19. Ceza Dairesi Esas No: 2015/13700 Karar No: 2015/7571 Karar Tarihi: 23.11.2015
Marka Hakkına Tecavüz - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2015/13700 Esas 2015/7571 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sakarya 3. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından verilen bir hüküm temyiz edilmiştir. Dosya incelendikten sonra, işin esasına geçilmiştir. Dosya kapsamından, katılanın marka hakkının ihlali sonucu meydana gelen zararın basit bir araştırma ile tespit edilemeyecek kadar büyük olduğu anlaşılmıştır. Sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilebileceği, ancak dosyada gerekli objektif ve sübjektif koşulların olmadığı tespit edilmiştir. Bu nedenle, sanığın kişisel ve sosyal hali, sabıkası, pişmanlığı gibi faktörler göz önüne alınarak takdiri indirim yapılmıştır. Ancak sanık, katılanın zararını karşılamamış ve bir açılım yapmamıştır. Mahkeme, bu nedenle 231. madde uyarınca hüküm verememiştir ve dosya esas/hüküm mahkemesine gönderilmiştir. Kanun maddeleri olarak, 5271 sayılı CMK'nın 231 ve 231/5 ve 6-c maddeleri kullanılmıştır.
19. Ceza Dairesi 2015/13700 E. , 2015/7571 K. "İçtihat Metni"
Tebliğname No : 7 - 2013/283106 MAHKEMESİ : Sakarya 3. Asliye Ceza Mahkemesi TARİHİ : 22/01/2013 NUMARASI : 2012/812 (E) ve 2013/71 (K) SUÇ : Marka Hakkına Tecavüz Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede, başkaca nedenler yerinde görülmemiştir. Ancak; 5271 sayılı CMK"nın 231. maddesinde düzenlenen "suçun işlenmesiyle mağdurun veya kamunun uğradığı zararı aynen iade, suçtan önceki hale getirme veya tazmin suretiyle tamamen giderilmesi" ve diğer objektif ve sübjektif koşulların varlığı halinde, CMK"nın 231/5. madde ve fıkrası gereğince, sanık hakkında aynı Kanun"un 231/6-c maddesi de değerlendirilerek tespit edilen söz konusu zararın giderilmesi durumunda hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebileceği anlaşılmaktadır. Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 03.02.2009 tarih ve 2008/11-250 Esas, 2009/13 sayılı kararında; "hükmün açıklanmasının geri bırakılmasının objektif koşullarından biri olan zarardan kast edilen maddi zarar olup, bu zararın belirlenmesinde teknik bilgiye ihtiyaç duyulmayan hallerde hakim, kanaat verici basit bir araştırma yaparak zararı belirlemelidir." denilmektedir. Bu ilkeler çerçevesinde her olaya özgü ayrı değerlendirme yapılarak, maddi zararın kanaat verici basit bir araştırma ile tespit edilebilmesi gerekir. Dosya kapsamından katılanın marka hakkının ihlali suretiyle meydana gelen zararın basit bir araştırma ile tespit edilebilecek zarar niteliğinde olmadığı ve dosyaya yansıyan katılanın tespit edilmiş bir zararı bulunmadığı gözetilmeksizin mahkemece adli sicil kaydı bulunmayan ve “sabıkasız hali ile samimi savunması, tutum ve tavırları ile cezanın geleceği üzerindeki etkisi” nedeniyle takdiri indirim uygulanıp, “failin kişisel ve sosyal hali ile sabıkasız hali ve suç sonrasında mahkemeye yansıyan pişmanlığa dair tutum ve tavırları ile gözlemlenen durumu” belirtilmek suretiyle cezası ertelenen sanık hakkında “katılan şirketin zararını karşılamamış olması ve bu hususta bir açılımda bulunmaması” gerekçesiyle çelişki oluşturacak şekilde CMK"nın 231. maddesinin uygulanmasına yer olmadığına karar verilmesi, Kanuna aykırı ve sanığın temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden tebliğnameye aykırı olarak HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 23.11.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.