15. Ceza Dairesi 2013/26389 E. , 2016/2924 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : a-TCK"nın 204/1, 62, 52/2-4, 53. maddeler gereğince mahkumiyet
b-TCK"nın 158/1-f, son, 62, 53. maddeler gereğince mahkumiyet
Nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından sanığın mahkumiyetine ilişkin hükümler sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Sanığın, katılandan aldığı araç karşılığında katılana suça konu çeki verdiği, çekin bankaya ibrazında sahte olduğu gerekçesiyle katılana ödeme yapılamadığı, böylece sanığın nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarını işlediğinin iddia edildiği olayda,
Suça konu çekin sahte olduğu iddia edilmiş ise de bu hususta bir araştırma yapılmadığı dikkate alınarak, gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde ortaya çıkarılması açısından; keşidecinin müşteki sıfatıyla ifadesinin alınması, çekin ne şekilde sahte olduğu, imzanın kendisine ait olup olmadığı, katılan veya çekte cirosu bulunan diğer kişiyi tanıyıp tanımadığının sorulması, sanığın ifadesinde adı geçen ve çeki aldığını belirttiği ...isimli kişinin açık kimlik bilgileri ve adresinin araştırılması, bulunması halinde ifadesinin alınarak, suça konu çekteki cironun kendisine ait olup olmadığı, katılan ve keşideciyi tanıyıp tanımadığı, çeki keşideciden alıp almadığı ve katılana verip vermediği hususlarının sorulması, sanık, keşideci ve ... isimli kişinin yazı ve imza örneklerinin usulüne uygun olarak alınarak, mukayeseye elverişli belge asıllarıyla birlikte kriminale gönderilerek, söz konusu çekteki yazılar ile imzaların kime ait olduğu ve buna göre çekin ne şekilde sahte olduğunun kesin olarak belirlenmesi, çekin sahte olduğuna dair banka kayıtlarının getirtilmesi, ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 03/03/1998 tarih ve 6/ 8-69 E. K. sayılı kararında da açıklandığı üzere, önceden doğmuş bir borç için hileli davranışlarda bulunulması halinde, zarar veya borç kandırıcı nitelikte davranışlar sonucu doğmayacağından dolandırıcılık suçunun unsurları itibariyle oluşmayacağı dikkate alınarak, katılan ve sanığın yeniden ifadelerinin alınarak, suça konu çekin önceden doğan borç nedeniyle sonradan verilip verilmediğinin açık bir şekilde sorulması, buna dair kayıtların getirtilerek dosyaya konulması,
Kabule göre de;
5237 sayılı TCK"nın 158. maddesinin 1. fıkrasının (e), (f) (i) ve (k ) bentlerinde sayılan hallerde adli para cezasının tayininde tespit olunacak temel gün, suçtan elde olunan haksız menfaatin iki katından az olmayacak şekilde asgari ve bu miktara yükseltilerek belirlenecek gün sayısı üzerinden arttırma ve eksiltmeler yapıldıktan sonra ortaya çıkacak sonuç gün sayısı ile bir gün karşılığı aynı kanunun 52. maddesi uyarınca, 20-100 TL arasında takdir olunacak miktarın çarpılması neticesinde sonuç adli para cezasının belirlenmesi gerektiği ve buna göre, haksız menfaat miktarının 6.000 TL, haksız menfaatin iki katının 12.000 TL olduğu dikkate alınarak temel cezanın bu miktardan az olmayacak şekilde belirlenip sanığın 600 gün adli para cezasıyla cezalandırılmasına, aynı Kanun"un 62. maddesi gereğince cezasından 1/6 indirim yapmak suretiyle sanığın 500 gün adli para cezasıyla cezalandırılmasına ve aynı Kanun"un 52. maddesi gereğince günlüğü 20.00 TL den hesap edilmek suretiyle netice olarak 10.000 TL adli para cezasıyla cezalandırılmasına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, temel cezanın haksız menfaatin iki katına göre belirlenip bu miktar üzerinden indirim yapmak suretiyle 5275 sayılı Kanun"un 106. maddesinde öngörülen adli para cezası yerine çektirilecek hapis cezası süresinin belirlenmesi açısından, infazda tereddüt oluşturacak şekilde hüküm kurulması,
Kanuna aykırı olup, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca, hükümlerin BOZULMASINA, 04/04/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.