MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Memur olmayan kimsenin resmi belgede sahteciliği
HÜKÜM : Mahkumiyet

5271 sayılı CMK’nun 231/8-son cümlesi hükmü uyarınca suçun işlendiği 20.09.2000 tarihinden hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair kararın kesinleştiği 15.12.2010 tarihine kadar bazı kesintilerle, her seferinde yeniden başlayan dava zamanaşımı süresinin işlediği, bu tarihten sonra ve denetim süresi içinde işlenen kasıtlı suçtan dolayı verilen ve 04.12.2015 tarihinde kesinleşen mahkumiyet hükmü nedeniyle ihbar üzerine, 14.04.2016 günü mahkeme tarafından hükmün açıklandığı; böylelikle hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kesinleştiği 15.12.2010"dan itibaren deneme süresi içinde işlenen ikinci suçun suç tarihi olan 21.12.2014 tarihine kadar dava zamanaşımının durduğu gözetilerek yapılan incelemede;
Bozmaya uyularak, 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 7 ve 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 9. maddeleri hükmü karşısında; sanığa yüklenen “resmi belgede sahtecilik” suçunun 01.06.2005 tarihinde yürürlüğe giren ve lehine olan 5237 sayılı TCK"nun 204/1. maddesindeki cezasının miktarı itibariyle tabi olduğu aynı Yasanın 66/1-e ve 67/4. maddelerinde öngörülen dava zamanaşımının (durma süreleri hariç), suçun işlendiği 20.09.2000 tarihinden temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği anlaşılmış, sanık müdafinin, temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan sair yönleri incelenmeyen hükmün 5320 sayılı yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK"nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, aynı Yasanın 322. maddesinde öngörülen yetkiye dayanılarak sanık hakkında açılan kamu davasının gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 5237 sayılı TCK"nun 66/1-e, 67/4 ve 5271 sayılı CMK"nun 223/8. maddeleri uyarınca DÜŞÜRÜLMESİNE, 10.11.2016 gününde oybirliği ile karar verildi.