin Kurulunun ... tarih ve ..., ... sayılı kararı ile Emniyet Teşkilatı Disiplin Tüzüğü'nün 8/6. maddesi uyarınca meslekten çıkarma cezasıyla cezalandırılmasına karar verilmiştir.
Bunun üzerine temyizen incelenmekte olan dava açılmıştır.

İLGİLİ MEVZUAT :
Uyuşmazlığa konu disiplin cezasının tesis edildiği tarih itibarıyla yürürlükte bulunan Emniyet Teşkilatı Disiplin Tüzüğü'nün 8/6. maddesinde; "Hırsızlık, gasp, dolandırıcılık, irtikap, rüşvet, zimmet, ihtilas, ırza geçme, ırza tasaddi, sahtecilik, banka veya kredi kartlarının kötüye kullanılması, kalpazanlık, kasden adam öldürme, veya bu suçları işlemeye teşebbüs etmek, emniyeti suiistimal, yalan yere tanıklık, yalan yere yemin, suç tasnii, iftira," fiilleri, meslekten çıkarma cezasını gerektiren eylem, işlem, tutum ve davranışlar arasında sayılmıştır.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Anayasa Mahkemesinin 13/01/2016 tarih ve E:2015/85, K:2016/3 sayılı kararı ile; Emniyet Teşkilatı Disiplin Tüzüğü uyarınca verilen dava konusu disiplin cezasının yasal dayanağı olan, 3201 sayılı Emniyet Teşkilat Kanunu'nun 83. maddesinin birinci cümlesinin, "yaptırım konusu eylemleri yasal düzeyde belirlememesi ve bireylerin hangi somut olguya hangi hukuksal yaptırımın veya sonucun bağlandığını belirli bir açıklık ve kesinlikte öngörebilmelerine yasal çerçevede imkan tanımaması nedeniyle, Anayasa'nın 38. ve 128. maddelerine aykırı olduğu" gerekçesiyle iptaline karar verilmiş ve anılan madde, 08/03/2018 tarih ve 30354 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan, 7068 sayılı "Genel Kolluk Disiplin Hükümleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname'nin Kabul Edilmesine Dair Kanun"un 37. maddesi ile yürürlükten kaldırılmıştır. Öte yandan, 7068 sayılı Kanun'un Geçici 1. maddesinin 1. fıkrasında, "Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce 657 sayılı Kanun, 6413 sayılı Kanun ve 3201 sayılı Kanun ile 23/3/1979 tarihli ve 7/17339 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulan Emniyet Teşkilatı Disiplin Tüzüğü hükümlerine göre resen veya yetkili disiplin kurullarınca verilmiş olan disiplin cezaları, bu Kanun hükümleri uyarınca verilmiş addolunur." hükmüne yer verildiğinden, dava konusu uyuşmazlığın bu Kanun uyarınca incelenip çözümlenmesi gerekmektedir.
7068 sayılı Genel Kolluk Disiplin Hükümleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname'nin Kabul Edilmesine Dair Kanun'un 8. maddesinde, disiplin cezası verilmesini gerektirecek fiiller sayma suretiyle belirtilmiş, ancak bu fiiller arasında davacının cezalandırılmasına dayanak olan "dolandırıcılık" fiiline yer verilmemiş; bir başka ifadeyle, emniyet teşkilatı personelinin disiplin suç ve cezalarını düzenleyen yeni Kanun uyarınca davacıya isnat edilen eylem disiplin cezasını gerektiren bir eylem olmaktan çıkarılmıştır.
Ceza Hukuku kökenli bir ilke olan lehe olan hükmün uygulanması ilkesi; işlendiği zamanın hukuki normları uyarınca suç sayılan bir fiil sonradan yürürlüğe giren bir düzenleme ile suç olmaktan çıkarılmış bulunuyorsa veya sonradan yürürlüğe giren düzenleme suçun işlendiği zaman mevcut olan düzenlemeye göre suçlunun lehinde ise, sonraki normun daha önce işlenmiş olan fillere uygulanmasını öngörmektedir.
Kural olarak idari işlemlerin yargısal denetimi, tesis edildiği tarihte yürürlükte bulunan mevzuata göre yapılmaktadır. Bu anlamda, idari işlem niteliğindeki disiplin yaptırımının da tesis edildiği tarihte yürürlükte bulunan mevzuata göre yargısal denetiminin yapılması gerekmekte ise de, ilke olarak suç ve cezada lehe olan normun uygulanması kuralının disiplin cezaları yönünden de geçerli olduğunun kabulü gerekmektedir. Dolayısıyla, fiilin işlendiği tarih itibarıyla yürürlükte bulunan mevzuat ile daha sonra yürürlüğe giren mevzuat hükümleri farklı ise, disiplin cezası ile cezalandırılacak olan kişilerin lehine olan mevzuat hükmü dikkate alınmalıdır. Ancak lehe hükmün uygulanması amacıyla verilecek bir iptal kararının, davacının eylemine uyan başka bir disiplin cezasının uygulanmasına engel olmayacağı da açıktır.
Bu bağlamda, davacının disiplin cezası ile cezalandırılmasına temel olan ve Emniyet Teşkilatı Disiplin Tüzüğü'nün 8. maddesinin 6. bendinde yer alan "dolandırıcılık" fiili, mevcut hukuki durum itibarıyla 7068 sayılı Kanun ile herhangi bir cezai yaptırıma bağlanmayarak disiplin suçu olmaktan çıkarıldığından, davacı hakkında tesis edilen dava konusu disiplin cezasında hukuka uyarlık görülmemiştir.
Bu itibarla, davanın reddi yolundaki İdare Mahkemesi ısrar kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin kabulüne;
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin ... İdare Mahkemesinin temyize konu … tarih ve E:…, K:… sayılı ısrar kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın ... İdare Mahkemesine gönderilmesine,
4. Bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 15 (onbeş) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 28/01/2021 tarihinde oyçokluğu ile karar verildi.

KARŞI OY
X- Dava konusu işlem tarihinde yürürlükte bulunan Emniyet Teşkilatı Disiplin Tüzüğü'nün 8/6. maddesinde; "... dolandırıcılık, ..." fiili, meslekten çıkarma cezasını gerektiren eylem, işlem, tutum ve davranışlar arasında sayılmıştır.
Anayasa Mahkemesinin 13/01/2016 tarih ve E:2015/85, K:2016/3 sayılı kararı ile; Emniyet Teşkilatı Disiplin Tüzüğü uyarınca verilen dava konusu disiplin cezasının yasal dayanağı olan, 3201 sayılı Emniyet Teşkilatı Kanunu'nun 83. maddesinin birinci cümlesinin iptaline karar verilmiş ve anılan madde, 23/01/2017 tarih ve 29957 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 682 sayılı Genel Kolluk Disiplin Hükümleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname'nin 37. maddesi ile yürürlükten kaldırılmıştır. Söz konusu KHK daha sonra TBMM Genel Kurulunda kabul edilerek, 08/03/2018 tarih ve 30354 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan, 7068 sayılı "Genel Kolluk Disiplin Hükümleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname'nin Kabul Edilmesine Dair Kanun" ile kanunlaşmıştır.
7068 sayılı Kanun'un "Devlet memurluğundan çıkarma" başlıklı 9. maddesinde, Devlet memurluğundan çıkarma cezası uygulanacak fiiller ve bu cezayı verme yetkisi ile ilgili olarak 657 sayılı Kanun hükümlerinin uygulanacağı hüküm altına alınmıştır.
Öte yandan, 7068 sayılı Kanun'un atıfta bulunduğu 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 125/E-g maddesinde, "memurluk sıfatı ile bağdaşmayacak nitelik ve derecede yüz kızartıcı ve utanç verici hareketlerde bulunmak" fiili, Devlet memurluğundan çıkarma cezasını gerektiren tutum ve davranışlar arasında sayılmıştır.
Dosyanın ve UYAP kayıtlarının incelenmesinden; Ankara İl Emniyet Müdürlüğü Hassas Bölgeleri Koruma Şube Müdürlüğü emrinde polis memuru olarak görev yapmakta olan davacı hakkında, kendisini işe yerleştirme vaadiyle dolandırdığı iddiasıyla 11 ayrı şahsın yapmış olduğu suç duyurusu üzerine disiplin soruşturması başlatıldığı, yürütülen soruşturma neticesinde getirilen teklif doğrultusunda; davacının, ... isimli şahsa karşı "dolandırıcılık" suçunu işlediğinden bahisle, Emniyet Genel Müdürlüğü Yüksek Disiplin Kurulunun ... tarih ve ..., ... sayılı kararı ile Emniyet Teşkilatı Disiplin Tüzüğü'nün 8/6. maddesi uyarınca meslekten çıkarma cezasıyla cezalandırılmasına karar verildiği, diğer 10 şahsın yaptığı şikayetle ilgili olarak da yine ayrı ayrı meslekten çıkarma cezalarının verildiği, davacı hakkında dolandırıcılık suçundan yürütülen kamu davası sonucunda ... Ağır Ceza Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla "dolandırıcılık suçundan" mahkumiyetine hükmedildiği ve bu kararın istinaf aşamasında olduğu, yine davacı hakkında dolandırıcılık suçundan ... Ağır Ceza Mahkemesinin E:… esasına kayden yürütülen kamu davasının devam ettiği ve yine davacı hakkında dolandırıcılık suçundan yürütülen kamu davası sonunda … Ağır Ceza Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla "dolandırıcılık suçundan" mahkumiyetine hükmedildiği ve kararın ... Ceza Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararı ile onanarak kesinleştiği görülmüştür.
9.5.2014 tarih ve 28995 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 16.1.2014 günlü, E:2013/110, K:2014/8 sayılı kararıyla; 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 125. maddesinin (E) bendinin (g) alt bendinin, Anayasa'ya aykırı olmadığına ve Mardin İdare Mahkemesince yapılan itirazın reddine karar verilmiş olup,
"Dava konusu kuralda belirsiz olduğu ileri sürülen “memurluk sıfatı ile bağdaşmayacak nitelik ve derecede yüz kızartıcı ve utanç verici hareketlerin” tümünün önceden öngörülmesinin ve tespitinin olanaksız olduğu ve söz konusu hareketlerin tek tek ortaya konulmasının mümkün olmadığı, normun daha kesin ve açık bir düzenlemeye olanak tanımaması nedeniyle kullanıldığı anlaşıldığından anılan kavramların kullanılmasında belirlilik ilkesine aykırılık bulunmamaktadır.
Fıkrada genel bir belirleme yapılmış ve disiplin cezası gerektiren hareketlerin, memurluk sıfatı ile bağdaşmayacak derecede yüz kızartıcı ve utanç verici olması gerektiği düzenlenerek çerçeve çizilmiştir. Kaldı ki, itiraz konusu kural dayanak alınarak tesis edilen idari işlemlere karşı yargı yolu açık olup belirsiz olduğu ileri sürülen kavramlar ve bu kavramların belirttiği hareketler yargı kararları yoluyla da somutlaştırılmaktadır.
Açıklanan nedenlerle, itiraz konusu kural Anayasa'nın 2. maddesine aykırı değildir."
...
"İdarenin faaliyetleri çok çeşitli, karmaşık ve değişken olduğundan disiplin cezasını gerektirecek fiillerin tümünün kanunda tek tek belirlenmesi güçtür. Kuralın incelenmesinden de görüleceği üzere memurluk sıfatı ile bağdaşmayacak nitelik ve derecede yüz kızartıcı ve utanç verici hareketler denilmek suretiyle disiplin cezası gerektiren fiil ve hareketlerin çerçevesinin çizildiği anlaşılmaktadır.
Açıklanan nedenlerle, itiraz konusu kural Anayasa'nın 38. ve 128. maddelerine aykırı değildir." gerekçesine yer verilmiştir.
Bilindiği üzere, ceza ve ceza muhakemesi hukuku ile disiplin hukuku farklı kural ve ilkelere tabi disiplinler olmakla birlikte, kamu görevlisinin fiili, suç tanımına uymasının yanı sıra disiplin sorumluluğunu da gerektirebilir. Böyle bir durumda ceza muhakemesi ve disiplin soruşturması ayrı ayrı yürütülmekte ise de, ceza mahkemesinde yargılama konusu suçun yüz kızartıcı ve utanç verici bir suç olup olmadığı yönünde yapılacak bir değerlendirmenin ve verilecek hükmün, disiplin hukuku açısından kamu görevlisine yöneltilen suçlamanın yüz kızartıcı ve utanç verici bir suç olup olmadığının tespiti için disiplin makamlarına ve idari yargı mercilerine karine teşkil edeceği kuşkusuzdur.
Anayasanın milletvekili seçilme yeterliğini düzenleyen 76. maddesinin 2. fıkrasında "zimmet, ihtilas, irtikap, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, inancı kötüye kullanma, dolanlı iflas gibi" suçlar, yüz kızartıcı suçlar olarak sayılmıştır.
Aynı hüküm, 2839 sayılı Milletvekili Seçimi Kanunu'nun 11/f-1. maddesinde yinelenmiş ve "basit ve nitelikli zimmet, irtikap, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, inancı kötüye kullanma, dolanlı iflas" gibi yüz kızartıcı suçlar olarak sayılmıştır.
657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 48/A-5. maddesi ile yüz kızartıcı suç kavramına, zimmet, irtikâp, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, güveni kötüye kullanma, hileli iflas, ihaleye fesat karıştırma, edimin ifasına fesat karıştırma, suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama veya kaçakçılık gibi suçlar dahil edilmiştir.
1136 sayılı Avukatlık Kanunu'nun avukatlığa kabule engel haller arasında, zimmet, irtikâp, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, güveni kötüye kullanma, hileli iflas, ihaleye fesat karıştırma, edimin ifasına fesat karıştırma, suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama veya kaçakçılık suçlarından mahkumiyet gösterilmiştir.
Yukarıda yer verilen Anayasa ve Kanun maddeleri uyarınca, "dolandırıcılık" suçu yüz kızartıcı suçlar arasında sayılmıştır. Bu durumda, davacı hakkındaki kesinleşen ceza yargılaması sonucunda adli yargı yerince davacının fiilinin dolandırıcılık suçunu oluşturduğu tespit edildiğinden, fiilin 657 sayılı Kanunun 125/E-g bendinde sayılan yüz kızartıcı suç olarak nitelendirilmesi gerekmektedir.
Öte yandan idare hukuku alanında, kural olarak idari işlemlerin yargısal denetimi tesis edildiği tarihte yürürlükte bulunan mevzuata göre yapılmaktadır. İdari işlem niteliğindeki disiplin cezasının da tesis edildiği tarihte yürürlükte bulunan mevzuata göre yargısal denetiminin yapılması gerekmekte ise de, lehe olan normun uygulanması ilkesinin disiplin cezaları yönünden de geçerli olduğunun kabulü gerekmektedir. Dolayısıyla, fiilin işlendiği tarih itibariyle yürürlükte bulunan mevzuat ile daha sonra yürürlüğe giren mevzuat hükümleri farklı ise disiplin cezası ile cezalandırılacak olan kişilerin lehine olan mevzuat hükmü dikkate alınmalıdır.
Bu kapsamda, her ne kadar, emniyet teşkilatı mensuplarına ilişkin disiplin kurallarını yeniden düzenleyen 7068 sayılı Kanun'da, Tüzüğün 8/6. maddesinde sayılan fiillere ilişkin bir düzenlemeye yer verilmediği görülmekte ise de; anılan Kanun'un 9. maddesinde, Devlet memurluğundan çıkarma cezasını gerektiren fiiller ile ilgili olarak 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu hükümlerinin uygulanacağının belirtildiği ve dava konusu disiplin cezasının dayanağı olan "dolandırıcılık" fiilinin, 657 sayılı Kanun'un 48. maddesinde Devlet memurluğuna alınmaya engel şartlar arasında sayılan suçlardan olduğu da dikkate alındığında, söz konusu fiilin, 657 sayılı Kanun'un "Devlet memurluğundan çıkarma" cezasını gerektiren fiil ve hallerin sayıldığı 125. maddesinin 1. fıkrasının E bendinin (g) alt bendinde yer verilen, "Memurluk sıfatı ile bağdaşmayacak nitelik ve derecede yüz kızartıcı ve utanç verici hareketlerde bulunmak" fiili kapsamında olduğu, bu nedenle dava konusu işlem tarihinde yürürlükte bulunan Emniyet Teşkilatı Disiplin Tüzüğü'nün 8/6. maddesinin Devlet memurluğundan çıkarma cezasından daha hafif bir yaptırım olan meslekten çıkarma cezasını gerektirmesi nedeniyle sonraki düzenlemenin davacı açısından lehe bir hüküm getirmediği anlaşıldığından davacının eyleminin, dava konusu işlem tarihinde yürürlükte bulunan Emniyet Teşkilatı Disiplin Tüzüğü'nün 8/6. maddesi kapsamında değerlendirilmesi gerekmektedir.
Bu durumda, uyuşmazlıkta, davacıya isnat edilen ve Emniyet Teşkilatı Disiplin Tüzüğünün 8/6. maddesinde "meslekten çıkarma" cezasını gerektiren "dolandırıcılık" fiilinin karşılığının, 7068 sayılı Kanun'un 9. maddesinin yollaması ile 657 sayılı Kanun'da daha ağır bir ceza olan "Devlet memurluğundan çıkarma" cezasına yükseltildiği dikkate alınmak ve davacının dolandırıcılık suçundan dolayı mahkumiyetinin kesinleşmiş olduğu hususu da göz önünde bulundurulmak suretiyle, Mahkeme kararının bu açıklamalar çerçevesinde onanması gerektiği düşüncesiyle, çoğunluk kararına katılmıyoruz.

Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi