
Esas No: 2016/17249
Karar No: 2016/12931
Karar Tarihi: 22.11.2016
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2016/17249 Esas 2016/12931 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava, ödeme emrinin iptali istemine ilişkindir.
Mahkemece, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Somut olayda, iptali istenen ödeme emirlerinin 2003/6-2003/12 dönemlerine ait prim borçlarına ilişkin olduğu, mahkemece davacının dava dışı Anonim şirkette temsil ve ilzam yetkisi bulunduğu, şirketteki hisselerini 14.01.2004 tarihinde devrettiği, bu durumda hissedar olduğu dönemde hissesi oranında sorumlu olduğundan bahisle davanın kısmen kabulüne karar verildiği anlaşılmıştır.
Tüzel kişi işverenlerin ortak ve yetkililerinin kamu alacaklarından sorumluluğu, 6183 sayılı Kanunun 35, mükerrer 35, mülga 506 sayılı Kanunun 80. ve bazı maddeleri dışında 01.07.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5510 sayılı Kanunun 88. maddesinde düzenlenmiştir.
506 sayılı Kanunun 80/12 maddesi, "Sigorta primlerini haklı sebepleri olmaksızın, birinci fıkrada belirtilen süre içerisinde tahakkuk ve tediye etmeyen kamu kurum ve kuruluşların tahakkuk ve tediye ile görevli kamu görevlileri mesul muhasip, sayman ile tüzelkişiliği haiz diğer işverenlerin üst düzeydeki yönetici veya yetkilileri kuruma karşı, işverenleri ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumludur." hükmünü öngörmüş, 5510 sayılı Kanunun 88/20 maddesi de bazı farklar dışında anılan maddeye paralel düzenleme getirmiş olup, "Kurumun sigorta primleri ve diğer alacakları haklı bir sebep olmaksızın bu Kanunda belirtilen sürelerde ödenmez ise kamu idarelerinin tahakkuk ve tediye ile görevli kamu görevlileri, tüzel kişiliği haiz diğer işverenlerin şirket yönetim kurulu üyeleri de dahil olmak üzere üst düzeydeki yönetici veya yetkilileri ile kanuni temsilcileri Kuruma karşı işverenleri ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumludur. " hükmünü öngörmüştür.
Yukarıda anlatılanlar ışığında, gerek 506 sayılı Yasanın 80/12 ve gerekse de 5510 sayılı Yasanın 88/20 maddeleri gereğince, anonim şirketi temsil ve ilzam yetkisi bulunan şahısların bu yetkileri dönemindeki borçlardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğu ve davacının söz konusu dönemlerde dava dışı anonim şirketin temsil ve ilzam yetkilisi olduğu belirgin olduğundan, borcun tamamından sorumlu olduğundan bahisle davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O hâlde, davalı Kurum avukatının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 22.11.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.