Esas No: 2021/26769
Karar No: 2022/12955
Karar Tarihi: 25.10.2022
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/26769 Esas 2022/12955 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyeti tarafından verilen kararın, davacılar ve davalının temyiz başvurusunun reddedilmesine karar verilmiştir. Davacılar, murislerinin bir kaza sonucu ölmesi nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatı talep ettiği dava kapsamında, tarafların müterafik kusurları göz önüne alınarak kısmen kabul edilmiştir. Sigortacılık Kanunu'na göre, 5.000 TL altındaki uyuşmazlıklar hakkında verilen hakem kararları kesindir. Davacılar ve davalının temyiz istemleri kısmen reddedilmiştir. Kararda, vekalet ücretine ilişkin olarak Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmeliğin 16. maddesinin (13) numaralı fıkrası uygulanarak maktu vekalet ücretinin altında kalmamak kaydıyla hesaplanan vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği belirtilmiştir. Ayrıca, 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu'nun 30. maddesi detaylı bir şekilde açıklanmıştır.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tahkim davası hakkında Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyeti tarafından davalı ve davacı vekillerinin itirazının reddine dair verilen karara karşı davalı ve davacı vekilince süresi içerisinde temyiz yoluna başvurulmakla dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacılar vekili 13/06/2013 günü,davacıların murisi ...'ın davalıya sigortalı otobüste yolcu iken, ihtiyaç nedeniyle aracı durdurması ve sonrasında yolun karşısında bulunan benzinliğe geçmek istediği esnada yaya halde iken dava dışı bir aracın kendisine çarpması sonucunda, vefat ettiğini, davalı ... şirketinin otobüsün zorunlu karayolu taşımacılık sigortacısı olduğunu ve 4925 sayılı Karayolu Taşıma Kanunu'nun 17. Maddesine göre “Şehirlerarası ve Uluslararası yolcu taşımacıları, duraklamalar dahil olmak üzere kalkış noktasından, varış noktasına kadar geçecek süre içinde meydana gelecek bir kaza nedeniyle yolcunun ölümü, yaralanması ya da eşyanın zarara uğramasından dolayı sorumludurlar"hükmü gereği davalının sorumlu olduğunu, bu nedenle murisin çocukları için 2.000,00'er TL ve eşi için 1.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir. Yargılama sırasında bilirkişi raporu doğrultusunda dava değerini .... ve ... için 25.000,00'er TL ve .... için 125.000,00 TL'ye yükseltmiştir.
Uyuşmazlık Hakem Heyetince, başvuranların her birinin zararından %50 müterafik kusur inidirmi yapılarak, başvuruların kısmen kabulü ile davacı ... için 62.500,00 TL, davacı ...için 12.500,00 TL, davacı ... için 12.500,00 TL maddi tazminatın 08/03/2018 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiş,davalı vekili ve davacılar vekili karara itiraz etmiştir. İtiraz Hakem Heyetince taraf vekillerinin itirazları reddedilmiştir. Bu kez davacılar ve davalı vekilleri temyiz kanun yoluna başvurmuştur.
1-5684 sayılı Sigortacılık Kanunu'nun uyuşmazlık tarihinde yürürlükte bulunan 6456 sayılı Kanun'la değiştirilen 30. maddesinin 12. fıkrasında; 5.000,00 TL'nin altındaki uyuşmazlıklar hakkında verilen hakem kararlarının kesin olduğu; 5.000,00 TL ve daha üzerindeki uyuşmazlıklar hakkında verilen hakem kararlarına karşı kararın Komisyonca ilgiliye bildiriminden itibaren on gün içinde bir defaya mahsus olmak üzere Komisyon nezdinde itiraz edilebileceği; 40.000,00 TL'nin üzerindeki uyuşmazlıklar hakkında itiraz üzerine verilen kararlar için temyize gidilebileceği belirtilmiştir.
Somut olayda, davacılar ihtiyari dava arkadaşı olup kesinlik sınırı herbiri yönünden ayrı ayrı reddedilen miktara göre, davalı yönünden ise kabul edilen miktara göre belirlenecektir. Hesap bilirkişisi raporu ile davacılar Sıla Nur ve .... için ayrı ayrı 25.000,00'er TL destek tazminatı hesap edilmiş,davacılar vekili bu miktar üzerinden dava değerini artmıştır. Uyuşmazlık Hakem Heyetince %50'şer müterafik kusur indirimi sonucunda başvuruların kısmen kabulü ile ... için 12.500,00 TL ve ... için 12.500,00 TL destekten yoksun kalma tazminatına hükmedilmiştir. Davalı vekili ve davacılar vekili kararı temyiz etmiştir.
İtiraz hakem Heyeti kararı, davacılar ... ve .... vekilinin temyizi yönünden aleyhine reddedilen kısım miktarı itibariyle kesin niteliktedir.Yine davalı vekilinin adı geçen davacılara yönelik temyizi yönünden ise kabul edilen miktar itibariyle kesin niteliktedir. Kesin olan kararların temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 01/06/1990 gün 3/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca Yargıtay'ca da temyiz isteminin reddine karar verilebileceğinden, davacı vekilinin temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.
Bu sebeble davacılar Sude Naz ve Sıla Nur vekilinin ve davalı vekilinin işbu davacılara yönelik temyiz istemlerinin miktar yönünden reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Davacı ... vekili ile davalı vekilinin adı geçen davacıya yönelik temyiz isteminin incelenmesine gelince;
Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, İtiraz Hakem Heyeti kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre;davacı vekilinin tüm davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
3-5684 sayılı Sigortacılık Kanunu'nun 30. maddesinin (17) numaralı fıkrası ve 19/01/2016 tarihli ve 29598 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik'in 6. maddesi ile adı geçen Yönetmelik'in 16. maddesine eklenen 13. Fıkra uyarınca tarafların avukat ile temsil edildiği hallerde, taraflar aleyhine hükmedilecek vekâlet ücreti, her iki taraf için de Avukatlık Asgarî Ücret Tarifesinde yer alan asliye mahkemelerinde görülen işler için hesaplanan vekâlet ücretinin beşte biridir.
Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT 17.maddesi (2) numaralı fıkrasına göre de Sigorta Tahkim Komisyonları, vekalet ücretine hükmederken, Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde asliye mahkemeleri için öngörülen ücretin altında kalmamak kaydıyla Tarifenin üçüncü kısmına göre avukatlık ücretine hükmeder. Tarifenin üçüncü kısmına göre nisbi avukatlık ücretine hükmedilen durumlarda da talebi kısmen ya da tamamen reddedilenler aleyhine tarifeye göre hesaplanan nisbi ücretin beşte birine hükmedilir.
Açıklanan nedenlerle; Uyuşmazlık Hakem Heyeti'nce davacı ... lehine hükmedilecek vekalet ücretine ilişkin olarak Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmeliğin 16.maddesinin (13) numaralı fıkrasının uygulanması gerektiği gözönüne alınarak AAÜT'nin 13. maddesi ve AAÜT'nin 17. maddesi gereğince, maktu vekalet ücretinin altında kalmamak kaydıyla, hesaplanan vekalet ücretinin 1/5'i oranında vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, fazla vekalet ücretine karar verilmesi ve İtiraz hakem heyetince davalının bu yöne ilişkin itirazının reddine karar verilmesi doğru olmamıştır. Ne var ki, belirlenen bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, mahkeme kararının 6100 sayılı HMK'nın 370.maddesinin (2) numaralı fıkrası uyarınca düzeltilerek onanması uygun görülmüştür.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacılar .... ve .... vekili ile davalı vekilinin adı geçen davacılara yönelik temyiz dilekçelerinin REDDİNE (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı ... vekilinin tüm, davalı vekilinin bu davacıya yönelik sair temyiz itirazlarının REDDİNE, 3)numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyetinin 21/11/2018 tarih ve 2018/46282E-2018/76256K sayılı kararının, hüküm kısmının 3. bendindeki "7.225,00 TL" rakamının hükümden çıkartılarak, yerine "2.180,00 TL" rakamının yazılmasına ve hükmün bu şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine ve aşağıda dökümü yazılı 36,30 TL kalan onama harcının temyiz eden davacı ...'dan alınmasına 25/10/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.