Abaküs Yazılım
12. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/11886
Karar No: 2021/7929
Karar Tarihi: 15.11.2021

Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2019/11886 Esas 2021/7929 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Temyiz edilen bir davada, yerel mahkeme tarafından verilen tazminat kararının kısmen kabul edildiği belirtiliyor. Ancak yapılan inceleme sonucu, mahkemenin davacı lehine belirlenen ölçütlere uymayacak miktarda manevi tazminat hükmüne varıldığı ve tutuklu kalınan dönemdeki asgari ücret miktarının enflasyona göre uyarlanması suretiyle fazla maddi tazminata hükmedildiği belirtiliyor. Bu nedenle mahkemenin hükmü bozuluyor ve davacının 26.000 TL maddi, 15.000 TL manevi tazminatın gözaltına alınma tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak ödenmesine karar veriliyor. Kanun maddeleri ise şöyle: 466 sayılı Kanun, 5271 sayılı CMK'nın 142/8. maddesi, 5320 sayılı Kanun'un 8. maddesi, 1412 sayılı CMUK'un 317. maddesi, 5083 sayılı Kanun'un 2. maddesi, 5083 sayılı Kanun'un 3'üncü maddesi, 04.04.2007 tarihli ve 2007/11963 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı.
12. Ceza Dairesi         2019/11886 E.  ,  2021/7929 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
    Dava : 466 sayılı Kanun gereğince tazminat


    Davacının tazminat talebinin kısmen kabulüne ilişkin hüküm, davacı vekili, davalı vekili ve mahalli Cumhuriyet savcısı tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 28/05/2020 tarih, 2017/453 Esas, 2020/228 sayılı ilamına ve süreklilik kazanmış uygulamalarına göre, şeklen direnme kararı verilmiş olsa dahi; bozma kararı doğrultusunda işlem yapmak, bozma kararında tartışılması gerektiği belirtilen hususları tartışmak, bozma sonrasında yapılan araştırmaya, incelemeye, toplanan yeni delillere dayanmak, ilk kararda yer almayan ve daire denetiminden geçmemiş bulunan yeni ve değişik gerekçelerle hüküm kurmak suretiyle verilen karar; özde direnme niteliğinde olmayıp, bozmaya eylemli uyma sonucu verilen yeni bir hükümdür. Bu nitelikteki bir hükmün temyiz edilmesi halinde ise incelemenin Yargıtay"ın ilgili dairesi tarafından yapılması gerekir.
    Bu kapsamda Dairemizin 19.11.2018 tarih, 2018/5336 Esas, 2018/10900 Karar sayılı bozma ilamından sonra yerel mahkemece yapılan yargılama sonunda direnme kararı verilmiş ve önceki uygulama aynen benimsenmiş ise de; 15.05.2018 tarih, 2017/312 Esas, 2018/192 Karar sayılı hükümde yer almayan yeni ve değişik gerekçelerle hüküm kurulmasından ve Dairemizin (2) numaralı bozma gerekçesine uyulmasından dolayı yerel mahkemenin son uygulaması direnme kararı olmayıp, yeni hüküm niteliğinde olduğundan, hükmü temyizen inceleme görevinin Dairemize ait olduğu belirlenerek yapılan incelemede:
    1- Mahalli Cumhuriyet savcısının temyiz isteminin incelenmesinde;
    Her ne kadar 5271 sayılı CMK"nın 142/8. maddesinde, koruma tedbirleri nedeniyle tazminat taleplerine ilişkin kararlara karşı, Cumhuriyet savcısının kanun yoluna müracaat edebileceği belirtilmiş ise de, Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 12/12/1977 tarih, 393/435 sayı ve 23/03/1992 tarih, 3/68-91 sayılı ilamlarında da belirtildiği üzere, kişisel hakka ilişkin taleplerle ilgili olarak Cumhuriyet savcısının temyiz isteminde bulunamayacağı; bu kapsamda koruma tedbirleri nedeniyle tazminat davasında, Cumhuriyet savcısının belirlenen tazminat miktarına yönelik olarak temyiz hak ve yetkisinin bulunmadığı anlaşıldığından, mahalli Cumhuriyet
    savcısının temyiz isteminin, 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi yollamasıyla halen yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"un 317. maddesi gereğince isteme aykırı olarak REDDİNE,
    2- Davalı vekilinin ve davacı vekilinin temyiz isteminin incelenmesine gelince;
    Tazminat talebinin dayanağı olan ... Anadolu 5. Ağır Ceza Mahkemesinin 2004/393 Esas – 2009/390 Karar sayılı ceza dosyası kapsamında, davacının Anayasal... Değiştirmeye Kalkışmak ve Yasa Dışı Silahlı Örgüt Kurmak veya Katılmak suçlarından 30.08.1980-18.04.1986 tarihleri arasında 2057 gün gözaltında ve tutuklu kaldığı, yapılan yargılama sonunda beraatine hükmedildiği, beraat hükmünün 08.09.2011 tarihinde kesinleştiği, tutuklama tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 466 sayılı Kanunda öngörülen süre içinde yetkili ve görevli mahkemeye davanın açıldığı ve kanunda öngörülen yasal şartların oluştuğu anlaşılmakla;
    Gerekçeli karar başlığında "466 sayılı Kanun gereğince tazminat" yerine "koruma tedbirleri nedeniyle tazminat" olarak yazılması, mahallinde düzeltilmesi mümkün yazım yanlışlığı olarak kabul edilmiştir.
    Davacının 26.000,00 TL maddi, 100.000,00 TL manevi tazminatın gözaltına alınma tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile ödenmesi talebine ilişkin söz konusu davada, yerel mahkemece 26.000,00 TL maddi, 40.000,00 TL manevi tazminatın gözaltına alınma tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya ödenmesine hükmedilmesi üzerine dairemizce yapılan incelemede, davacı lehine belirlenen ölçütlere uymayacak miktarda çok fazla manevi tazminata hükmolunması, 31.01.2004 gün ve 25363 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 5083 sayılı Kanunun 2. maddesi uyarınca Türk Lirası değerlerin Yeni Türk Lirasına dönüştürülmesinde bir milyon Türk Lirası (1.000.000 TL) eşittir bir Yeni Türk Lirası (1 YTL) değişim oranının esas alınacağı, yapılan işlemlerin sonuçlarında ve ödeme aşamalarında yarım Yeni Kuruş ve üzerindeki değerlerin bir Yeni Kuruşa tamamlanacağı ve yarım yeni kuruşun altındaki değerlerin dikkate alınmayacağı, yine aynı Kanunun 3"üncü maddesi uyarınca Türk Lirasına veya liraya yapılan atıfların 2"nci maddede belirtilen değişim oranında Yeni Türk Lirasına yapılmış sayılacağı, 04.04.2007 tarihli ve 2007/11963 sayılı Bakanlar Kurulu Kararının eki karar ile Türkiye Cumhuriyeti para birimindeki “Yeni” ibarelerinin 01.01.2009 tarihinden itibaren yürürlükten kaldırılacağı hükmü ve dönüştürmedeki ilkeler gözetilmeksizin, tutuklu kalınan dönemdeki asgari ücret miktarının enflasyona göre uyarlanması suretiyle davacı lehine fazla maddi tazminata hükmolunması, gerekçeleri ile hükmün bozulması üzerine yerel mahkemece duruşma açılıp, 26.000,00 TL maddi, 15.000,00 TL manevi tazminatın gözaltına alınma tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
    Bozma ilamına uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre davalı vekilinin ve davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle hükmün, isteme uygun olarak ONANMASINA, 15.11.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi