Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/1342
Karar No: 2020/7464
Karar Tarihi: 18.11.2020

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2020/1342 Esas 2020/7464 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Dava, ortaklığın giderilmesi talebine ilişkindir. Davacı, taşınmazdaki ortaklığın öncelikle hissesinin ifrazı suretiyle, mümkün olmaması durumunda ise satış suretiyle giderilmesini talep etmiştir. Davalılardan İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve Sultangazi Belediyesi taşınmazda kamu malı niteliğinde cami bulunduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur. İlk hükümde davanın reddine karar verilmiş, ancak Yargıtay 6. Hukuk Dairesi'nin bozma ilamına uyulduktan sonra yapılan yargılama sonucunda cami ve müştemilatının bulunduğu alanın ifrazına izin verilmediğinden kamu malı niteliğindeki caminin ortaklığının giderilmesi mümkün olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Kararda, 3194 sayılı İmar Kanunu'nun \"Tescil ve Şüyuun İzalesi\" başlıklı 16. maddesine de değinilmiştir. Bu maddede, belediye ve mücavir alan hudutları içindeki gayrimenkullerin tevhid veya ifrazının belediye encümenleri veya il idare kurullarınca onaylanması gerektiği belirtilmiştir. Davanın sonunda, kararın bozulmasına karar verilmiştir. Kararda geçen kanun maddeleri: 3194 sayılı İmar Kanunu'nun \"Tescil ve Şüyuun İzalesi\" başlıklı 16. maddesi.
14. Hukuk Dairesi         2020/1342 E.  ,  2020/7464 K.

    "İçtihat Metni"

    14. Hukuk Dairesi


    MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi


    Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 16.06.2006 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi talebi üzerine Yargıtay 6. Hukuk Dairesinin bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 18.03.2019 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Dava, ortaklığın giderilmesi istemine ilişkindir.
    Davacı vekili, 3990 ada 2 parsel sayılı taşınmazda ...’nin olduğunu belirterek taşınmazdaki ortaklığın öncelikle davacının hissesinin ifrazı suretiyle, mümkün olmaması durumunda ise satış suretiyle giderilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalılardan İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve Sultangazi Belediyesi taşınmazda kamu malı niteliğinde cami bulunduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, ilk hükümde davanın reddine karar verilmiş; hükmün temyizi üzerine Yargıtay 6. Hukuk Dairesinin 17.12.2012 tarihli ve 2012/14699 Esas, 2012/16807 Karar sayılı ilamı ile “Paydaşlığın (Ortaklığın) giderilmesi davaları iki taraflı, taraflar için benzer sonuçlar doğuran davalardır. Bu davalarda davalı da davacı gibi aynı haklara sahiptir. Bu nedenle davacının satış suretiyle paylaşma istemesi davalıların aynen paylaşma istemesine engel teşkil etmez.
    Paydaşlığın (Ortaklığın) giderilmesi davalarında mahkemece malın aynen bölünerek paylaştırılmasına karar verilebilmesi için taşınmazın yüzölçümü, niteliği, pay ve paydaş sayısı ile imar mevzuatına göre aynen bölüşmenin mümkün olup olmadığının araştırılması gerekir. Taşınmazın önemli ölçüde bir değer kaybına uğraması söz konusu ise aynen bölünerek paylaştırılmasına karar verilemez. Keza paydaşlar rıza göstermedikleri takdirde taşınmazın bir bölümü paylı bırakılamaz.
    Aynen bölünerek paylaştırmanın (Taksimin) mümkün olması durumunda bölünen parçaların değerlerinin birbirine denk düşmemesi halinde eksik değerdeki parçaya para (İvaz) eklenerek denkleştirme sağlanır. Davada paydaşlar arasında anlaşma olmadıkça hakim kendiliğinden bazı taşınmazların bir kısım paydaşlara, kalanın diğer paydaşlara verilmesi şeklinde aynen bölünerek paylaştırmaya karar veremez.
    Aynen bölünerek paylaştırma (Taksim) halinde teknik bilirkişiye ifraz (Taksim) projesi düzenlettirilerek bu projeye göre taşınmaz Belediye veya mücavir alan hudutları içerisinde ise Belediye Encümeninden karar alınmak suretiyle belediyeden, Belediye dışında ise İl İdare Kurulundan İmar Yasası ve Yönetmeliğine göre bölüşmenin (Taksimin) mümkün olup olmadığı sorulur. İfraz projesinde kimlere nerelerin verileceği konusunda paydaşlar anlaşamazlar ise hakim huzurunda kura çekilerek belirlenir.
    Onay makamından olumsuz cevap gelmesi halinde paydaşlığın (Ortaklığın) satış suretiyle giderilmesine karar verilmesi gerekir.
    Olayımıza gelince; dava konusu taşınmaz üzerinde ... bulunmaktadır. Mahkemece, taşınmaz üzerinde kamu malı niteliğinde cami bulunması ve taşınmazın aynen taksiminin mümkün olmaması nedeni ile davanın reddine karar verilmiştir. Dosyada mevcut bilirkişi raporu ile 12028 m2 olan taşınmazın üzerinde 580 m2 alanlı cami, 56 m2 yüzölçümlü minare ve bunların dışında 87 m2 olan yapıların bulunduğu, imar durumu itibariyle parsel üzerindeki ortaklığın aynen taksim yoluyla giderilemeyeceği, ancak cami ve ilgili yapıların taşınmazdan ifrazının mümkün olup olmadığının ilgili belediyeden sorulması gerektiği belirtilmiştir. Sultangazi Belediyesi’nin 05/07/2011 tarihli yazısı ile parselin 14/02/1996 tas. tarihli Cebeci uygulama imar planında dini tesis alanında kaldığı ve ifrazının mümkün olmadığı bildirilmiştir. Davaya konu 37 parselin tapu kaydının incelenmesinden yüzölçümünün 12028 m2 olduğu, paydaşlardan İstanbul Belediyesinin payının 1820/12028, Sultangazi Belediyesinin payının 305/3007, Cebeci İlim ve Kültür Hizmet Derneğinin payının ise 523/3007 olduğu anlaşılmaktadır. İmar planına göre taşınmazın dini tesis alanında kalmasının, dini amaçla kullanılan caminin bulunduğu Cebeci İlim ve Kültüre Hizmet Derneğine ait payın taksimine neden engel teşkil edeceği tam olarak açıklattırılmadan sonuca gidilmesi eksik incelemeye dayalıdır. Mahkemece, ifrazın mümkün olup olmadığı hususunda etraflıca araştırma yapılarak, cami ve diğer yapıların bulunduğu alanın ifrazı mümkünse tefriki yapılarak kalan kısmın satışına karar verilmesi gerekirken, tüm taşınmazın kamu malı olduğu kabul edilerek davanın reddine karar verilmesi isabetsizdir.” gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiştir.
    Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda cami ve müştemilatının bulunduğu alanın ifrazına izin verilmediğinden kamu malı niteliğindeki caminin ortaklığının giderilmesi mümkün olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
    Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir.
    Paydaşlığın (ortaklığın) giderilmesi davaları, paylı veya elbirliği mülkiyetine konu taşınır veya taşınmaz mallarda, paydaşlar (ortaklar) arasında mevcut birlikte mülkiyet ilişkisini sona erdirip ferdi mülkiyete geçmeyi sağlayan, iki taraflı, taraflar için benzer sonuçlar doğuran davalardır.
    Paydaşlığın giderilmesi davasını paydaşlardan biri veya birkaçı diğer paydaşlara karşı açar. HMK"nin 27. maddesi uyarınca davada bütün paydaşların yer alması zorunludur. Paydaşlardan veya ortaklardan birinin ölümü halinde alınacak mirasçılık belgesine göre mirasçılarının davaya katılmaları sağlandıktan sonra işin esasının incelenmesi gerekir.
    3194 sayılı İmar Kanunu’nun “Tescil ve Şüyuun İzalesi” başlıklı 16. maddesi “Belediye ve mücavir alan hudutları içindeki gayrimenkullerin re"sen veya müracaat üzerine tevhid veya ifrazı, bunlar üzerinde irtifak hakkı tesisi veya bu hakların terkini, bu Kanun ve yönetmelik hükümlerine uygunluğu belediye encümenleri veya il idare kurullarınca onaylanır.
    Onaylama işlemi, müracaatın belediyelere veya valiliklere intikalinden itibaren en geç 30 gün içinde sonuçlandırılır ve tescil veya terkini için 15 gün içinde tapuya bildirilir.
    Tapu dairesi, tescil veya terkin işlemini bir ay içinde sonuçlandırmak zorundadır.
    Bu Kanun hükümlerine göre şüyulandırılan gayrimenkullerin sahipleri ilgili idarenin tebliği tarihinden itibaren altı ay içinde aralarında anlaşamadıkları veya şüyuun izalesi için, mahkemeye müracaat edilmediği takdirde ilgili idare hissedarmış gibi, şüyuun izalesi davası açabilir.
    Tarafların rızası veya mahkeme kararı ile şüyuun izalesi ve arazi taksimi de yukarıdaki hükümlere tabidir.” düzenlemesini içermektedir.
    Somut olaya gelince; mahkemece bozma ilamına uyulduktan sonra dava konusu taşınmaz üzerinde bulunan cami ve müştemilatının ilgili parselden ifrazı araştırılmış, Sultangazi Belediyesinin 3 farklı tarihte verdiği cevapta, 3990 ada 37 (eski 2 parsel) parsel sayılı taşınmazın tamamının imar planında dini tesis alanında kaldığı ve tek lejant olduğu, İmar Kanununun 15. maddesi gereğince umumi hizmete ayrılan yerlere rastlayan gayrimenkullerin bu kısmının ifrazına izin verilemeyeceği nedenleri gerekçe gösterilerek ifrazının mümkün olmadığının belirtildiği anlaşılmıştır. Her ne kadar mahkemece ifraz mümkün olmadığından davanın reddine karar verilmişse de, 3194 sayılı Kanunun 16. maddesinin göz ardı edilmesi doğru değildir. Davaya konu parselin tamamının dini tesis alanında bulunduğu imar planının, yalnızca cami ve müştemilatının bulunduğu alan dini tesis alanında kalacak şekilde değiştirilmesini sağlamak amacıyla davacı tarafa süre verilmemesi doğru görülmemiş, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın yatıranlara iadesine, 18.11.2020 tarihinde oy çokluğu ile karar verildi.Başkan
    (Muhalif)



    K A R Ş I O Y
    Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya içeriğine göre, mahkeme kararı ve dayandığı gerekçeler usul ve yasaya uygun bulunduğundan yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle hükmün onanması görüşünde olduğumdan sayın çoğunluğun görüşüne katılmıyorum.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi