17. Hukuk Dairesi 2019/4915 E. , 2020/4621 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili ile katılma yoluyla davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili, davacı ... şirketine sigorta kapsamında sigortalı ... işyerinin üst katında bulunan pis su borularının patlaması sonucu eşyalarının zarar görmesi nedeniyle borçlu-davalı aleyhine Hatay 4.İcra Müdürlüğünün 2013/2314 sayılı dosyası ile icra takibine başlandığını, borçlu davalıya yapılan haksız fiilden kaynaklanan zararın rücuen tahsiline dayanılarak ödeme emri gönderilmek suretiyle başlatılan takibe borçlu tarafından yapılan itiraz nedeniyle takibin durdurulduğu açıklanan bu nedenlerle Hatay 4.İcra Müdürlüğünün 2013/2314 sayılı dosyasına davalı-borçlu tarafından yapılan itirazın iptalini ve takibin devamına karar verilmesini, haksız yere itiraz eden borçlu davalının takip konusu alacağın %20"sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini ve yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin davalıya yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma, toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davanın kısmen kabulü ile Davalının Hatay 4. İcra Müdürlüğünün 2013/2314 sayılı takip dosyasına yapmış oldukları itirazın kısmen iptali ile takibin
10.253,50 TL asıl alacak, 278,11 TL işlemiş faiz olmak üzere takibin 10.531,61 TL üzerinden devamına, takip tarihinden itibaren 10.253,50 TL"lik asıl alacağa yıllık % 9 yasal faizi uygulanmasına, koşulları oluşmadığından icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili ile katılma yoluyla davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre katılma yoluyla temyiz eden davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, işyeri sigorta poliçesi kapsamında sigortalısına ödeme yapan davacı ... şirketinin, zararın oluşumunda kusurları olduğunu iddia ettiği davalıdan ödediği bedelin rücuen tahsili istemine ilişkindir.
Rücu davaları; gerçek zararının giderilmesi amacına yönelik olup, zenginleşmeye bir vesile teşkil etmemelidir. Dolayısıyla zarar sorumlusundan halefiyet ilkelerine dayalı olarak talepte bulunan davacı da, ödediği meblağın tamamını değil, ancak zarar görenin uğradığı gerçek zararı, zarar sorumlusu bulunanlardan isteyebilir.
Davacı vekili, sigortalı işyerinde kusuru neticesinde davalının maliki olduğu dairenin pis su borusundaki sızma sonucunda hasar meydana geldiğini açıklayıp sigortalıya ödenen tazminatın rücuan tahsilini talep etmiş, mahkemece inşaat mühendisi, hukukçu bilirkişisi,sıhhı tesisatçı bilirkişisi ile mobilya ustasından alınan 14.03.2015 tarihli bilirkişi raporunda, kusura ilişkin bir oranlama ve hasar tespiti yapılmadan rapor düzenlenmiştir. 15.06.2015 tarihli sigorta tahkim hakemi tarafından hazırlanan raporda ise 14.03.2015 tarihli rapora atıf yaparak %50’şer kusurlu olduklarını, ödenen bedele göre 10.253,50 TL’nin davalıdan talep edilebileceği belirtilmiş olup, bu rapor hükme esas alınmıştır.
Somut olayda; mahkemece kusur ve hesap konusunda usulüne uygun, denetime elverişli bir hesap raporu alınmadığı gibi, hükme esas alınan 15.06.2015 tarihli bilirkişi raporunda yeni bir hesaplama yapılmaksızın davacının hasar dosyasındaki eksper raporu esas alınarak hesaplama yoluna gidilmiştir.
Mahkemece, zarar gördüğü iddia edilen işyerinde hasara ilişkin davacının sigortalısının iştigal ettiği işle ilgili konusunda uzman en az bir bilirkişi ile inşaat bilirkişilerden ayrıntılı ve denetime elverişli rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, katılma yoluyla temyiz eden davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE; (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekili ile katılma yoluyla temyiz eden davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA; peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacı ve katılma yoluyla davalıya geri verilmesine 09/07/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.