22. Hukuk Dairesi 2016/7383 E. , 2019/5614 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davacının davalı kuruma bağlı hastanede taşeron firmalar bünyesinde şirket elemanı olarak 2008 yılında işe başladığını ve iş akdinin işveren tarafından haksız olarak feshedildiği 2014 yılına kadar çalışmaya devam ettiğini beyan ederek kıdem ve ihbar tazminatı ile yıllık izin, hafta tatili, fazla mesai, ulusal bayram genel tatil ve kötü niyet tazminatının tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davacı ile aralarında işçi işveren ilişkisi olmadığını belirterek davanın husumetten reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve yapılan yargılama neticesinde hafta tatili ücreti ve kötü niyet tazminatı taleplerinin reddi ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davalı vekili süresinde temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine,
2-Davacının davalı işyerinde geçen hizmet süresi taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.
Dosya kapsamına alınan sigortalı hizmet dökümüne göre davacının,
01.03.2008 -14.02.2011 tarihleri arasında ....Yemek Temizlik Taah. Teks. Tur. San. ve Tic. Ltd. Şti.’nde, 06.09.2012 – 29.05.2013 tarihleri arasında ... Gıda Pazarlama Sanayi Ve Tic Ltd Şti nezdinde ve en son 01.06.2013 – 28.02.2014 tarihleri arasında ....Yemek Temizlik Taah. Teks. Tur. San. ve Tic. Ltd. Şti. nezdinde çalışmaları bildirilmiştir. Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacının davalı Sağlık Bakanlığına bağlı olarak 01.03.2008 – 28.02.2014 tarihleri arasında kesintsiz olarak 5 yıl 11 ay 28 gün çalıştığı tespit edilmiş ise de davacının dava dilekçesinde açıkça işe girişinden itibaren 2011 yılına kadar çalıştığını daha sonra askerlik görevini ifa ettiğini ve 06.01.2013 tarihinde davalı bünyesinde tekrar çalışmaya başladığını belirtmesi karşısında Askerlik Şubesinden davacının askere gidiş-dönüş tarihleri araştırılmadan ve HMK’nun 26.maddesine aykırı bir biçimde talepde aşılarak davacının 01.03.2008 – 28.02.2014 tarihleri arasında kesintisiz olarak çalıştığının kabulü hatalı olmuştur
Çözüme kavuşturulması gereken bir diğer husus ise davacının hizmet döküm cetvelinde 06.09.2012 – 29.05.2013 tarihleri arasında çalışmasının gözüktüğü ... Gıda Pazarlama Sanayi Ve Tic Ltd Şti ile davalı arasında bir bağlantı olup olmadığı noktasındadır. Bu itibarla mahkemece adı geçen şirkete ait Sosyal Güvenlik Kurumu tescil görüntüleme bilgileri, davacının işe giriş ve işten ayrılış bildirgeleri ile anılan tarihte davalı Bakanlıktan ihale alan şirketlere yönelik hizmet alım sözleşmeleri getirtilmeli ve dava dışı ... Gıda Pazarlama Sanayi Ve Tic Ltd Şti ile davalı Bakanlık arasında asıl işveren-alt işveren ilişkisi olup olmadığı durumu netleştirilmelidir. Sonucuna göre davacının ... Gıda Pazarlama Sanayi ve Tic. Ltd. Şti. nezdinde geçen çalışmasının davalı asıl işveren bünyesinde geçmediği anlaşılır ise davacının bu şirket bünyesinde geçen toplam hizmet süresinin hesaplamadan dışlanması gerekmektedir.
Anılan yönler incelenmeden eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
3-Taraflar arasında davacının fazla mesai ve ulusal bayram genel tatil ücretinin hesaplanması noktasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp ispatlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
Fazla çalışmanın ispatı konusunda iş yeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, iş yeri iç yazışmaları, delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın bu tür yazılı belgelerle ispatlanamaması durumunda tarafların dinletmiş oldukları şahit beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille söz konusu olabilir. Buna karşın, bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda dahi, işçinin geçerli bir yazılı belge ile bordroda yazılı olandan daha fazla çalışmayı yazılı delille ispatlaması gerekir. Bordrolarda tahakkuk bulunmasına rağmen bordroların imzasız olması halinde ise, varsa ilgili dönem banka ve tüm ödeme kayıtları celp edilmeli ve ödendiği tespit edilen miktarlar yapılan hesaplamadan mahsup edilmelidir.
Fazla çalışmanın yazılı delil ya da tanıkla ispatı imkan dahilindedir. İşyerinde çalışma düzenini bilmeyen ve bilmesi mümkün olmayan tanıkların anlatımlarına değer verilemez.
Fazla çalışmanın belirlenmesinde 4857 sayılı İş Kanunu"nun 68. maddesi uyarınca ara dinlenme sürelerinin dikkate alınması gerekir.
Aynı ilkeler ulusal bayram genel tatili çalışmaları için de geçerlidir.
Mahkemece, hükme esas alınan bilirkişi raporunda tanık beyanlarına itibarla davacının fazla çalışma ve ulusal bayram genel tatil ücret alacağı hesaplanmıştır. Dinlenen davacı tanklarından ...‘un işverenle husumeti bulunduğu anlaşıldığından beyanlarının fazla mesai ve ulusal bayram genel tatil ücret hesabında dikkate alınması doğru olmamıştır. Davacı tanıklarından ... ise davacı ile birlikte ... devlet hastanesinde 2012 ve 2013 yılları arasında bir yıl kadar birlikte çalıştığını beyan etmiştir. Mahkemece işverenle herhangi bir husumeti bulunmadığı anlaşılan davacı tanığı ... ‘ın hizmet döküm cetveli getirtilerek tam olarak hangi süre içerisinde davalı işyerinde çalıştığı belirlenerek bu davacı tanığının davacıyla birlikte ortak çalışma dönemi ile sınırlı olarak belirlenen tarih aralıkları için hesaplama yapılmalıdır. Bunun dışında kalan dönemler bakımından, yazılı belge bulunmadığından, söz konusu dönemler için fazla çalışma ve ulusal bayram genel tatil ücret alacaklarının ispatlanamadığının kabulü gerekir. Açıklanan hususlar gözetilmeksizin yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, 11.03.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.