Abaküs Yazılım
İdare Dava Daireleri Kurulu
Esas No: 2019/1188
Karar No: 2021/122
Karar Tarihi: 28.01.2021

Danıştay İdare Dava Daireleri Kurulu 2019/1188 Esas 2021/122 Karar Sayılı İlamı

T.C.
D A N I Ş T A Y
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2019/1188
Karar No : 2021/122

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : .. Odası
VEKİLİ : Av. …-Av….

KARŞI TARAF (DAVALI) : … Bakanlığı
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : Danıştay Altıncı Dairesinin 11/03/2019 tarih ve E:2019/1755, K:2019/1213 sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Mesleki Hizmetler Genel Müdürlüğünün … tarih ve … sayılı sicil durum belgesi istenilmemesine ilişkin işlem ile bu işlemin kaldırılarak yeniden düzenleme yapılması istemiyle yapılan … ve … tarihli başvuruların reddine ilişkin Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Mesleki Hizmetler Genel Müdürlüğünün … tarih ve … sayılı işleminin iptali istenilmiştir.
Daire kararının özeti: Danıştay Altıncı Dairesinin 11/03/2019 tarih ve E:2019/1755, K:2019/1213 sayılı kararıyla;
Mimar ve mühendislerin, Türkiye sınırları içerisinde meslek ve sanatlarını icra edebilmeleri için mesleğine uygun meslek odasına kayıtlı olmaları gerektiği hususunun tartışmasız olduğu,
Mülga Planlı Alanlar Tip İmar Yönetmeliğin 57. maddesi kapsamında ilgili meslek odalarının proje müellifliği ve yapım işlerinin denetimine dair fenni mesuliyet üstlenen meslek mensupları hakkında süreli veya süresiz kısıtlılık hali veya üyeliğin sona erdiğine ilişkin bilgileri derhal elektronik ortam üzerinde merkez yapı denetim komisyonu ile bütün ilgili yerlere ve kuruluşlara bildirilmesi yükümlülüğünün getirilmiş olmasıyla da, önceki düzenlemede yer alan proje müellifliği ve yapım işlerinin denetimine dair fenni mesuliyet alan mühendisler ve mimarların kayıtlı oldukları odalarca tutulan (mevzuata aykırı uygulama sebebiyle süreli veya süresiz olarak mesleki faaliyetten kısıtlanıp kısıtlanmamaları durumları) bilgilere ulaşım ve paylaşım konusunda herhangi bir aksaklık yaratacak nitelikte olmadığı,
"Yapı Ruhsatı ve Yapı Kullanma İzin Belgesi Kullanılmasına İlişkin Mecburi Standard Tebliği" uyarınca uygulamaya koyulan T.S 8737 Yapı Ruhsatı Standart metnindeki Föy 2/a'nın açıklamalar kısmında: "Yapı inşasına başlanıldığında; ruhsat formunun inşaata başlama tarihi de işlenerek bu tarihten itibaren onaylı birer örneği bir ay içinde ilgili meslek odalarına gönderilecektir." ifadesine, T.S 10970 Yapı Kullanma İzin Belgesi Standart metnindeki Föy 2'nin açıklamalar kısmında da benzer şekilde: "Ayrıca formun onaylı birer örneği bir ay içinde ilgili meslek odalarına gönderilecektir." ifadesine yer verildiğinden ilgili idareler ile meslek odaları arasında bir bilgi alışveriş ağının kurulduğu,
Yine Yönetmeliğin 58. maddenin 3. fıkrasında, sözü edilen meslek mensubu tarafından yapılacak yapının Kanuna, plana, yönetmeliklere, ilgili diğer mevzuat hükümlerine, fen, sanat kurallarına, ruhsat eki projelerine, Türk Standartları Enstitüsü Standartlarına, teknik şartnamelere uygun yapılıp yapılmadığını denetleyeceğine dair taahhütnameyi ilgili idareye vermesi koşulunun eski düzenlemede de yer aldığı,
Buradaki değişiklik ile ek-1'de yer alan Form 1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8 ve 9'da belirtilen taahhütname örneklerinin düzenlendiği, bu düzenlemeyle de meslek mensubu ile kayıtlı olduğu meslek odası arasındaki ilişkiye müdahalenin söz konusu olmadığı,
Taahhütname örneklerinde meslek mensubunun gerçeğe aykırı beyanda bulunması halinde hakkında yapılacak iş ve işlemlerden haberdar olunmasının sağlandığı, ayrıca bu taahhütname örneklerinin, meslek mensupları hakkında 6235 sayılı Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Kanunu ve ilgili mevzuat uyarınca işlem yapılmak üzere ilgili meslek odasına bilgi verilmesini sağlayacak bir sicil bilgisi niteliği taşıdığı, bu yönüyle İmar Kanunu ve ilgili diğer mevzuata aykırılık taşımadığı, bu alanda görev yapacak meslek mensuplarının daha dikkatli ve özenli olmasını sağlamaya yönelik olduğu,
Bu durumda, dava konusu işlemlerde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, 3194 sayılı İmar Kanunu'nun meslek odalarının yetkilerini düzenlediği, meslek faaliyet denetimini yasaklamadığı, Anayasa'nın 135. maddesi gereği kamu kurumu niteliğinde, kamu tüzel kişiliğini haiz meslek kuruluşu olan davacı Oda'nın, Anayasa'nın 124. maddesi gereği, kanun ve tüzüklerin uygulanmasını sağlamak üzere kendi görev alanıyla ilgili konularda yönetmelikler düzenleyebileceği,
Mesleki faaliyet denetimine ilişkin Anayasa, Yasa ve hazırladığı yönetmelik hükümleri yürürlükte bulunduğu, başka bir idarece davacının görev alanında düzenleme yapılamayacağı,
İdari işlemlerin kanuniliği ilkesi gereği davacı Oda işlemlerinin yargı gerince iptal edilmedikçe hukuka uygun kabul edileceği ve uyulacağına ilişkin hukukun temel kural ve ilkeleri karşısında davalı idarenin davacı Odanın görev alanında düzenleme yapmasında, ya da tesis ettiği dava konusu işlemlerde hukuka uyarlık bulunmadığı,
Anayasa Mahkemesinin 644 sayılı Kanun Hükmünde Kararnameye ilişkin, 22/02/2013 tarih ve 28567 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 29/11/2012 tarih ve E:2011/100, K:2012/191 sayılı kararında, Bakanlığa verilen mesleki hizmetlerin norm ve standartlarını hazırlama görevinin, mimar ve mühendislerin mesleki faaliyetlerini icra ederken uyacağı kuralların belirlenmesini değil, hizmetin niteliğinin ve standartlarının saptanmasını öngördüğü,
Planlı Alanlar Tip İmar Yönetmeliği'nin 58. maddesinin 4.fıkrası ile getirilen düzenlemelerin tek başına anılan işlemleri hukuka uygun hale getirmediği,
Dava konusu işlemlerin hizmet gereği ve kamu yararı amacıyla tesis edildiğine ilişkin somut ve kabul edilebilir bir gerekçe öne sürülmediği, aslında davacı Oda'nın görev ve yetkilerinin örtülü şekilde işlevsiz kılınmasının amaçlandığı,
Danıştay Savcısı tarafından da, söz konusu işlemlerin hukuka aykırı olduğu yönünde görüş verildiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, Danıştay Altıncı Dairesince verilen kararın usul ve hukuka uygun bulunduğu ve temyiz dilekçesinde öne sürülen nedenlerin, kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'NUN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile Daire kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, dosya tekemmül ettiğinden yürütmenin durdurulması istemi hakkında ayrıca bir karar verilmeksizin gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Danıştay dava dairelerinin nihai kararlarının temyizen incelenerek bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan;
"a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması,
b) Hukuka aykırı karar verilmesi,
c)Usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması" sebeplerinden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin reddine,
2.Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin Danıştay Altıncı Dairesinin temyize konu 11/03/2019 tarih ve E:2019/1755, K:2019/1213 sayılı kararının ONANMASINA,
3. Kullanılmayan ...- TL yürütmeyi durdurma harcının istemi hâlinde davacıya iadesine,
4. Kesin olarak, 28/01/2021 tarihinde oyçokluğu ile karar verildi.

KARŞI OY

X- Dava konusu işlemlerin tesis edildiği tarihte yürürlükte bulunan mülga Planlı Alanlar Tip İmar Yönetmeliği'nin Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından çıkartılan ve 03/04/2012 tarih ve 28253 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan "Planlı Alanlar Tip İmar Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik"in 2. maddesi ile değiştirilmeden önceki 57. ve 58. maddelerindeki halinde, proje sahibi idarenin, mimar ve mühendislerin mesleki faaliyet haklarının kısıtlanıp kısıtlanmadığını belirlemek için, ilgili meslek odasınca düzenlenen sicil durum belgesini istemesi öngörülmekte iken, söz konusu değişiklik ile sicil durum belgesinin istenilmesi koşulu kaldırılmış, bunun yerine, idarenin mimar ve mühendisten, mesleki faaliyet haklarının kısıtlı olmadığına dair sicil durum taahhütnamesini isteyeceği öngörülmüştür.
Anayasa'nın kamu kurumu niteliğinde meslek kuruluşlarını düzenleyen 135. maddesinde; kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarının ve üst kuruluşlarının; belli bir mesleğe mensup olanların müşterek ihtiyaçlarını karşılamak, meslekî faaliyetlerini kolaylaştırmak, mesleğin genel menfaatlere uygun olarak gelişmesini sağlamak, meslek mensuplarının birbirleri ile ve halk ile olan ilişkilerinde dürüstlüğü ve güveni hâkim kılmak üzere meslek disiplini ve ahlâkını korumak maksadı ile kanunla kurulan ve organları kendi üyeleri tarafından kanunda gösterilen usullere göre yargı gözetimi altında, gizli oyla seçilen kamu tüzel kişilikleri oldukları belirtilmiştir.
6235 sayılı Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Kanunu'nun 2. maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendinde, bütün mühendis ve mimarları ihtisas kollarına ayırmak ve her kol için bir oda kurulmasına karar vermek; (b) bendinde, bu suretle aynı ihtisasa mensup meslek mensuplarını bir Odanın bünyesinde toplamak; merkezde idare heyeti, haysiyet divanı ve murakıplar gibi görevlilere yetecek kadar üyesi bulunmayan Odasının merkezini, Umumi Heyetin belirleyeceği yerde açmak; (c) bendinde, mühendislik ve mimarlık mesleği mensuplarının, müşterek ihtiyaçlarını karşılamak, mesleki faaliyetlerini kolaylaştırmak, mesleğin genel menfaatlere uygun olarak gelişmesini sağlamak, meslek mensuplarının birbirleriyle ve halk ile olan ilişkilerinde dürüstlüğü ve güveni hâkim kılmak üzere meslek disiplinini ve ahlâkını korumak için gerekli gördüğü bütün teşebbüs ve faaliyetlerde bulunmak; (d) bendinde, meslek ve menfaatleriyle ilgili işlerde resmî makamlarla işbirliği yaparak gerekli yardımlarda ve tekliflerde bulunmak, meslekle ilgili bütün mevzuatı normları, fennî şartnameleri incelemek ve bunlar hakkında görüş ve düşünceleri ilgililere bildirmek, Birliğin kuruluş amaçları arasında sayılmıştır.
Aynı Yasa'nın 33. maddesinde ise, Türkiye‘de mühendislik ve mimarlık meslekleri mensuplarının mesleklerinin icrasını iktiza ettiren işlerle meşgul olabilmeleri ve mesleki tedrisat yapabilmeleri için ihtisasına uygun bir odaya kaydolmak ve azalık vasfını muhafaza etmek mecburiyetinde oldukları hükme bağlanmıştır.
6235 sayılı Yasa'nın 33. maddesi hükmü karşısında, mesleklerini ancak odaya kaydolduktan sonra icra edebilecek olan mühendis ve mimarların, üyelik niteliklerini de oda kaydı ile belgeleyebilecekleri kuşkusuzdur.
Öte yandan, kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları ve üst kuruluşlarının, meslek mensuplarının birbirleri ile ve halk ile olan ilişkilerinde dürüstlüğü ve güveni hâkim kılmak üzere meslek disiplini ve ahlâkını korumak amacını gerçekleştirmek üzere üyeleri üzerinde bir kontrol sistemi bulunmaktadır.
Bu itibarla, mühendis ve mimarların mesleklerini serbest olarak icra edebilmesi için 6235 sayılı Yasa gereğince ilgili odaya kayıt olmalarının zorunlu olması karşısında, mühendis ve mimarların meslek odası kaydını kanıtlayan ve ilgili meslek odasınca düzenlenen sicil durum belgesinin istenilmesi gerekmektedir.
Dolayısıyla, 6235 sayılı Yasa hükümlerine aykırı olarak sicil durum taahhütnamesi adlı belgeyle ilgili düzenlemeler getirilmesinde hukuka uyarlık bulunmamaktadır.
Yukarıda yer verilen hususlar doğrultusunda, dava konusu Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Mesleki Hizmetler Genel Müdürlüğünün … tarih ve … sayılı sicil durum belgesi istenilmemesine ilişkin işlemi ile bu işlemin kaldırılarak yeniden düzenleme yapılması istemiyle yapılan 13/12/2013 ve 17/12/2013 tarihli başvuruların reddine ilişkin Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Mesleki Hizmetler Genel Müdürlüğünün … tarih ve … sayılı işlemlerinde de hukuka uyarlık görülmediği sonucuna varılmıştır.
Açıklanan nedenlerle, temyiz isteminin kabulü ile Daire kararının bozulması gerektiği oyuyla, karara katılmıyorum.

Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi