Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/3708
Karar No: 2014/5564
Karar Tarihi: 15.05.2014

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2014/3708 Esas 2014/5564 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2014/3708 E.  ,  2014/5564 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Davacı vekili dava dilekçesinde özetle ... İlçesi, ... Köyü arazisinin 7000 dekarlık kısmının Haziran 1951 tarih ve Cilt 92, Sayfa: 45, No: 1 de tapuda kayıtlı .... Çiftliğini kapsadığını, dava konusu 138 özel parsel numaralı taşınmazın da bu çiftliğin sınırları içinde yer aldığını, .... Çiftliği sınırlarının doğusu eski otobüs yolu, Güneyi: ...- ... yolu, Batısı: ... yolu, Kuzeyi: eski ... yolu şeklinde olduğunu, sınırları oluşturan bu yolların halen zeminde mevcut ve işler durumda bulunduğunu, sınırların değişmeye elverişli olmadığını, ... Köyü halkının 1928 yılında Balkan ülkelerinden gelerek çiftliğe yerleştikleri ve sonraki yıllarda çiftliği tapudan devren satın aldıklarını, davalı ... ve arkadaşlarının da satın alan kişilerden olduğunu, 07/06/1951 tarih ve cilt: 92, sayfa: 46, sıra:1’de kayıtlı 4000 m2’nin davalıların murisi ... bu kişi adına olduğunu, köylülerin satın aldıkları paylar oranında arazinin tamamını 1946 yılında taksim ettiklerini, tarlaların o tarihten bu yana taksime uygun şekilde kullanıldığını, 13/05/1987 tarihinde kesinleşen tapulama çalışmaları sırasında da evvelce yapılan bu taksime aynen uyulduğunu, dava konusu tarlanın bu taksim sonucunda ...’ye isabet ettiğini, ...i’nin taşınmazı 1986 yılında haricen davacı ...’ya satıp devrettiğini, nitekim davalı ... ve arkadaşlarının ... 1. Noterliğinin 19/06/2006 tarih ve 09018 yevmiye numaralı gayrimenkul satış vaadi ve temliknamesini yaparak durumu teyit ettiklerini, yine davalılardan ...’a isabet eden 4000 m2"lik alanın ... 1. Noterliğinin 19/06/2006 tarih ve ... yevmiye numaralı gayrimenkul satış vaadi ve temliknamesi ile durumu teyit ettiklerini, davalılardan ... oğlu ...’a isabet eden 12500 m2’lik alanın 2000 yılında oğulları ... ve ... tarafından ...’ya haricen satıldığını, daha sonra satış vaadi sözleşmesi ile bu durumun da teyit edildiğini, .... Çiftliğinin yukarıda yazılı sınırları içinde kısmen tarım arazileri, kısmen de baltalık cinsinden meşe ormanlarının bulunduğunu, 1942 - 1943 yıllarında ... Köyünde 3116 sayılı Kanuna göre orman kadastrosunun yapılarak kesinleştiğini, böylece köyde bulunan ormanların kadastral olarak belirlendiğini, orman kadastrosu yapılırken tapu kayıtları ile irtibat kurulmadığından tamamının Devlet Ormanı olarak tahdit gördüğünü, bu nedenle köyde özel orman bulunmadığını, bu nedenle 4785 sayılı Kanuna göre devletleştirilen orman da olmadığını, 1996 yılında ise 3302 sayılı Kanuna gereğince orman sınırlarının aplikasyonu yapılarak 1/5000 ölçekli haritalara aktarılıp orman sınırlarının güncellendiğini, dava konusu taşınmazın kadimden beri tarım arazisi olarak kullanılan ve ormanla ilgisi bulunmayan bir yer olduğunu, buna rağmen, taşınmazın bulunduğu bölgede orman alanlarının da bulunması nedeniyle Orman
    Yönetiminin kanunî hasım olarak davalı gösterildiğini, ... Köyünde 766 sayılı Kanuna göre tapulama çalışmasının 13/05/1987 tarihinde kesinleştiğini, .... Çiftliğine ait 1951 tarih, Cilt: 92, Sayfa: 45, Sıra No: 1’de bulunan tapunun kapsadığı alanların bir kısmında tapulama çalışması yapılarak ... Köyü 1461 ilâ 1530 numaralı parsellerin bu tapudan revizyon gördüğünü, tapulama ekibinin kök tapunun kapsamında kalan arazinin bir kısmını çalışma alanına dahil etmediğini, bu sebeple tapu kapsamındaki tarım arazilerinin bir bölümünün tapulaması yapılmadan çalışmanın tatil edildiğini, bu nedenle çekişmeli yerin tapulama dışı kaldığını, söz konusu yerin 766 sayılı Kanunun 2. maddesinde belirtilen yerlerden olması nedeniyle tapulama dışı bırakılmadığını, taşınmazın Rumî 1296 tarihinden beri tapulu şahıs mülkü olduğunu, o tarihten beri de tarım arazisi olarak kullanıldığını, ilk malikten müvekkiline kadar gelen eklemeli zilyetliğin Medenî Kanunun 713. maddesinde düzenlenen 20 yıllık süreyi çok aştığının, 20 yıllık bu sürenin tapulama çalışmalarının kesinleştiği 13/05/1987 tarihten bu yana da dolmuş olduğunu belirterek, bir kısım davalılar ve mirasçıları adına olan tapunun iptali ile taşınmazın davacı ... adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini istemiştir.
    Mahkemece; Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin dava konusu taşınmazın da bulunduğu birçok taşınmaz hakkında görülen davalarda temyiz incelemesi üzerine ilk tesisinden itibaren tedavülleri ile birlikte incelenen ve davalıların dayandıkları tapu kayıtlarının dava konusu taşınmaza ait olduğunun kabul edilemeyeceği, zira yüzölçümlerinin çok farklı olduğu, kaydın sabit sınırlı olmadığı, daha önce başka yerlere uygulandığı, çekişmeli yerin de içinde bulunduğu aynı özellikleri taşıyan ve aynı bölgede yer alan bir çok taşınmazın 1999 ve 2001 yılları arasında görülüp kesinleşen davalarda yargılamasının yapılarak orman niteliğinde tescil harici bırakıldığı kabul edilip davaların reddedildiği, taşınmazın genel niteliklerine ve memleket haritasındaki konumuna bakıldığında üzerinde geniş yapraklı meşe ağacı sembollerinin bulunduğu, komşu meşe ormanları ile çekişmeli yer arasında doğal ayırıcı unsurlar bulunmadığı, çekişmeli yer ve benzer durumdaki tüm bu yerlerin yüksek eğimli orman ve toprak muhafaza karakteri taşıyan yerler olduğu, yörede 4785 sayılı Kanuna göre yapılmış orman kadastrosunun bulunmadığı, 1986 tarihli Orman Kadastro Yönetmeliğinin 23 ve 2004 tarihli Orman Kadastro Yönetmeliğinin 26. maddeleri ile Hukuk Genel Kurulunun 21/01/2004 tarih ve 2004/ 8- 15/ 7 ve 12/ 05/ 2004 tarih ve 2004/8-242/292 ve yine 12/03/2008 tarih ve 2008/20-214/241 sayılı kararlarının olayda nazara alınması gerektiği gerekçesi ile davanın reddine, her ne kadar Orman Yönetimi vekili tarafından dava aşamasında taşınmazın niteliği de nazara alınarak orman niteliği ile Hazine adına tescili istenmiş ve çekişmeli yerin niteliğinin orman olduğu anlaşılmış ise de bu yönde açılmış bir dava bulunmadığı ve bu yönde bir katılım da olmadığı, mahkemece re"sen bu yönde bir karar verilemeyeceği gözetilerek bu yolda bir hüküm kurulmasına yer olmadığına karar verilmiştir. Kararın davacı ..., davalı Hazine ve Orman Yönetimi vekilleri tarafından temyizi üzerine Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 01/11/2012 tarih ve 2011/11167- 2012/11961 sayılı kararı ile davacının temyiz itirazlarının reddine; Orman Yönetiminin ise temyiz dilekçesinin reddine karar verildikten sonra, Hazine yönünden ise “ Hazine yargılama aşamasında taşınmazın orman niteliğinde Hazine adına tescili isteminde bulunmuş olup harçtan muaftır. Kurum isteminin Medenî Kanunun 713. maddesi kapsamında tescil istemi olarak değerlendirilip hakkında olumlu ya da olumsuz bir hüküm kurulması gereklidir." hükmüne yer verilmiştir. Mahkemece bozma kararına uyulmuş; bilirkişi krokisinde (A, B, C ve D) harfleri ile gösterilen toplam 74440.38 m2 yüzölçümündeki taşınmazın orman niteliğinde Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiştir.
    Karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kadastro sırasında tesbit harici bırakılan taşınmazın tesciline ilişkindir.
    Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde dava tarihinden önce, 3116 sayılı Kanuna göre 4785 sayılı Kanunun yürürlük tarihinden önce 1943 yılında yapılan ve 28/12/1949 yılında ilân edilerek kesinleşmesinden sonra ..., ... ve ... Devlet Ormanı ismiyle
    Şubat 1952 tarih ve 19 numarada 1316 Hektar yüzölçümüyle ve yine Nisan 1962 tarih 13 numarada 779 hektar yüzölçümüyle ve .... Devlet Ormanı ismiyle tapuya tescil edilen orman kadastrosu ile daha sonra 3302 sayılı Kanuna göre yapılıp 12/03/1996 tarihinde ilân edilerek dava tarihinde kesinleşen aplikasyon ve 2/B uygulaması bulunmaktadır. Genel arazi kadastrosu işlemi ise 1985 yılında yapılmış, 14.04.1987 – 13.05.1987 tarihlerinde ilân edilmiş, dava konusu yer tescil ve tesbit harici bırakılmıştır.
    Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak hüküm kurulmuş olduğuna göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 15/05/2014 gününde oy birliği ile karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi