Abaküs Yazılım
9. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/31613
Karar No: 2015/32903
Karar Tarihi: 18.11.2015

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2015/31613 Esas 2015/32903 Karar Sayılı İlamı

9. Hukuk Dairesi         2015/31613 E.  ,  2015/32903 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ

    DAVA : Davacı, asıl davanın davacısı olan ... vekili,kıdem tazminatı ile izin ücreti ve fazla çalışma ücreti alacaklarını talep etmiştir.
    Birleşen davanın davacısı olan ...Ticaret Ltd. Şti. vekili, asıl davanın davacısı olan işçi ..."ın kusurlu eylemleri nedeniyle kullandığı iş makinasına verdiği zararın tazminini talep etmiştir.
    Mahkemece;
    A)Asıl Dava Yönünden;
    1-Davalı ...Makine Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti. aleyhine açılan davanın husumet yokluğundan reddine,
    2-Davalı ... Ltd. Şti. aleyhine açılan davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    B)Birleşen dava yönünden;
    Birleşen davanın reddine karar verilmiştir.
    Bozmadan sonra verilen karar süresi içerisinde -asıl davanın davacısı olan ... vekili ile birleşen davanın davacısı olan ...Ticaret Ltd. Şti. vekili dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    A) Davacı Talebinin Özeti:
    Asıl davanın davacısı olan ... vekili asıl davada, sigorta primlerinin eksik yatırılması nedeniyle iş akdinin işçi tarafından haklı olarak feshedildiğini ileri sürerek, kıdem tazminatı ile izin ücreti ve fazla çalışma ücreti alacaklarını talep etmiştir.
    Birleşen davanın davalısı olan Özcan Özkan vekili birleşen davada, davalı işçinin iş makinasının zarar görmesinde kusurunun bulunmadığını savunarak, birleşen davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    B) Davalı Cevabının Özeti:
    Asıl davanın davalısı olan ...Ticaret Ltd. Şti. Vekili asıl davada, iş akdinin davacı işçi tarafından haksız olarak feshedildiğini savunarak, asıl davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    Birleşen davanın davacısı olan ...Ticaret Ltd. Şti. vekili birleşen davada, işçi ..."ın kusurlu eylemleri nedeniyle kullandığı iş makinasına verdiği zararın tazminini talep etmiştir.
    C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti ve Yargılama Süreci:
    Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, iş akdinin asıl davanın davacısı olan işçi ... tarafından bir kısım işçilik alacaklarının ödenmemesi nedeniyle haklı olarak feshedildiği, davacı işçinin iş makinasındaki zararın meydana gelmesinde kusurunun bulunmadığı gerekçesiyle;
    1- Asıl dava yönünden;
    a) Davalı ...Makine Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti. aleyhine açılan davanın husumet yokluğundan reddine,
    b) Davalı ... Ltd. Şti. aleyhine açılan davanın ise kısmen kabulüne,
    2- Birleşen dava yönünden;
    Birleşen davanın reddine karar verilmiştir.
    Karar asıl davanın davalısı (birleşen davanın davacısı) olan ...Ticaret Ltd. Şti. Vekili tarafından temyiz edilmiş, yapılan temyiz incelemesi sonucunda Dairemizce bozulmuştur. Bozma ilamında özetle, işçi ..."ın aylık ücret miktarının eksik inceleme ile hatalı tespit edildiği, birleşen davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmesinin hatalı olduğu, asıl davada fazla çalışma ücretinin hatalı hesaplandığı belirtilmiştir.
    Mahkemece bozmaya uyulmuş ve yapılan yargılama sonunda kısa kararda;
    "A-) ASIL DAVA BAKIMINDAN
    Davanın KISMEN KABUL, KISMEN REDDİNE;
    1- Net 14.166,83 TL kıdem tazminatının fesih tarihi olan 31/10/2007 tarihinden itibaren mevduata uygulanan en yüksek faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine,
    2- Net 4.203,33 TL izin alacağının; 100,00 TL’sinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte ve kalan 4.103,33 TL’sinin ıslah tarihi olan 22/12/2009 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine,
    5- Net 5.184,66 TL Fazla mesai alacağından % 30 hakkaniyet indirimi ile 3.629,26 TL nin 200 TL’sinin dava tarihinden itibaren ve kalan 3.429,26 TL’sinin ıslah tarihi olan 22/12/2009 tarihinden itibaren banka mevduatına uygulanan en yüksek faizi oranı ile birlikte davalılardan müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine,
    Fazlaya ilişkin talebin reddine,
    B-) Mahkememiz birleşen ... anadolu 14. İş mahkemesinin 2013/1126 E. 2013/100 K. Sayılı dava dosyası bakımından
    DAVANIN AÇILMAMIŞ SAYILMASINA, "
    Gerekçeli kararın hüküm fıkrasında ise;
    "A-) ASIL DAVA BAKIMINDAN
    Davanın KISMEN KABUL, KISMEN REDDİNE;
    1- Net 14.166,83 TL kıdem tazminatının fesih tarihi olan 31/10/2007 tarihinden itibaren mevduata uygulanan en yüksek faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
    2- Net 4.203,33 TL izin alacağının; 100,00 TL’sinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte ve kalan 4.103,33 TL’sinin ıslah tarihi olan 22/12/2009 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
    5- Net 5.184,66 TL Fazla mesai alacağından % 30 hakkaniyet indirimi ile 3.629,26 TL nin 200 TL’sinin dava tarihinden itibaren ve kalan 3.429,26 TL’sinin ıslah tarihi olan 22/12/2009 tarihinden itibaren banka mevduatına uygulanan en yüksek faizi oranı ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
    Alınması gereken 1.502,56 TL harçtan peşin ve ıslah ile alınan 373,60 TL den mahsubu ile bakiye 1.128,96 TL harcın davalı- karşı davacılardan alınarak hazineye irad kaydına,
    Davacı taraf kendini vekil ile temsil ettirdiğinden ve avukatlık ücret tarifesine göre hesaplanan 2.639,93 TL ücreti vekaletin davalı-karşı davacılardan tahsiline, davacıya verilmesine,
    Davalı-karşı davacılar taraf kendini vekil ile temsil ettirdiğinden ve avukatlık ücret tarifesine göre hesaplanan 407,38 TL ücreti vekaletin davacı karşı davalıdan tahsiline, davalı karşı davacıya verilmesine,
    Davacı tarafından yapılan 15,60 TL Başvurma harcı, 15,60 TL peşin harçları 48,00 TL tebligat ve müzekkere masrafı , 200,00 TL Bilirkişi ücreti ve 358,00 TL ıslah harcı ve Yargıtay sonrası yapıldığı anlaşılan 910,00 TL masrafı olmak üzere toplamı 1547,20 TL yargılama giderinden red kabul oranına göre hesaplanan 1.268,70 TL "nin davalı-karşı davacılardan tahsiline, davacıya verilmesine,
    Davalı taraf tarafından yapılan 40,00 TL tanıklık ücreti, 13,50 TL tebligat ve 265,00 TL bilirkişi ve keşif mahkeme yolluğu ve Yargıtay sonrası yapıldığı anlaşılan 1095,00 TL masraf olmak üzere toplamı 1413,50 TL yargılama giderinden red kabul oranına göre hesaplanan 254,43 TL "nin davacı karşı davalıdan alınarak davalı karşı davacılara verilmesine,
    Fazlaya ilişkin talebin reddine,
    B-) Mahkememiz birleşen ... anadolu 14. İş mahkemesinin 2013/1126 E. 2013/100 K. Sayılı dava dosyası bakımından
    DAVANIN AÇILMAMIŞ SAYILMASINA, " şeklinde karar verilmiştir.
    D) Temyiz:
    Bozmadan sonra verilen karar asıl davanın davacısı (birleşen davanın davalısı) olan ... vekili ile birleşen davanın davacısı (asıl davanın davalısı) olan ...Ticaret Ltd. Şti. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    E) Gerekçe:
    1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, asıl davanın davacısı (birleşen davanın davalısı) olan ... vekili ile birleşen davanın davacısı (asıl davanın davalısı) olan ...Ticaret Ltd. Şti. vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
    2- Taraflar arasındaki uyuşmazlık, mahkemece duruşmada tefhim edilen hüküm özeti (kısa karar) ile gerekçeli kararın hüküm sonucunun (hüküm fıkrasının) çelişip çelişmediği noktasında toplanmaktadır.
    Uyuşmazlığın çözümü için HMK"nun ilgili maddelerinin incelenmesi gerekmektedir;
    6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 297 nci maddesi uyarınca, mahkeme kararlarının;
    a) Hükmü veren mahkeme ile hâkim veya hâkimlerin ve zabıt kâtibinin ad ve soyadları ile sicil numaraları, mahkeme çeşitli sıfatlarla görev yapıyorsa hükmün hangi sıfatla verildiğini,
    b) Tarafların ve davaya katılanların kimlikleri ile Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarası, varsa kanuni temsilci ve vekillerinin ad ve soyadları ile adreslerini,
    c) Tarafların iddia ve savunmalarının özetini, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delilleri, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesini, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepleri,
    ç) Hüküm sonucu, yargılama giderleri ile taraflardan alınan avansın harcanmayan kısmının iadesi, varsa kanun yolları ve süresini,
    d) Hükmün verildiği tarih ve hâkim veya hâkimlerin ve zabıt kâtibinin imzalarını,
    e) Gerekçeli kararın yazıldığı tarihi, içermesi gerekmektedir.
    Aynı yasanın 298 inci maddesinin ikinci fıkrasında, gerekçeli kararın, tehfim edilen hüküm sonucuna aykırı olamayacağı belirtilmiştir.
    Buna göre, hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi zorunludur. Bu biçim yargıda açıklık ve netlik prensibinin gereğidir. Aksi hal, hükmün infazında zorluklara ve tereddütlere, yargılamanın ve davaların gereksiz yere uzamasına, davanın tarafı bulunan kişi ve kurumların mağduriyetlerine sebebiyet verecek ve Kamu düzeni ve barışını olumsuz yönde etkileyecektir (Hukuk Genel Kurulu - 2007/14-778 E, 2007/611 K, Dairemizin 01.04.2008 gün ve 2007/38353 Esas, 2008/7142 Karar sayılı ilamı).
    10.04.1992 gün ve 1991/7  Esas, 1992/4 karar sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında da mahkemece duruşmada tefhim edilen hüküm özeti (kısa karar) ile gerekçeli kararın hüküm sonucunun (hüküm fıkrasının) çelişmesinin başlı başına bir bozma sebebi olduğu belirtilmiştir.
    Somut uyuşmazlıkta, yukarıda "C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti ve Yargılama Süreci:" başlıklı bölümde belirtildiği üzere, mahkemece duruşmada tefhim edilen hüküm özetinde (kısa kararda), asıl davada hüküm altına alınan kıdem tazminatı, izin ücreti ve fazla çalışma ücreti alacaklarının davalılardan müteselsilen tahsiline karar verilmişken, gerekçeli kararın hüküm sonucunda (hüküm fıkrasında), bahsi geçen alacakların davalı ismi ve ünvanı belirtilmeksizin "davalıdan tahsiline" karar verilmiştir. Bu şekilde mahkemece duruşmada tefhim edilen hüküm özeti (kısa karar) ile gerekçeli kararın hüküm sonucu (hüküm fıkrası) arasında çelişki yaratılmıştır.
    Bu nedenle, mahkemece duruşmada tefhim edilen hüküm özeti (kısa karar) ile gerekçeli kararın hüküm sonucu (hüküm fıkrası) arasında çelişki yaratılması hatalıdır.
    3- Asıl dava tarihi 21/11/2007 tarihi olmasına rağmen, karar başlığında asıl dava tarihi hatalı olarak 13/03/2013 olarak yazılmış, kararın hüküm fıkrasında asıl davada hüküm altına alınan bir kısım alacaklara dava tarihi belirtilmeksizin "dava tarihinden" itibaren faiz yürütülmesine karar verilmiştir.
    Bu şekilde karar verilerek asıl davanın davacısı olan işçi ... aleyhine bir durum yaratılmıştır. Ayrıca bu durum, kararın icra ve infazı sırasında karışıklıklara yol açabilecektir. Karar bu yöndende hatalıdır.
    4- Asıl davada iki davalı vardır. Kararın hüküm fıkrasında, asıl davada hüküm altına alınan alacaklarla ilgili olarak, mahkemece davalı ismi ve ünvanı belirtilmeksizin talep edilen alacakların "davalıdan tahsiline" dair hüküm kurulmuştur. Bahsi geçen alacakların hangi davalıdan tahsil edileceği hüküm fıkrasında belirtilmemesi de kararın infazında tereddütlere ve karışıklıklara yol açacak nitelikte olup, hatalıdır.
    5- Mahkemece bozma öncesi verilen kararda, asıl dava yönünden davalı ...Makine Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti. aleyhine açılan davanın husumet yokluğundan reddine karar verilmiş, bu karar temyiz edilmeksizin kesinleşmiştir. Bozma sonrası yapılan yargılama sonunda mahkemece duruşmada tefhim edilen kısa kararda, asıl dava ile ilgili olarak hüküm altına alınan alacakların davalılardan müteselsilen tahsiline karar verilmesi, davalı ...Makine Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti."nin usulü müktesep hakkının ihlaline yol açmıştır ki hatalıdır.

    6- Birleşen davanın davacısı olan ...Ticaret Ltd. Şti. tarafından, işçi ... aleyhine açılan ve asıl dava ile birleştirilen dava hakkında, bozmadan sonra yapılan yargılama sırasında, asıl davadan tefrik edilmesine akabinde ise iş bu birleşen davanın açılmamış sayılmasına karar verildiği, bu kararın (birleşen davanın açılmamış sayılmasına dair kararın) temyiz edilmeksizin kesinleştiği, asıl davanın bozmadan sonra yapılan yargılaması sonucunda mahkemece tefrik edilen birleşen dava hakkında bir kez daha "davanın açılmamış sayılmasına" dair karar verilmesi de hatalı olup ayrı bir bozma nedenidir.
    F) Sonuç:
    Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, bozma sebebine göre kararı temyiz eden ... ve ...Tic. Ltd.Şti. vekillerinin esasa ilişkin temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 18/11/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi