Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2013/16393 Esas 2015/3178 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/16393
Karar No: 2015/3178
Karar Tarihi: 23.02.2015

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2013/16393 Esas 2015/3178 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2013/16393 E.  ,  2015/3178 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:

    Davacı vekili, davalıların maliki ve sürücüsü olduğu aracın tam kusurlu olarak 11/07/2011 tarihinde müvekkillerinin desteği yaya ..."e çarparak ölümüne sebebiyet verdiğini ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla davacı eş ... ile çocuklar ... ve ... için ayrı ayrı 1.000 TL maddi, 20.000 TL manevi tazminatın davalılardan müteselsilen tahsilini talep ve dava etmiştir.
    Davalılar vekili, ceza mahkemesinde görülen davanın bekletici mesele yapılması gerektiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna dayanılarak kazada davalı sürücünün %30 nispetinde, yaya ..."ın %70 nispetinde kusurlu olduğu, dava dışı sigorta şirketinin bir kısım ödeme yaptığı gerekçesiyle davacı çocuk ... için 1.000 TL maddi, 2.000 TL manevi tazminatın, davacı eş ... için 3.000 TL, davacı çocuk ... için 2.000 TL manevi tazminatın davalılardan müteselsilen tahsiline karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillere, özellikle oluşa ve dosya içeriğine uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporunda belirtilen kusur oranının ve tazminata ilişkin hesaplamanın hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına göre davacı vekilinin aşağıdaki bent dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    2-Dava, trafik kazası sonucu vefat nedeniyle maddi ve manevi tazminat talebine ilişkindir.
    Manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkındaki hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli de göz önünde tutularak, hak ve nesafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira, TMK."nun 4. Maddesinde, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hakimin hak ve nesafete göre hükmedeceği öngörülmüştür.
    Yukarıda belirtilen hususlar dikkate alındığında, davacıların vefat edene yakınlık dereceleri ve diğer hususlar gözetildiğinde davacılar için takdir olunan manevi tazminatın çok düşük olduğu görülmüş ve hakkaniyete uygun bir manevi tazminata hükmedilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmün davacılar yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 23.02.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.