Abaküs Yazılım
9. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/18051
Karar No: 2015/32900
Karar Tarihi: 18.11.2015

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2014/18051 Esas 2015/32900 Karar Sayılı İlamı

9. Hukuk Dairesi         2014/18051 E.  ,  2015/32900 K.

    "İçtihat Metni"



    MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ

    DAVA : Davacı, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ile izin ücreti, ücret alacağı, asgari geçim indirimi alacağı ve fazla mesai ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
    Yerel mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Hüküm süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    A) Davacı Talebinin Özeti:
    Davacı, iş sözleşmesinin davalı tarafından haksız ve kötü niyetli olarak feshedildiğini ileri sürerek, kıdem ve ihbar tazminatı ile izin ücreti, ücret, asgari geçim indirimi ve fazla çalışma ücreti alacaklarını talep etmiştir.
    B) Davalı Cevabının Özeti:
    Davalı vekili, iş akdinin işveren tarafından davacının verilen görevleri yapmaması nedeniyle haklı olarak feshedildiğini savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti ve Yargılama Süreci:
    Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, iş akdinin işveren tarafından haksız olarak feshedildiği gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    D) Temyiz:
    Kararı taraflar temyiz etmiştir.
    E) Gerekçe:
    1- Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
    2- Taraflar arasındaki ilk uyuşmazlık, mahkemece hüküm altına alınan alacaklara uygulanacak olan faizlerin başlangıç tarihlerinin doğru olarak tespit edilip edilmediği noktasında toplanmaktadır.
    Somut uyuşmazlıkta davacı dava tarihinden önce noterde keşide ettirdiği bir ihtarnameyi işverene göndermiştir. Dosyada mevcut ihtarnamenin incelenmesinde, davacının eldeki davaya konu yaptığı işçilik alacaklarının ihtarnamenin tebliğ tarihinden itibaren ödenmesini talep ettiği anlaşılmıştır. İhtarname davalı işverene 23/02/2014 tarihinde tebliğ edilmiştir. Davacı işçi bu şekilde davalı işvereni davadan önce temerrüde düşürmüştür. Temerrüt tarihi, ihtarnamenin tebliğ tarihini takip eden 24/02/2012 günüdür.
    Dosyada mevcut ıslah dilekçesinin incelenmesinde, davacı vekilinin ıslah ile arttırılan alacaklar için faiz talebinde bulunduğu anlaşılmıştır.
    Mahkemece, kıdem tazminatı dışındaki hüküm altına alınan alacaklara temerrüt tarihi ve ıslah tarihi ayrımı yapılarak faiz yürütülmüştür. Bu kapsamda, kıdem tazminatı dışında kalan alacaklardan ihbar tazminatı, izin ücreti, ücret, asgari geçim indirimi ve fazla çalışma ücreti alacakları hakkında, dava dilekçesi ile talep edilen miktarlara temerrüt tarihi olan 24/02/2012 tarihinden, ıslah ile talep edilen miktarlara ise ıslah tarihinden itibaren faiz yürütülmüştür.
    Davacı işçi dava tarihinden önce davalı işvereni temerrüde düşürdüğüne göre, kıdem tazminatı dışında kalan alacakların tamamına (dava tarihi ıslah tarihi ayrımı yapılmadan ya da somut olayımızda mahkemece yapıldığı üzere temerrüt tarihi ıslah tarihi ayrımı yapılmadan) temerrüt tarihinden itibaren faiz yürütülmelidir.
    Bu nedenlerle, mahkemece kıdem tazminatı dışında kalan alacakların tamamına, temerrüt tarihinden itibaren faiz yürütülmesi gerekirken, temerrüt tarihi ıslah tarihi ayrımı yapılarak faiz yürütülmesi hatalıdır.
    3- İşçiye, işyerinde çalıştığı sırada ara dinlenmesi verilip verilmediği ve süresi konularında taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
    İşçinin günlük iş süresi içinde kesintisiz olarak hiç ara vermeden çalışması beklenemez. Gün içinde işçinin yemek, çay, sigara gibi ihtiyaçlar sebebiyle ya da dinlenmek için belli bir zamana ihtiyacı vardır.
    Ara dinlenme 4857 sayılı İş Kanununun 68 inci maddesinde düzenlenmiştir. Anılan hükümde ara dinlenme süresi, günlük çalışma süresine göre kademeli bir şekilde belirlenmiştir. Buna göre dört saat veya daha kısa süreli günlük çalışmalarda ara dinlenmesi en az onbeş dakika, dört saatten fazla ve yedibuçuk saatten az çalışmalar için en az yarım saat ve günlük yedibuçuk saati aşan çalışmalar bakımından ise en az bir saat ara dinlenmesi verilmelidir. Uygulamada yedibuçuk saatlik çalışma süresinin çok fazla aşıldığı günlük çalışma sürelerine de rastlanılmaktadır. İş Kanununun 63 üncü maddesi hükmüne göre, günlük çalışma süresi onbir saati aşamayacağından, 68 inci maddenin belirlediği yedibuçuk saati aşan çalışmalar yönünden en az bir saatlik ara dinlenmesi süresinin, günlük en çok onbir saate kadar olan çalışmalarla ilgili olduğu kabul edilmelidir. Başka bir anlatımla günde onbir saate kadar olan (on bir saat dahil) çalışmalar için ara dinlenmesi en az bir saat, onbir saatten fazla çalışmalarda ise en az birbuçuk saat olarak verilmelidir.
    İşçi, ara dinlenme saatinde tamamen serbesttir. Bu süreyi işyeri içinde ya da dışında geçirebilir. İşyerinde geçirmesi ve bu süre içinde çalışmaya devam etmesi durumunda ara dinlenmesi verilmemiş sayılır. Ancak işçi işyerinde kalsa bile, ara dinlenmesi süresini serbestçe kullanabilir, bu süre içinde çalışmaya zorlanamaz.
    Ara dinlenmesi için ücret ödenmesi gerekmez. Ancak, bu süre işçiye dinlenme zamanı olarak tanınmamışsa, işçinin normal ücretinin ödenmesi gerekir. Bu sürenin haftalık 45 saati aşan kısmını oluşturması halinde ise, zamlı ücret ödenmelidir.
    Ara dinlenme süreleri kural olarak aralıksız olarak kullandırılır. Ara dinlenmesinin kullandırılması zorunlu ise de, bunun kullanılacağı zamanı belirlemek işverenin yönetim hakkıyla ilgilidir. İşçilerin tamamı aynı anda ara dinlenme zamanını kullanılabileceği gibi, belli bir plan dahilinde sırayla kullanmaları da mümkündür. Ancak ara dinlenme süresinin, işe, ara dinlenme süresi kadar geç başlama veya aynı süreyle erken bırakma şeklinde kullandırılması doğru olmaz. Ara dinlenme süresinin günlük çalışma içinde belli bir zamanda amaca uygun şekilde kullandırılması gerekir (Yargıtay 9.HD. 17.11.2008 gün 2007/35281 E, 2008/30985 K.).

    İş Kanununa İlişkin Çalışma Süreleri Yönetmeliğinin 3 üncü maddesinin ikinci fıkrasında, ara dinlenmelerinin iklim, mevsim, yöredeki gelenekler ve işin niteliğine göre yirmidört saat içinde kesintisiz oniki saat dinlenme süresi dikkate alınarak verileceği hükme bağlanmıştır. Değinilen maddenin birinci fıkrasında ise, ara dinlenme süresinin çalışma süresinden sayılmayacağı açıklanmıştır.
    Somut uyuşmazlıkta mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda, tanık beyanları nazara alınarak davacının (ara dinlenmeleri düşülmeden) hafta içi beş gün günde 12 saat ve Cumartesi günü ise 5 saat çalıştığı belirtilmiştir ki bu tespit isabetlidir. Ancak, günlük 12 saat çalışmadan yukarıdaki yasal düzenleme ve ilke kararımız doğrultusunda en az 1,5 saat ara dinlenmesinin tenkisi gerekirken, 1 saat ara dinlenmesinin tenkisi hatalıdır. Böyle yapılmakla, haftalık çalışma ve haftalık fazla çalışma süreleri ve dolayısıyla fazla çalışma ücreti fazla tespit ve hesaplanmış olmaktadır.
    Bu nedenlerle, mahkemece hatalı bilirkişi raporuna itibarla fazla çalışma ücretinin fazla miktarda hüküm altına alınması bozmayı gerektirmiştir.
    F) Sonuç:
    Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 18/11/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi