Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2013/16389 Esas 2015/3175 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/16389
Karar No: 2015/3175
Karar Tarihi: 23.02.2015

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2013/16389 Esas 2015/3175 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2013/16389 E.  ,  2015/3175 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili ve davalılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:

    Davacı vekili, davalıların maliki ve sürücüsü olduğu kamyonun 13.07.2009 tarihinde tam kusurlu olarak arkadan çarptığı traktöre bağlı römorkta yolcu olarak bulunan müvekkilinin yere düşerek yaralandığını ileri sürerek, 100.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalılardan müteselsilen tahsilini talep ve dava etmiştir.
    Davalılar vekili, manevi tazminat talebinin çok fahiş olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, tüm dosya kapsamına göre, davalı sürücü ...’nin kazada tam kusurlu olduğu, davacının %29 oranında malul kaldığı gerekçesiyle 10.000 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen tahsiline karar verilmiş; hüküm, davacı vekili ve davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1)Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davalılar vekilinin temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    2) Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle manevi tazminat talebine ilişkindir.
    Manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkındaki hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli de göz önünde tutularak, hak ve nesafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira, TMK."nun 4. Maddesinde, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hakimin hak ve nesafete göre hükmedeceği öngörülmüştür.
    Yukarıda belirtilen hususlar dikkate alındığında, davalı sürücünün kusur oranı, davacının maluliyet durumu ve diğer hususlar gözetildiğinde davacı için takdir olunan manevi tazminatın düşük olduğu görülmüş ve hakkaniyete uygun bir manevi tazminata hükmedilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalılar vekilinin temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, aşağıda dökümü yazılı 512,10 TL kalan harcın temyiz eden davalılardan alınmasına ve peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 23/02/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.