20. Hukuk Dairesi 2014/2480 E. , 2014/5508 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi müdahil Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Kadastro sırasında, ... Köyü 134 ada 1 parsel sayılı 7729,21 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, tarla vasfıyla belgesizden kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalı ... ve dahili davalı ... adına, 138 ada 1 parsel sayılı 6536,19 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, tarla vasfıyla belgesizden kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalı ... ve dahili davalı ... adına ve 138 ada 2 parsel sayılı 28.228,43 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, tarla vasfıyla belgesizden kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalı ... ile dahili davalı ... adına tesbit edilmiştir.
Davacı ..., çekişmeli taşınmazların davalı adına yapılan 2/4 hissesinin iptali ile kendi adına tesbit ve tescili istemi ile dava açmış; duruşmada alınan beyanında taşınmazların davalı ... adına tesbit edilen yarı hissesinin kendi adına tesbit edilmesi gerektiğini, diğer yarısının ise ... a ait olduğunu beyan etmiştir.
Mahkemece, davacının ve müdahilin davasının reddine, 138 ada 1 parsel sayılı taşınmazın 1/2"şer hisse ile ... ve ... adına tespit gibi tesciline karar verilmiş, müdahil Hazine tarafından temyiz edilmesi üzerine hüküm, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 11/06/2013 gün ve 2013/2641-6530 sayılı kararı ile bozulmuştur.
Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; “1) Müdahil Hazinenin dava konusu 138 ada 1 parsel sayılı taşınmaza ilişkin temyiz itirazları yönünden;
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi tarafından eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırmada çekişmeli taşınmazın orman sayılmayan yerlerden olduğu anlaşıldığına ve yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile 138 ada 1 sayılı parsel yönünden hükmün onanması gerekmiştir.
2) Müdahil Hazinenin diğer temyiz itirazlarına gelince; davaya konu taşınmazların 134 ada 1, 138 ada 1 ve 138 ada 2 sayılı parseller olmasına ve mahkemece davanın reddine karar verilmiş olmasına rağmen, sadece 138 ada 1 parsel sayılı taşınmaz hakkında hüküm kurulmuş olup, düzenli sicil oluşturmakla görevli olan kadastro mahkemesince 138 ada 2 ve 134 ada 1 parsel sayılı taşınmazlar hakkında hüküm kurulmamış olması doğru görülmemiş ve bu yönden, müdahil Hazinenin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir." denilmiştir.
Mahkemece, bozma kararına uyulduktan sonra dava konusu 138 ada 1 nolu parsel yönünden mahkemenin 14/11/2012 gün ve 2006/112 Esas 2012/23 Karar sayılı ilâmı ile karar verildiği, verilen bu kararın Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 11/06/2013 gün ve 2013/2641 Esas 2013/6530 K. sayılı kararı ile onanarak 16/09/2013 tarihinde kesinleştiğinden, bu parsel yönünden karar verilmesine yer olmadığına, davalı diğer parseller yönünden her iki davacı açısından ispatlanamayan davanın reddi ile dava konusu 134 ada 1 nolu parsel ile 138 ada 2 nolu parselin ½’şer hisse ile ... kızı ... ve ... oğlu ... adına tesbit gibi tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm müdahil Hazine tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kadastro tesbitine itiraz niteliğindedir.
Yörede 5304 sayılı Kanun ile değişik 3402 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılmış ve 04/04/2006 - 04/05/2006 tarihleri arasında ilân edilen orman kadastrosu ile 15/08/2006 - 14/09/2006 tarihleri arasında ilân edilen arazi kadastrosu vardır.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi tarafından eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırmada çekişmeli taşınmazların orman sayılmayan yerlerden olduğu anlaşıldığına ve adına tescil kararı verilen kişiler yararına 3402 sayılı Kanunun 14. maddesinde yazılı kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının oluştuğu belirlenerek yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, Harçlar Kanununun değişik 13/j maddesi gereğince harç alınmasına yer olmadığına, 13/05/2014 gününde oy birliği ile karar verildi.