MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

Taraflar arasındaki orman sınırlamasına ve kadastro tesbitine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Davacı ... Yönetimi, ... Köyünde orman sınırlama tesbiti yapılan ve 06/05/2009 tarihinde ilân edilen orman kadastro çalışmasında orman sınırlarının daraltıldığı iddiasıyla 3021 - 3030 nolu O.S. noktaları arasındaki taşınmazların kadastro tesbitinin iptali ile orman vasfıyla Hazine adına tesciline karar verilmesi için kadastro mahkemesinin 2009/140 Esas sayılı dosyasında dava açmış ve 103 ada 1 sayılı parsel bakımından mahkemenin 30.09.2011 tarihli ara kararı ile bu davadan tefrik edilmesine karar verilmiştir.
Mahkemece yapılan yargılama sonucu taşınmaz tutanak aslının incelenmesinde, orman vasfı ile tesbit edilen 103 ada 1 parsel sayılı taşınmazın bu davada davalı olarak gösterilen şahıslar adına tesbit edilmediği, bu parsel açısından husumetin yanlış yöneltildiği, davalıların pasif husumet ehliyetlerinin bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine, 103 ada 1 sayılı parselin tesbit gibi tesbit maliki adına tapuya tesciline karar verilmiş, davacı ... Yönetimi tarafından temyiz edilmekle, hüküm Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 14/02/2013 tarih ve 2012/15027 - 2013/1289 sayılı kararı ile bozulmuştur.
Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; “Mahkemece çekişmeli 103 ada 1 sayılı parsel hakkında husumetin yanlış yönlendirildiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de, ulaşılan sonuç dosya içeriğine uygun düşmemektedir. Şöyle ki; çekişmeli 103 ada 1 parsel hakkında davacı ... Yönetimince açılmış bir dava olmadığından, tutanağın olağan yollarla kesinleştirilmesi için mahkemece kadastro müdürlüğüne gönderilmesi gerekirken, açılmış bir dava varmış gibi dosya tefrik edildikten sonra yeni esasa kaydedilip davanın husumet yönünden reddine karar verilmiş olması doğru görülmemiştir. Ancak, 103 ada 1 sayılı orman parseline ait tutanağın incelenmesinde taşınmazın 2011/136 Esas sayılı dosyada itirazlı olduğu anlaşıldığından bu durum dikkate alınarak, tutanak aslının 2011/136 Esas sayılı dosyaya gönderilmek suretiyle mahkeme esasının bu şekilde kapatılması gerektiği sonucuna ulaşıldığı”na değinilmiştir.
Mahkemece, bozma kararına uyulduktan sonra 2009/140 Esas sayılı dosyası gereği 25/02/2011 tarihinde, itirazlı olduğuna dair şerh verilerek mahkemeye tutanak aslı gönderilen 103 ada 1 parsel sayılı taşınmazın 2009/140 Esas sayılı dosyada ve 103 ada 1 sayılı parsel yönünden davası tefrik edilen 2011/17 Esas sayılı dosyada davacı ... idaresi tarafından dava konusu edilmediği anlaşıldığından hakkında dava açılmayan 103 ada 1 parsel sayılı taşınmaz yönünden karar verilmesine yer olmadığına, 103 ada 1 parsel sayılı taşınmazın tutanak aslının olağan yollarla kesinleştirilmesi için ... Kadastro Müdürlüğü"ne gönderilmesine ve esasın bu şekilde kapatılmasına karar verilmiş, hüküm davacı ... Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, orman sınırlamasına ve kadastro tesbitine itiraz niteliğindedir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 5304 sayılı Kanun ile değişik 3402 sayılı Kanunun 4/3. maddesine göre orman kadastro çalışması yapılmıştır.
Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak hüküm kurulmuş olduğuna göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 13/05/2014 gününde oy birliği ile karar verildi.