
Esas No: 2016/4112
Karar No: 2016/12966
Karar Tarihi: 25.10.2016
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2016/4112 Esas 2016/12966 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava, 07.02.1994 tarihinde meydana gelen iş kazasında sürekli iş göremez hale gelen sigortalıya bağlanan peşin değerli gelirler ile masraflardan oluşan kurum zararının, kesinleşen ilk karara dayalı olarak bakiye kısmının davalılardan rücuan tahsilini istemine ilişkindir.
Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davalılardan ... İnşaat Tic. A.Ş. avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasanın 26. maddesindeki halefiyet ilkesi uyarınca, Kurumun rücu alacağı; hak sahiplerinin tazmin sorumlularından isteyebileceği maddi zarar (Tavan) miktarı ile sınırlı iken, Anayasa Mahkemesi’nin, 21.03.2007 gün ve 26649 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan 23.11.2006 gün ve Esas: 2003/10, Karar: 2006/106 sayılı kararı ile 26. maddedeki “…sigortalı veya hak sahibi kimselerin işverenden isteyebilecekleri miktarla sınırlı olmak üzere…” bölümünün Anayasaya aykırılık nedeniyle iptaline karar verilmiş olması nedeniyle; ilk peşin değerli gelirin, tazmin sorumlularının kusuruna isabet eden miktarıyla sınırlı şekilde hüküm kurulması gerekmektedir.
Kurum sigortalısının hak sahiplerine bağlanan gelirlerdeki artışlı tutarları da içerir şekilde hüküm tesisi isabetsiz olup, usul ve yasaya aykırıdır.
Eldeki davada, davacı Kurum alacağının belirlenmesi bakımından, ilk rücu davasında verilen kararın 29.01.2003 tarihinde Anayasa Mahkemesi kararından önce kesinleşmiş olduğu ve Anayasanın 152 ile 153. maddelerinde öngörülen düzenlemelere göre; Anayasa Mahkemesinin iptal kararlarının Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girmesi ile birlikte, elde bulunan ve kesinleşmemiş tüm davalarda uygulanmasının zorunlu olması karşısında, kesinleşen rücu davasında öncelikle ilk peşin değerli gelir değeri tespit edilerek, kesinleşen kusur oranı uygulanmak suretiyle kurum alacağının toplam tutarı belirlendikten sonra, davacı kurumun kesinleşen dosyadaki %10 talebine göre, kesinleşen hükümde belirtilen tutarın mahsubu ile, bu davada istenebilecek kurum alacağının belirlenmesi ile sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
Bu maddi ve hukuki olgular gözönünde bulundurulmaksızın, mahkemece eksik inceleme ve araştırma sonucu yazılı şekilde karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O halde, davalılardan ... İnşaat Tic. A.Ş. avukatının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hükmü temyiz etmeyen diğer davalı bakımından kurum lehine oluşan usuli kazanılmış hakkın dikkate alınması ile yeniden bir karar verilmek üzere, hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalı ... Tic. A.Ş.’ye iadesine, 25.10.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.