Abaküs Yazılım
13. Ceza Dairesi
Esas No: 2012/19437
Karar No: 2013/2325
Karar Tarihi: 11.02.2013

Hırsızlık - işyeri dokunulmazlığını ihlali - mala zarar vermek - Yargıtay 13. Ceza Dairesi 2012/19437 Esas 2013/2325 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Mahkeme, sanıkların hırsızlık, işyeri dokunulmazlığını ihlali ve mala zarar verme suçlarından mahkumiyetine hükmetti. Temyiz incelemesi sonucunda, sanıkların cezalarının alt sınırdan verilmesi halinde bile 5237 sayılı TCK ile yapılan uygulamanın her durumda sanıklar lehine sonuç doğuracağı belirtildi ve hüküm onandı. Ancak, sanık ...'ın ölümü nedeniyle hakkında açılan davalardan düşürülmesine karar verildi. Diğer sanıkların cezaları ile ilgili ise denetim süresi belirlemede hata yapıldığı, suç tarihinde sabıkasız olan sanıkların durumları hakkında 5271 CMK'nın 231. maddesi uyarınca karar verilmesi gerektiği ancak yeterli gerekçe sunulmadığı ve işyeri dokunulmazlığının ihlali suçundan verilen cezaların ertelenmesi durumunda uygulanması gereken hak yoksunluklarına ilişkin kararın yanlış yapıldığı gerekçesiyle hüküm bozuldu. Detaylı kanun maddeleri: 5252 sayılı Kanunun 9/3 maddesi, 765 sayılı TCK'nın 493/1-son ve 522 maddeleri, 5237 sayılı TCK'nın 51/1, 51/3, 53/1 (c) bendi, 53/1 (e) bendi ve 53/3 maddeleri, 5728 sayılı Kanunun 562. maddesi ve 5271 CMK'nın 231. madd
(Kapatılan)13. Ceza Dairesi         2012/19437 E.  ,  2013/2325 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Hırsızlık, işyeri dokunulmazlığını ihlali, mala zarar vermek
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
    I-Sanıklar ... ve ... hakkında hırsızlık ve mala zarar verme suçlarından kurulan hükümlere yönelik temyizin incelenmesinde;
    Mahkemece bozmaya uyulmasına rağmen 5252 sayılı Kanunun 9/3 maddesi uyarınca sanıklar yararına olan hükmün önceki ve sonraki kanunların ilgili bütün hükümlerinin olaya uygulanarak ortaya çıkan sonuçların denetime olanak sağlayacak şekilde birbirleriyle karşılaştırılması suretiyle bulunacağı gözetilmemiş ise de, sanıkların eylemine uyan 765 sayılı TCK’nın 493/1-son ve 522 (pek fahiş) maddelerine göre sanıklara alt sınırdan ceza verilmesi halinde bile 5237 sayılı TCK ile yapılan uygulamanın her durumda açıkça sanıklar lehine sonuç doğuracağı ve yine sanıklardan ..."a bozma kararına karşı diyecekleri sorulmamış ise de, 31.03.2011 tarihli oturumda Cumhuriyet Savcısının görüşünün sanığın yüzüne karşı okunduğu ve buna göre savunmasının alındığı gözetilerek mezkur hususlar bozma nedeni sayılmamıştır.
    Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, uyulan bozmaya, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; sanıklar ... ve ... müdafileri ile katılan ... vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle, eleştiri dışında usul ve kanuna uygun bulunan hükmün tebliğnameye uygun olarak ONANMASINA,
    II-Sanık ... hakkında hırsızlık, işyeri dokunulmazlığının ihlali ve mala zarar verme suçlarından kurulan hükümlere yönelik temyizin incelenmesinde;
    Sanık ...’in UYAP’tan alınan nüfus kayıt örneğinden sanığın 07.05.2012 tarihinde öldüğünün anlaşılması,
    Bozmayı gerektirmiş, katılan ... vekilinin temyiz itirazı, yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi aracılığıyla 1412 sayılı CMUK’un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, sanık hakkında açılan kamu davalarının 5237 sayılı TCK’nın 64/1. maddesi uyarınca, DÜŞMESİNE,
    III-Sanıklar ... ve ... hakkında işyeri dokunulmazlığının ihlali suçundan kurulan hükümlere yönelik temyizin incelenmesine gelince;
    Hırsızlık suçunda çalınan eşyanın toplam değerinin çok yüksek oluşu, mala zarar verme suçunda da kırılan kasa nedeniyle yine meydana gelen zararın yüksek oluşu, bu suçlarla ilgili temel ceza belirlenirken “meydana gelen zararın ağırlığından” söz edilmiş olması, bu gerekçe ile dosya kapsamına uygun olarak temel ceza belirlenirken alt sınırdan uzaklaşılmasında; işyeri dokunulmazlığının ihlali suçu yönünden ise meydana gelen zarar ve tehlikenin ağır olmayışı nedeniyle gösterilen gerekçe ile dosya kapsamına uygun olarak temel ceza belirlenirken alt sınırdan hüküm kurulmasında bir isabetsizlik görülmediğinden tebliğnamedeki (1nolu) bozma isteyen düşünceye iştirak edilmemiştir.
    Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, uyulan bozmaya, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanıklar tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
    Ancak;
    1-5237 sayılı TCK’nın 51/1. maddesi gereğince cezası ertelenen sanıklar hakkında denetim süresi belirlenirken, aynı Kanunun 51/3. maddesi uyarınca bu sürenin alt sınırının mahkum olunan ceza süresinden az olamayacağının gözetilmemesi,
    2-Suç tarihinde sabıkasız olan sanıklar hakkında, 08.02.2008 tarih ve 26781 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 5728 sayılı Kanunun 562. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK’nın 231. maddesi uyarınca ve bu maddenin 6. fıkrasına 25.07.2010 tarihinde yürürlüğe giren 6008 sayılı Kanunun 7. maddesi ile eklenen cümle de gözetilerek; denetim olanağı verecek biçimde karar yerinde tartışılarak, anılan Kanun maddesinin uygulanıp uygulanmayacağına karar verilmesi gerekirken, “katılanın zararının karşılanmamış olması” biçiminde yasal ve yeterli olmayan gerekçe ile CMK’nın 231. maddesinin uygulanmamasına hükmedilmesi,
    3-5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinin 3.fıkrasına göre, işyeri dokunulmazlığının ihlali suçundan verilen uzun süreli hapis cezası ertelenen sanıklar hakkında, aynı maddenin 1.fıkrasının (c) bendinde öngörülen kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri ve mahkemenin takdirinde olarak aynı maddenin 1. fıkrasının (e) bendinde öngörülen hak yoksunlukları dışında kalan TCK’nın 53/1. maddesinin diğer bentlerindeki haklardan yoksun bırakılmalarına karar verilmesi yerine, yazılı biçimde hüküm kurulması,
    Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ... ve ... müdafiileri ile katılan ... vekilinin temyiz itirazları, yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 11.02.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.











    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi