20. Hukuk Dairesi Esas No: 2014/1532 Karar No: 2014/5606 Karar Tarihi: 15.05.2014
Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2014/1532 Esas 2014/5606 Karar Sayılı İlamı
20. Hukuk Dairesi 2014/1532 E. , 2014/5606 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar ve davalı Hazine ile Orman Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R
Davacılar 18/04/2002 havale tarihli dava dilekçelerinde özetle; ... İlçesi, ... Köyünde yapılan kadastro tesbit çalışmaları sırasında kendi zilyetliklerinde bulunan 104 ada 46 sayılı parsel ile 104 ada 142 sayılı parsellerden oluşan tarlalarının bölünmek suretiyle, 104 ada 46 parsel sayılı taşınmazın hisseli olarak adlarına yazıldığını, dava konusu edilen 104 ada 142 parsel sayılı taşınmazın ise, Eylül 1320 tarih, 96 sıra nolu dayanak tapu kayıtlarının miktar fazlası kabul edilerek ham toprak vasfıyla Hazine adına tesbit edildiğini, bu nedenle, dava konusu taşınmazın Hazine adına olan tapu kaydının iptali ile bu taşınmazın 104 ada 46 sayılı parseldeki hisseleri nispetinde adlarına tesciline karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir. Mahkemece yapılan yargılama sonunda; dava konusu 104 ada 142 parsel sayılı taşınmaza yönelik davacılar yararına zilyetlikle kazanma koşulları oluşmadığından bahisle, davanın reddine karar verilmiş, hüküm, davacılar tarafından esasa ilişkin, davalı Hazine ve Orman Yönetimi vekillerince ücreti vekâlete hükmedilmesi gerektiğinden bahisle temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. ... Köyünde orman kadastrosu 3402 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılmak suretiyle aynı zamanda arazi kadastrosunun başlama tarihi olan 24.07.1993 tarihinde ilân edilerek kesinleşmiştir. Yörede aynı zamanda 1992 yılında 6831 sayılı Kanun gereğince yapılan 2/B madde uygulamaları bulunmaktadır. İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye göre, yerel mahkemece; dava konusu taşınmazın keşifte belirlenen değeri üzerinden harç tamamlattırılmadığından, mahkemece takdir edilen vekâlet ücretinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ayrıca, dosyanın yapılan incelemesinde davacıların ekonomik amaca uygun bir zilyetliklerinin bulunmadığı anlaşıldığı gibi, dava konusu taşınmazın tarım arazisi vasfında da bulunmadığı zirai bilirkişi raporunda belirlenerek hüküm kurulduğuna göre yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, Harçlar Kanununun değişik 13/j maddesi gereğince harç alınmasına yer olmadığına 15/05/2014 gününde oy birliği ile karar verildi.