
Esas No: 2019/14491
Karar No: 2020/17362
Karar Tarihi: 21.10.2020
Kasten yaralama - genel güvenliği tehlikeye sokma - başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerini kullanma - Yargıtay 8. Ceza Dairesi 2019/14491 Esas 2020/17362 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Kasten yaralama, genel güvenliği tehlikeye sokma, başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerini kullanma
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
Gereği görüşülüp düşünüldü:
1- Sanık ... hakkında yaralama suçundan kurulan hükme karşı yapılan temyiz isteminin incelemesinde:
Sanık hakkında yaralama suçunun olası kast altında işlendiği kabul edildikten sonra uygulama maddesinin TCK 21/2 yerine 22/2 olarak gösterilmesi ve indirim yapıldığı halde artırım yapıldığının yazılması mahallinde düzeltilebilir maddi hata kabul edildiğinden bozma sebebi yapılmamıştır.
Yapılan yargılamaya, dosya içeriğine, toplanıp karar yerinde gösterilen ve değerlendirilen delillere, oluşa ve mahkemenin soruşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine, suçun oluşumuna ve niteliğine uygun kabul ve uygulamasına, hukuka uygun, yasal ve yeterli olarak açıklanan gerekçeye göre sanığın bir sebebe dayanmayan ve yerinde görülmeyen temyiz itirazının reddiyle hükmün ONANMASINA,
2- Sanık ... hakkında başkasına ait kimlik bilgilerinin kullanılması suçundan kurulan hükme karşı yapılan temyiz isteminin incelemesinde;
Dosya içinde bulunan 18.04.2014 tarihli saat 09.45"de tanzim edilen tutanak içeriğine göre ... tarafından nezarette olan kişinin ... değil, ... olduğunun söylenmesinden sonra şüphe edilerek tekrar kimlik bilgileri sorulan sanığın bu kez gerçek kimliğini beyan etmek zorunda kaldığı anlaşılmakla hakkında uygulama yeri olmadığı halde TCK 269/1 maddesi uyarınca indirim yapılması karşı temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır. Ayrıca ceza tertip edilirken, sonuç cezanın ""4 ay hapis"" olarak tayini yerine ""4 ay 24 gün hapis"" olarak fazla tayini isabetsiz ise de; Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nın 04.03.2008 gün ve 47/43 sayılı kararında açıklandığı üzere, yukarıda eleştiri konusu yapılan ve sanığın gerçekte alması gereken ceza miktarından daha az bir cezayı almasına yol açan mahkeme uygulamasının sanık lehine olması nedeniyle bu yanılgılı uygulamada yapılan hatadan ötürü ikinci kez atıfet sağlayacak şekilde bozma yapılmasının adalet ve hakkaniyete uygun olmayacağı anlaşıldığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Yapılan yargılamaya, dosya içeriğine, toplanıp karar yerinde gösterilen ve değerlendirilen delillere, oluşa ve mahkemenin soruşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine, suçun oluşumuna ve niteliğine uygun kabul ve uygulamasına, hukuka uygun, yasal ve yeterli olarak açıklanan gerekçeye göre sanığın bir sebebe dayanmayan ve yerinde görülmeyen temyiz itirazının reddiyle hükmün ONANMASINA,
3- Sanık ... hakkında kasten genel güvenliğin tehlikeye sokulması suçundan kurulan hükme karşı yapılan temyiz isteminin incelemesinde;
Bulundukları eve kalabalık bir grup tarafından taş, sopa, tuğla vb. atılması sonucu sanığın, kalabalığı korkutmak ve eylemlerine son vermelerini sağlamak maksadıyla havaya doğru ateş etmesi şeklinde gerçekleşen olayda, sanığın eylemi silahla tehdit suçunu oluşturduğu halde yazılı şekilde kasten genel güvenliğin tehlikeye sokulması suçundan mahkumiyet hükmü kurulması,
Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken CMUK.nın 321. maddesi uyarınca CMUK 326/son maddesinden doğan kazanılmış hakları saklı kalmak üzere BOZULMASINA, 21.10.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.