MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : İhmali davranışla görevi kötüye kullanma
HÜKÜM : Eylemin icrai davranışla görevi kötüye kullanma suçunu oluşturduğunun kabulüyle mahkumiyet

Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
Suç tarihinde İlçe Tarım müdürü olarak görev yapan sanığın, doğal afet sonucu uğradığı zararın karşılanması istemi ile kendisine müracaat eden katılana 2090 sayılı Yasanın yürürlükten kaldırıldığını bildirip dilekçesini kabul etmeyerek mağduriyetine neden olmak suretiyle üzerine atılı görevi kötüye kullanma suçunu işlediği iddia ve kabul edilerek mahkumiyetine karar verilmiş ise de; yerel mahkemece sanık hakkında verilen ilk hükmün Dairemizin 02/04/2018 günlü ilamıyla bozulması üzerine bozmaya uyularak gereği yerine getirilirken tanık sıfatıyla beyanlarına başvurulan ve bu beyanları hükme esas alınan ... (...) ile ..."nın ifadelerinin birbiriyle çeliştiği, ayrıca katılanın 18/10/2010 tarihinde İlçe Tarım Müdürlüğüne başvurduğunu bildirmesi ve sanığın müracaatın yapıldığı tarihte izinde olduğunu savunması üzerine Kaymakamlık makamına yazılan müzekkere cevabında, 09/10/2006 tarihinde sanığın izne ayrıldığının ve 21/10/2006 günü göreve başladığının, bu süre içerisinde ..."ın müdürlüğe vekalet ettiğinin bildirildiği ve buna ilişkin Kaymakamlık olurunun da cevaba eklendiğinin anlaşılması karşısında, özellikle Kaymakamlık makamının yazısı ile tanık ..."nın müracaatın yapıldığı tarih ve kişi yönündeki beyanlarının savunmayı doğrular nitelikte olduğu da nazara alındığında, dosya kapsamındaki hangi delil ve beyanlara üstünlük tanınarak hükme esas alındığı karar yerinde gerekçeleriyle tartışılıp denetime imkan verecek şekilde açıklanmadan ve yukarıda bahsedilen çelişkili tanık beyanları ile sanığın bozma öncesi izinli olduğunu savunmadığı şeklindeki yetersiz gerekçeye dayanılarak yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kabule göre de;
Yüklenen suçu TCK"nın 53/1-a maddesindeki hak ve yetkileri kötüye kullanmak suretiyle işlediği kabul edilen ve adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verilen sanık hakkında, 5237 sayılı TCK"nın 53/5. maddesinde yer alan “...Bu hak ve yetkilerden birinin kötüye kullanılması suretiyle işlenen suçlar dolayısıyla sadece adli para cezasına mahkumiyet halinde, hükümde belirtilen gün sayısının yarısından bir katına kadar bu hak ve yetkinin kullanılmasının yasaklanmasına karar verilir. Hükmün kesinleşmesiyle icraya konan yasaklama ile ilgili süre, adli para cezasının tamamen infazından itibaren işlemeye başlar.” şeklindeki düzenlemeye göre; cezanın bir katından anlaşılması gerekenin, cezanın kendisi olup sanık hakkında hükmolunacak yoksunluğun adli para cezasının tamamen infazından sonra başlamak üzere 225 günü geçemeyeceği de gözetilmeden 450 gün süreyle hak yoksunluğuna karar verilmesi,
Kanuna aykırı, sanık ve müdafin temyiz itirazları bu itibarla yerinde olduğundan hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilmek suretiyle CMUK"ın 321 ve 326/son maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 20/02/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.