Abaküs Yazılım
22. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/7538
Karar No: 2019/5609
Karar Tarihi: 11.03.2019

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2016/7538 Esas 2019/5609 Karar Sayılı İlamı

22. Hukuk Dairesi         2016/7538 E.  ,  2019/5609 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : ALACAK

    Mahkemece 01.09.2015 tarihli ek kararla, davalı ... İnşaat A.Ş. vekilinin temyiz isteminin tarafların yasal süresi içerisinde kararı temyiz etmemesi üzerine hükmün 18.08.2014 tarihinde kesinleştiği, İlk Derece Mahkemelerinin ve Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairelerinin kesin olarak verdikleri kararlarla, istinaf veya temyiz incelemesinden geçmeden kesinleşmiş bulunan kararlara karşı, yürürlükteki hukuka aykırı bulunduğu ileri sürülerek Adalet Bakanlığı veya Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından kanun yararına temyiz yoluna başvurulabileceği gerekçesiyle reddine karar verilmiş, red kararı davalı ... İnşaat A.Ş. vekilince temyiz edilmiştir.
    Dosya içeriğine göre davalı ... İnşaat A.Ş. adına yapılan dava dilekçesi, duruşma gününü bildirir tebligat ve diğer tebligatlarla birlikte en son gerekçeli kararın tebliğine dair tebligatında usulsüz olduğu anlaşılmıştır.
    Mahkemece davalı ... İnşaat A.Ş. ‘ ne gerekçeli karar tebliğe çıkarılmış olup muhatap adresi kapalı olduğundan Teb.K.21. Madde gereğince muhtar imzasına tebliğ edilmiştir. Ayrıca dosya içeriğine göre tebligat çıkartılan adresin adı geçen davalı şirketin ticaret sicilde kayıtlı adresi olmadığı da anlaşılmıştır. Tebligat Kanunu’nun 12. maddesi uyarınca “Tüzel kişilere tebliğ, yetkili temsilcilerine, bunlar birden fazla ise yalnız birine yapılır”. Temsile yetkili kişinin herhangi bir nedenle tebliğ yapıldığı sırada işyerinde bulunamadıkları veya bizzat alamayacak durumda oldukları takdirde, kendisinden sonra gelen bir kimse veya evrak müdürüne, bu durumda olanaklı değil ise, tüzel kişinin o yerdeki memur veya işçilerinden birine yapılmalıdır. Bu sıraya uyulması gerekir. Aksi takdirde usulsüz tebligat söz konusudur. Tüzel kişiliği olmayan, ancak 4857 sayılı İş Kanunu’nun 2. maddesi anlamında işveren olan kamu kurum ve kuruluşları adına çıkarılan tebligatın kurumun yetkili temsilcisine tebliği gerekir (Dairemizin 03.11.2008 gün ve 2008/4948 Esas, 2008/29807 Karar sayılı ilamı).
    Somut olayda, yukarıda açıklanan hususlar gereği gerekçeli kararın tebliğine ilişkin tebligatın 7201 sayılı Kanun maddelerine aykırı yapıldığı anlaşılmakla tebligat usulsüz olduğundan mahkemece 26.08.2014 tarihinde kesinleşme şerhi düzenlenerek kararın 18.08.2014 tarihinde kesinleştirilmesi hüküm ifade etmemektedir. Bu itibarla davalı ... İnşaat A.Ş. vekilinin ek karara yönelik temyiz isteminin kabulü ile temyiz isteminin reddine dair mahkeme ek kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA karar verildikten sonra Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor sunuldu, dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
    Y A R G I T A Y K A R A R I
    Davacı İsteminin Özeti:
    Davacı vekili, müvekkilinin iş akdinin haksız nedenle feshedildiğini iddia ederek kıdem ve ihbar tazminatı ile bir kısım işçilik alacaklarının davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı Cevabının Özeti:
    Davalı şirketler davaya cevap vermemiştir.
    Mahkeme Kararının Özeti ve Yargılama Süreci:
    Mahkemece yapılan yargılama sonunda, bilirkişi raporuna göre davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Temyiz:
    Kararı davalı ... İnşaat A.Ş. vekili temyiz etmiştir.
    Gerekçe:
    Taraflar arasındaki uyuşmazlık davalı şirketin usule uygun bir şekilde yargılamaya davet edilip edilmediği noktasındadır.
    Yargılamanın hukuka uygun ve sağlıklı bir biçimde sürdürülebilmesi, iddia ve savunmanın özgürce ileri sürülebilmesi ve delillerin eksiksiz olarak toplanıp tartışılabilmesi, öncelikle tarafların yargılamadan haberdar edilmeleri ile olanaklıdır. Hasımsız davalar hariç olmak üzere, dava dilekçesi ile duruşma gün ve saati karşı tarafa tebliğ edilmeden ve taraf teşkili sağlanmadan davaya bakılamaz ve yargılama yapılamaz.
    Davanın tarafları ile vekillerinin davaya ilişkin işlemleri öğrenebilmesi için, tebligatın usulüne uygun olarak yapılması, duruşma gün ve saatinin kendilerine bildirilmesi gerekmektedir. Duruşma günü ile tebligatın yapıldığı tarih arasında makul bir süre olmalıdır. Aksi takdirde tarafların hukuksal hakları kısıtlanmış olur.
    Yasalarda aksine düzenleme bulunmadıkça mahkeme kararlarının taraflara tebliği gerekir. 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanununun 8 inci maddesine göre, iş mahkemelerinde verilen kararlara karşı temyiz süresi tefhim veya tebliğ tarihinden itibaren sekiz gündür. Mahkemece karar yüze karşı tefhim edilmiş ise, tefhim edilen kısa kararın 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 383 ve devamı maddelerinde belirtilen şartları taşıması gerekir. Aksi takdirde usulüne uygun tefhimden söz edilemez. Bu durumda temyiz süresi gerekçeli kararın tebliğinden itibaren başlayacaktır.
    Yargılama sırasında yapılan tebliğlerle ilgili tebliğ mazbatalarının ve ilgili diğer belgelerin dosyaya konulması gerekir. 7201 sayılı Tebligat Kanunu ve bu Kanunun uygulanması için çıkarılan Tüzük hükümleri tamamen şeklidir ve titizlikle uygulanması gerekir. Bir davada yapılan tebligatların usulüne uygun olarak yapılıp yapılmadığını hâkim kendiliğinden denetlemelidir. 19.01.2011 tarihli Resmî Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6099 sayılı Yasa ile Tebligat Kanununda esaslı değişiklikler yapılmıştır.
    Değinilen Yasayla eklenen 7/A maddesinin birinci fıkrasına göre, tebligata elverişli bir elektronik adres vererek bu adrese tebligat yapılmasını isteyen kişiye, elektronik yolla tebligat yapılabilecektir. Söz konusu maddenin ikinci fıkrası gereğince, anonim, limitet ve sermayesi paylara bölünmüş komandit şirketlere elektronik yolla tebligat yapılması zorunluluğu getirilmiş, elektronik yolla tebligatın haklı bir sebeple yapılamaması hâlinde, bu Kanunda belirtilen diğer usullerle tebligat yapılacağı öngörülmüştür. Elektronik yolla tebligat, muhatabın elektronik adresine ulaştığı tarihi izleyen beşinci günün sonunda yapılmış sayılacaktır.
    Tebligat Yasasının 10 uncu maddesi gereğince tebligat, tebliğ yapılacak şahsın bilinen en son adresinde yapılır. Bununla birlikte, kendisine tebliğ yapılacak kişinin müracaatı veya kabulü şartıyla her yerde tebligat yapılması olanaklıdır. 6099 sayılı Yasayla bu maddeye eklenen ikinci fıkraya göre, bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya herhangi bir nedenle tebligatın yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilip tebligat buraya yapılacaktır.
    Tebligat Kanununun 12 nci ve 13 üncü maddeleri uyarınca, tüzel kişilere tebliğ yetkili temsilcilerine, bunlar birden fazla ise yalnız birine yapılır. Temsile yetkili kişinin herhangi bir nedenle tebliğ yapıldığı sırada işyerinde bulunmaması veya bizzat alamayacak durumda olması halinde, kendisinden sonra gelen bir kimse veya evrak müdürüne, bu da olanaklı değilse, tüzel kişinin o yerdeki memur veya işçilerinden birine yapılmalıdır. Bu sıraya uyulması yasal zorunluluk olup, aksi takdirde tebligat usulsüz sayılacaktır. Tüzel kişiliği olmayan, ancak 4857 sayılı İş Kanununun 2 nci maddesi anlamında işveren sıfatını taşıyan kamu kurum ve kuruluşları adına çıkarılan tebligatın, kurumun yetkili temsilcisine yapılması gerekir
    7201 sayılı Tebligat Kanunu"nun “Hükmi şahıslara ve ticarethanelere tebligat” başlıklı 12. maddesine göre “Hükmi şahıslara tebliğ, salahiyetli mümessillerine, bunlar birden ziyade ise, yalnız birine yapılır. Bir ticarethanenin muamelelerinden doğan ihtilaflarda, ticari mümessiline yapılan tebliğ muteberdir.” Yine aynı kanunun 13. maddesine göre de “Hükmi şahıslar namına kendilerine tebliğ yapılacak kimseler her hangi bir sebeple mütat iş saatlerinde iş yerinde bulunmadıkları veya o sırada evrakı bizzat alamıyacak bir halde oldukları takdirde tebliğ, orada hazır bulunan memur veya müstahdemlerinden birine yapılır.”
    Tebligat Kanununun uygulanmasına dair yönetmeliğin 21. maddesine göre de “ (1) Tüzel kişiler adına tebligatı almaya yetkili kişiler, herhangi bir sebeple mutat iş saatlerinde işyerinde bulunmamaları veya o sırada evrakı bizzat alamayacak bir halde olmaları durumunda tebliğ, tüzel kişinin o yerdeki sürekli çalışan memur veya müstahdemlerinden birine yapılır. (2) Ancak, kendisine tebliğ yapılacak memur veya müstahdemin, tüzel kişinin o yerdeki teşkilatı veya personeli içinde görev itibariyle tebligatın muhatabı olan tüzel kişinin temsilcisinden sonra gelen bir kimse veya evrak müdürü gibi esasen bu tür işlerle görevlendirilmiş bir kişi olması gereklidir. (3) Bu kişilerin de bulunmaması halinde, bu husus tebliğ mazbatasında belirtilir ve tebliğ, o yerdeki diğer bir memur veya müstahdeme yapılır.”
    Somut olayda, davalı ... İnşaat A.Ş’ nin adresi dava dilekçesinde.../... olarak bildirilmiş ve bu adrese çıkarılan dava dilekçesine ait tebligata muhatabın adreste bulunmadığı, muhtarlığa imza mukabilinde teslim edilerek haber kağıdının kapıya yapıştırıldığı ve komşusuna haber verildiği, komşunun ismini vermekten imtina ettiği şerh düşülerek tebliğ yapıldığı, duruşma gününü bildirir tebligatın daimi işçisi Kıymet ... imzasına tebliğ edildiği, ıslah dilekçesi ile gerekçeli kararında dava dilekçesinin tebliği gibi Tebligat Kanunu"nun 21. maddesine göre muhtar imzasına tebliğ edildiği görülmüştür. Dosyanın karara çıkmasından sonra davacı tarafça davalılar aleyhine icra takibi başlatılarak ... İnşaat A.Ş. adına tebligatın ... Sokak ... Apt. No:22/4 ... ... / ... adresine yapıldığı ve davalı ... İnşaat A.Ş. ‘ nin icra müdürlüğü tarafından çıkartılan tebligatın usulsüz olduğu, tebligatın çıkartıldığı adresin şirket yekilisine ait olduğundan iptali ile tebligatın tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olan dava tarihi olarak düzeltilmesini talep ederek icra mahkemesine şikayet ettiği ve İcra hukuk mahkemesince ticaret sicile kayıtlı adres yerine şirket yetkilisinin adresine tebligat çıktığından tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olarak düzeltilmesine karar verildiği görülmüştür. İcra hukuk mahkemesi tarafından verilen karar ve dosyaya ibraz edilen ticaret sicil kayıtlarına göre davalı ... İnşaat A.Ş.’ nin adresinin "19 Mayıs Mahallesi ... Caddesi ... Çarşısı No :216 ..." olduğu yine dosyaya ibraz edilen UYAP bilgi sisteminden alınan borçluya ait mernis bilgileri başlıklı belgede davalı ... İnşaat A.Ş. adına yapılan tebligatların adresi olan "... Sokak ... Apt. No:22/4 ... .../ ..." adresinin ise şirket yetkilisi olduğu anlaşılan Ahmet Turan ...’ in mernise kayıtlı adresi olduğu görülmüştür
    Tüm bu açıklamalar karşısında, yukarıda ayrıntılı olarak belirtilen düzenlemeler nazara alınmadan davalı ... İnşaat A.Ş. adına yapılan bu tebliğlerin usulüne uygun olmadığı açıktır.
    Davalı ... İnşaat A.Ş., davadan haberdar edilmemiş, taraf teşkili sağlanmadan yargılama yapılmış, davalı kendisine karşı dava açıldığını, karar verildikten sonra öğrenmiştir. Yargılama, davalının yokluğunda yapılıp, sonuçlandırıldığından davalı yargılamaya katılamamış, kendisini savunamamış, delillerini sunamamış, karşı tarafın iddialarına cevap verememiş, davalının hukuki dinlenilme hakkı ihlal edilmiştir.
    Mahkemece, davalı tarafın yargılamaya katılımı sağlanmalıdır. Davalı yargılamaya katılarak, savunma hakkını kullanabilmeli, davacının iddialarına karşı cevap verebilmeli, yargılama aşamasında yapılan iş ve işlemlere karşı beyanlarını ve itirazlarını sunabilmelidir. Hukuka uygun ve adil yargılama bunu gerektirir. Taraf teşkili sağlanmadan davalının yokluğunda yapılıp, sonuçlandırılan bir yargılama, ne muhakeme hukukumuza ne de T.C. Devletinin taraf olduğu uluslararası sözleşmelerde yer alan Medeni Muhakeme Hukuku kurallarına uygundur. Mahkemece davalı tarafa dava dilekçesi usulüne uygun şekilde tebliğ edilerek, davalının delilleri toplanarak sonuca gidilmesi gerekirken, taraf teşkili sağlanmadan hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ:
    Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenden dolayı BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 11/03/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi