Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre, sanığa isnat edilen tehdit suçunun, uzlaşmaya tabi olmayan silahtan sayılan aletle yaralama suçuyla birlikte işlendiği belirlenerek yapılan incelemede; 1-Sanığın, soruşturma ve kovuşturma evresinde "mağdur bana, senin mahkemende tanıklık yaptığım gün işe gidemedim, o günkü yevmiyemi vermen gerek dedi, veremem deyince bana vurdu. Bu nedenle çıkan tartışmada birbirimizi yaraladık" şeklindeki savunması ve mağdur ... hakkında sanığı yaralama eyleminden verilen hükmün açıklanmasının geri bırakıldığının anlaşılması karşısında, olayın başlangıcı ve gelişimi üzerinde durularak, sonucuna göre sanık hakkında TCK"nın 29. maddesinde düzenlenen haksız tahrik hükmünün uygulanıp uygulanmayacağının değerlendirilmemesi, 2-Anayasa Mahkemesi’nin karar tarihinden sonra 24/11/2015 günlü Resmi Gazete’de yayımlanan 08/10/2015 gün ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı, TCK"nın 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin kararın ve TCK"nın 53/1-c maddesinde düzenlenen hak yoksunluğunun uygulanma süresi ve şeklinin Kanunda öngörülen biçimde uygulanması zorunluluğu, Bozmayı gerektirmiş, sanık ..."nin temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 28.06.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.