17. Hukuk Dairesi 2019/2415 E. , 2020/4622 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 17.Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı, davacılar vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
- K A R A R -
Davacılar vekili, 22/11/2014 tarihinde davacıların murisi ..."nın kullanmakta olduğu ... plakalı araçta yolcu olarak bulunan ... isimli yolcuyu indirdikten sonra yolcunun yolun karşı tarafına geçmek istemesi esnasında plaka, marka ve modeli alınamayan bir aracın çarpması sonucunda yardım amaçlı olarak kendi aracını yolun sağına park ederek yaralı yolcuya doğru giderken, ... plakalı aracın bölünmemiş 3 şeritli yolda kendisine ait olmayan şeritten gelerek ..."ya çarptığını, çarpma sonucunda ..."nın vefat ettiğini, kaza anında davacının sürücüsü olduğu ... plakalı aracın davalı ... şirketi uhdesinde sigortalı olduğunu, kazanın araç dışında meydana gelmesi davalı ... şirketinin sorumluluğunu ortadan kaldırmadığını ve sair hususları belirterek trafik kazasında desteklerini kaybeden davacılar adına fazlaya ilişkin hakları kalmak kaydıyla destekten yoksun kalma tazminatına ilişkin 100,00 TL"nin davalıdan alınarak davacılara verilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
İlk Derece Mahkemesinin ilamında, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; davanın reddine karar verilmiş; karara karşı davacılar vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuş, Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi’nce istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş; Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-6100 Sayılı Hukuk Mahkemeleri Kanununun 362/1.a maddesinde öngörülen kesinlik sınırı, 6763 Sayılı Kanunun 44. maddesiyle HMK"ya eklenen EK-Madde 1"de öngörülen yeniden değerleme oranı da dikkate alındığında 2019 yılı için 58.800,00 TL"dir. Davacılar ... ve ... yönünden hesap edilen tazminat miktarı 7.291,80 TL ile 11.723,10 TL olup temyize konu edilen karar kesin niteliktedir. Kesin olan kararların temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 1/6/1990 gün 3/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca Yargıtay tarafından da temyiz isteminin reddine karar verilebileceğinden davacılar ... ve ... için verilen temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1. maddesinde, “İşletenlerin, bu kanunun 85/1. maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur”; 85/1. maddesinde, “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.”, 85/son maddesinde ise, “işleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” hükümlerine yer verilmiş, Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının A-1. maddesinde de, “Sigortacı bu poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermesinden dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin eder” şeklinde ifade edilmiştir.
Yukarıda açıklanan madde hükümlerinden, Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortasının; motorlu bir aracın karayolunda işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan 3. kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan bir zarar sigortası türü olduğu anlaşılmaktadır. Buna göre, ZMSS"nin amacı, trafik kazaları sonucu 3. kişilere verilecek zararların güvence altına alınmasıdır.
Somut olayda; davalı ... şirketine sigortalı, davacıların desteği ...’nın sevk ve idaresindeki aracın yolcusu olarak bulunan dava dışı ... isimli yolcuyu indirdikten sonra, yolun karşı tarafına geçerken başka bir aracın dava dışı yolcu ...’e çarptığı; bunu gören davacıların desteği ..."nın aracını yolun kenarına çekerek yardıma giderken ... plaka sayılı aracın çarpması sonucu vefat ettiği anlaşılmış olup, davacıların desteğinin sürücüsü olduğu ... plakalı aracın arızı olarak geçici sürüde durduğunun bu nedenle aracın işletilme halinde olduğunun kabulü gerekir.
O halde işin esasına girilerek toplanan ve toplanacak deliller birlikte değerlendirilerek hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçelerle davanın reddine karar verilmesi isabetli değildir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin davacılar ... ve ..."ya yönelik temyiz itirazlarının kesinlikten REDDİNE, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA; HMK"nın 373/1. maddesi gereğince istinaf mahkemesinin esastan red kararının kaldırılarak HMK’nın 379/2. maddesine göre dosyanın kararı veren Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesine gönderilmesine, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine, 09/07/2020 gününde Üye ..."un karşı oyu ve oyçokluğuyla karar verildi.
Seyir halinde iken durup aracından indirdiği yolcuya yolun karşısına geçişi sırasında bir araç çarptığını görüp, aracını yolun sağına park ederek yaralanan kişiye yardım için kendisi de yolun karşısına geçmeye çalışırken başka bir aracın çarpması sonucu vefat eden sürücünün mirasçılarının park halindeki aracın zorunlu trafik sigortacısına karşı açtığı tazminat davasında davanın reddine dair verilen kararın istinaf başvurusunun da esastan reddi üzerine vâki temyiz başvurusu nedeniyle Dairemizde yapılan incelemede kararın bozulmasına karar verilmiş ise de mahkeme kararının aşağıdaki gerekçeyle onanması gerektiği düşüncesiyle Sayın Çoğunluğun düşüncesine iştirak edemiyorum.
Davalı ... şirketinin işleten sorumluluğunu teminat altına aldığı aracın trafikte seyir halinde iken trafik sıkışıklığı veya kırmızı ışıkta durmak şeklinde tezahür eden arızi durma veya duraklamalarında işletilme halinde olduğunu kabul etmek mümkün ise de aracın yolun sağına çekilip motoru durdurularak park edilmesi halini işletilme halinde saymak mümkün değildir. Meydana gelen ve sürücüsünün ölümüyle sonuçlanan kazayı KTK’nın 85/1. maddesinde tarif edilen ve işleteninin sorumlu tutulacağı bir olay olarak kabul etmek Kanunun işletene yüklediği sorumluğun sınırlarını belirsiz bir noktaya taşıma sonucunu doğurur. Öyle ki, evinden aracıyla çıkan birinin unuttuğu telefonunu almak için eve dönüp aracını park ettikten sonra hızlıca merdivenden çıkarken veya inerken düşüp ölmesinin sorumluluğunu da işletene ve dolayısıyla zorunlu trafik sigortacısına yüklemek mümkün hale gelecektir. Davacıların desteğinin ölümüne neden kaza ona çarpan aracın işletilmesinden kaynaklanan bir kaza olup, tazminat sorumluluğu da bu aracın işleteni, sürücüsü ve varsa teşebbüs sahibi ile zorunlu trafik sigortacısına aittir. Bunları bırakıp park halinde, kazaya karışmayan ve dolayısıyla ölümle hiçbir illiyet bağlantısı bulunmayan aracın işleteni ve onun zorunlu trafik sigortacısını sorumlu tutmak Kanun koyucunun işleten sorumluluğuna ilişkin düzenlemesinin sınırlarını aşmak olacaktır.
Yerel mahkemenin kararında da vurgulandığı gibi, davalının sigorta ettiği aracın park halindeyken karıştığı bir kaza olmadığından KTK’nın işletilme halinde olmayan araçların neden oldukları kazalarda işletenin sorumluluğuna ilişkin 85/3. maddesinin burada uygulama alanı bulunmamaktadır.