22. Hukuk Dairesi 2019/1773 E. , 2019/5594 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraflar vekillerince istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin davalı şirkette 09.09.2007 tarihinde şoför olarak işe başladığını, ücretinden sebepsiz olarak kesintiler yapıldığını, fazla çalışma ücretinin ödenmediğini, işçilik alacaklarını talep ettiğini, işverence ödeme yapılmadığı gibi istifaya zorlandığını ileri sürerek, kıdem tazminatı ile fazla çalışma ücreti ve aylık çalışma ücreti alacaklarını istemiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davacı ile ... Taş. ve Loj.Tic. A.Ş. arasında herhangi bir hukuki münasebet bulunmadığını, davacının dava dışı ... Taşımacılık ve ... San. Tic. Ltd. Şti. işçisi olduğunu, davacının iş akdinin bizzat kendi istifası ile sona erdiğini, davacının ücret alacağının tüm çalışma dönemi için eksiksiz olarak ödendiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, yapılan yargılama sonucunda toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak davanın kısmen kabulüne dair verilen karar davalı-karşı davacı vekilinin temyizi üzerine Dairemizin 2017/8739 esas 2017/21976 karar sayılı ilamı ile işçiye ödenen aylık ücretin miktarı ve ücret talebinin hesaplanması yönlerinden bozulmuştur. Mahkemece bozmaya uyularak devam edilen yargılama neticesinde yazılı gerekçe ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı taraf vekilleri temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Davacının aylık ücret alacağının hesaplanması konusunda da uyuşmazlık bulunmaktadır.
Somut olayda davacı, işe girdiği tarihinden iş sözleşmesinin feshedildiği tarihine kadar olan ücretinden her ay ortalama 300,00 TL kesinti yapıldığını, söz konusu kesintilerin yapılmasına sebep olarak da sefer başına harcadığı akaryakıt miktarının fazla olması neden olarak gösterildiğini iddia ederek eksik ücret alacaklarının ödenmesini istemiştir.
Davacı işçiye ait özlük dosyasında tüm çalışma dönemine ilişkin bir kısım davacının imzasını taşıyan ücret bordroları sunulmuş olup, bozma öncesi mahkemece davacının 2009 yılındaki 8 aya ilişkin ücret bordrlarının imzasız olduğu, bu aylar için ücretinin eksik ödendiği kabul edilerek ücret alacağına hükmedilmiştir. Dairemiz bozma ilamında dosyada mevcut olan banka kayıtları ve davacının imzası bulunan işten ayrılanlara mahsus ücret ödeme bordrosu başlıklı belge ile ilgili bir değerlendirme yapılmadığı belirtilerek ücret bordroları ile banka kayıtlarının tarafların iddia ve savunmalarını karşılayacak şekilde yeniden bir değerlendirmeye tabi tutularak oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerektiği vurgulanmıştır.
Bozma sonrası Mahkemece bozma ilamının 2 nolu bendi gereği aylık ücret miktarına yönelik araştırma yapılmış ve davacının aylık 1.365,00 TL ücret ile çalıştığı kabul edilmiştir. Davacının ücretinden kesinti yapıldığı iddiasına yönelik olarak da bozma öncesi hesap yapılan 2009 yılının 8 ayı yönünden bordrolarda görünen ücret ile bankaya yatan miktar karşılaştırılmış ve bordrolarda tahakkuk ettirilen tutarlar bankaya yatırıldığı gerekçesi ile davacının ücret alacağına yönelik talebinin reddine karar verilmiştir. Söz konusu bordrolar ve bankaya yatan miktarların incelenmesinde davacıya aylık ücret olarak ödenen miktarların 1.365,00 TL"den düşük olduğu görülmüştür.
Bu açıklamalar karşısında davacının ilk bozma kararı öncesi ücret alacağı olduğu belirtilen 2009 yılının 8 ayında bankaya yatan miktarlar göz önüne alınarak ve davacının aylık ücretinin 1.365,00 TL olduğunun kabulü ile davacının dava dilekçesindeki talebi ile bağlı kalınarak aynı zamanda usuli kazanılmış hakların da değerlendirilmesi sureti ile eksik ücret alacağı hesaplanarak hüküm altına alınması gerekirken yazılı gerekçe ile reddine karar verilmesi verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
3-Mahkemece bozma sonrası karşı dava hakkında olumlu olumsuz herhangi bir hüküm kurulmaması da hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
Sonuç: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine, 11.03.2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.