
Esas No: 2014/3586
Karar No: 2014/5640
Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2014/3586 Esas 2014/5640 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı Orman Yönetimi temsilcisi ve davalı Hazine vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı Orman Yönetimi 17.01.2013 tarihli dava dilekçesi ile; tapuda davalılar adına kayıtlı, ... Köyü 2191 parsel sayılı taşınmazın yörede ilk kez yapılan ve 18.12.2012-18.06.2013 tarihleri arasında ilân edilen orman kadastrosu sırasında orman sınırı dışında bırakıldığını, taşınmazın orman bütünlüğü içinde, orman sayılan yerlerden olduğunu iddia ederek, bu yere ait sınırlamanın iptali ile taşınmazın orman sınırları içine alınması istemiyle dava açmıştır.
Mahkemece, davalı Orman ve Su İşleri Bakanlığı yönünden husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine, diğer davalı Hazine yönünden davanın reddine karar verilmiş, hüküm davalı Hazine vekili tarafından vekâlet ücretine yönelik ve davacı Orman Yönetimi temsilcisi tarafından esasa yönelik olarak temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, 6831 sayılı Kanunun 11/1. maddesi gereğince on yıllık süre içinde açılan orman kadastrosuna itiraz niteliğindedir.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi tarafından eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırmada, çekişmeli taşınmazın orman sayılan yerlerden olmadığı gibi, ... Tapulama Mahkemesinin 1984/10 - 1984/14 sayılı kesin hüküm kapsamında kaldığı, bu kararın infaza elverişli kroki bulunmadığından tapuda infaz edilemediği, ancak, taraflardan birinin talebi üzerine, tavzih yoluyla ve 3402 sayılı Kanunun 21/2. maddesi gereğince ifraz krokisi düzenlettirilerek, her zaman tapuda infaz edilebileceği anlaşılarak, yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığından Orman Yönetiminin temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. Ancak, davalı Hazine aleyhine açılan davanın reddedildiği ve yargılama sırasında kendisini vekil ile temsil ettirdiği halde, lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesi doğru değil ise de; bu husus hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür. Bu sebeple, hüküm kısmına “Davalı Hazine lehine 3402 sayılı Kanunun 31/son maddesi gereğince 300.- lira vekâlet ücreti takdir edilerek, davacıdan alınıp davalı Hazineye verilmesine” ibaresi yazılmak suretiyle düzeltilmesine ve hükmün 6100 sayılı Kanunun geçici 3. maddesi atfıyla H.U.MK.’nun 438/7. maddesine göre düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, temyiz harcının istek hainde iadesine 26/05/2014 günü oy birliğiyle karar verildi.