12. Hukuk Dairesi Esas No: 2010/5189 Karar No: 2010/17875 Karar Tarihi: 06.07.2010
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2010/5189 Esas 2010/17875 Karar Sayılı İlamı
12. Hukuk Dairesi 2010/5189 E. , 2010/17875 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul 6. İcra Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 09/12/2009 NUMARASI : 2009/1952-2009/2815
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü : İcra takibinin dayanağı olan çekin keşide tarihi 15.02.2008 olup, 18.02.2008 tarihinde muhatap bankaya ibraz edildiği görülmektedir. Borçlu vekili tarafından zamanaşımı itirazında bulunulduğu ve mahkemece de 18.02.2008 ibraz tarihinden başlatılmak üzere TTK. nun 726. maddesinde öngörülen 6 aylık zamanaşımı süresinin oluştuğu belirtilerek istemin kabul edildiği görülmektedir. TTK. nun 708/1. maddesine göre, dayanak çeklerin, 10 gün içerisinde muhatap bankaya ibrazı gerekmektedir. TTK. nun 726. maddesi hükmüne göre, “Hamilin keşideci ve diğer çek borçlarına karşı haiz olduğu müracaat hakları ibraz müddetinin bitiminden itibaren 6 ay geçmekle” zamanaşımına uğrar. Somut olayda, takip dayanağı çekin, üzerinde yazılı keşide tarihine 10 günlük ibraz süresinin ilavesinden sonra 6 aylık zamanaşımı müddetinin hesaplanması halinde, takibe başlanılan 20.08.2008 tarihi itibariyle zamanaşımının oluşmadığı anlaşılmaktadır. Takip dayanağı çekin, 10 günlük ibraz süresi dolmadan önce ibraz edilmiş olması, yasanın açık hükmü karşısında sonuca etkili değildir. O halde, mahkemece borçlunun zamanaşımı itirazının reddi yerine, kabulü yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. Kabule göre de; başvuru, İİK. nun 168/5.maddesine dayalı, takibin kesinleşmesinden önceki döneme ilişkin zamanaşımı itirazı niteliğindedir. Bu durumda, itiraz hakkında İİK. nun 169/a maddesi uygulanması gerekip, anılan maddenin 5.fıkrasına göre; “İtirazın kabulü kararı ile takip durur.” Mahkemece, borçlunun, zamanaşımı itirazı kabul edildiğine göre, İİK. nun 169/a-5. maddesi uyarınca takibin durdurulması yerine, takibin iptaline karar verilmesi de doğru değildir. SONUÇ : Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 06/07/2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.