22. Hukuk Dairesi 2016/17947 E. , 2016/24014 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA : Taraflar arasındaki, toplu iş sözleşmesine göre ücret farkı, ikramiye ve ilave tediye, vardiya dönüş ücreti, gece primi, yer altında çalışma tazminatı, vardiya zammı ücreti, yemek-iaşe-katık ücretleri, yakımlık ... yardımı, giyim yardımı, sabun ve aydınlatma yardımı, sosyal yardım, fazla çalışma, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ücretleri, eşit davranma ilkesine aykırılık tazminatı, yıllık izin ücreti ve kıdem tazminatı alacaklarının ödetilmesi davasının yapılan yargılaması sonunda; ilamda yazılı sebeplerle davanın reddine ilişkin hükmün süresi içinde davacı avukatı ve davalı ... Kurumu avukatınca temyiz edilmesi ve davacı avukatınca duruşma talep edilmesi üzerine, dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 25.10.2016 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü davacı adına vekili Avukat ... ile davalı ... Kurumu adına vekili Avukat ... geldiler. Davalı ... adına kimse gelmedi. Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor sunuldu, dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili, müvekkili işçinin, işletme ruhsatı davalı ... Kurumuna ait olan maden ocağında kayden alt işveren işçisi olarak çalıştığı, asıl işveren-alt işveren arasındaki ilişkinin kanuna uygun kurulmadığından geçersiz olduğunu ve muvazaya dayandığını, müvekkilinin baştan itibaren davalı kurumun işçisi sayılması gerektiğini ve davalının işyerinde uygulanan toplu iş sözleşmeleri hükümlerinden yararlandırılması gerektiğini, diğer taraftan, 94 sayılı İLO sözleşmesi uyarınca da davalı kurum işyerinde uygulanan toplu iş sözleşmesinde düzenlenen ücret miktarı ve diğer hakların müvekkiline ödenmesi gerektiğini ileri sürerek, toplu iş sözleşmesine göre ücret farkı, ikramiye ve ilave tediye, vardiya dönüş ücreti, gece primi, yer altında çalışma tazminatı, vardiya zammı ücreti, yemek-iaşe-katık ücretleri, yakımlık ... yardımı, giyim yardımı, sabun ve aydınlatma yardımı, sosyal yardım, fazla çalışma, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ücretleri, eşit davranma ilkesine aykırılık tazminatı, yıllık izin ücreti ve kıdem tazminatı alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Davalı ... Kurumu vekili, müvekkili kurum ile davacının çalıştığı müteahhit arasında asıl işveren-alt işveren ilişkisinin bulunmadığını, müvekkilinin ihale makamı konumunda olduğunu, ihale konusu işi bir bütün olarak ihale ettiğini, bu işlemin mevzuata uygun olduğunu, muvazaya dayanmadığını, dava konusu iddia ve taleplerin haksız olduğunu ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
Davalı ...Ş. vekili, müvekkili şirketin maden sahasını rödovans sözleşmesi hükümleri çerçevesinde işlettiğini, sözleşmenin hukuka uygun ve geçerli olduğunu, müvekkilinin alt işveren sayılamayacağını, muvazaa iddiasının hukuki dayanağının bulunmadığını ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan delillere dayanılarak, yazılı gerekçeyle fazla çalışma, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacakları yönünden iddianın kanıtlanamadığı gerekçesiyle davanın esastan reddine, diğer talepler yönünden ise davanın belirsiz alacak davası türünde açılamayacağı gerekçesiyle hukuki yarar yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili ve davalı ... Kurumu vekili temyiz etmiştir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 27. maddesinde düzenlenen hukuki dinlenilme hakkı kapsamında tarafların yargılama konusunda tam olarak bilgi sahibi olmaları, açıklama ve ispat haklarını tam olarak kullanabilmeleri gerekir.
Somut uyuşmazlıkta, davacı vekili, duruşmanın 17.03.2016 tarihli celsesine mazeret bildirerek katılamayacağını, mazeretinin kabulü ile tebligat giderinin yatırılmış olan gider avansından karşılanmak suretiyle yeni duruşma gününün kendisine bildirilmesini istemiştir. Mahkemece, davacı vekilinin mazeretinin kabulüne karar verilmesine rağmen, aynı celse davacı vekilinin yokluğunda davanın nihai karara bağlanması usule ve kanuna aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, bozma sebebine göre sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, davanın seri dava olması ve toplamda yüzonaltı adet dava dosyasının aynı gün temyiz duruşmasının yapılması nazara alınarak tarife uyarınca davacı yararına takdir edilen 810,00 TL duruşma vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine, 25.10.2016 gününde oybirliği ile karar verildi.