Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/357
Karar No: 2020/7435
Karar Tarihi: 18.11.2020

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2017/357 Esas 2020/7435 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davanın tazminat istemi yönünden kabulüne, tapu iptali ve tescil talebinin reddine karar verilmiştir. Davacı vekili, davalıların murisi Metin Dikmen’in mirasçılarından intikal eden taşınmazdaki miras hak ve hisselerinin satışının vaadedildiğini, bedellerin ödendiği halde tapunun devredilmediğini ve taşınmazın rayiç değerinin davalılardan tahsilini talep etmiştir. Mahkeme davalı ... yönünden dava atiye bırakılmış, diğer davalılar yönünden tapu iptali ve tescil talebinin reddine, tazminat talebinin kabulüne karar vermiştir. Ancak davacının yargılama giderleri ve vekalet ücreti talebi dikkate alınmadan karar verildiği ve taleple bağlılık ilkesine aykırı hareket edildiği belirtilerek düzeltilmesi istenmiştir. Kararda 6100 sayılı HMK’nın 26/1. maddesi ile ilgili açıklamalar yapılmıştır. Kanun maddesi gereği hakim tarafların talep sonuçlarıyla bağlı olup ondan fazlasına veya başka bir şeye karar vermesi mümkün değildir. Ancak duruma göre talep sonucundan daha azına karar verilmesi mümkündür. Yeniden yargılamaya gerek olmadığından hüküm, 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 438/7. maddesi gereğince düzeltilerek onanmıştır.
14. Hukuk Dairesi         2017/357 E.  ,  2020/7435 K.

    "İçtihat Metni"

    14. Hukuk Dairesi
    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 14.01.2015 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil veya tazminat talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın tazminat istemi yönünden kabulüne dair verilen 08.04.2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar Metin Dikmen mirasçıları tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Dava, gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptal ve tescil mümkün olmadığı taktirde tazminat istemlerine ilişkindir.
    Davacı vekili; müvekkili ile davalı ... ve diğer davalıların murisi Metin Dikmen"in murisleri Mehmet Dikmenden kendilerine intikal edecek 250 parsel sayılı taşınmazdaki miras hak ve hisselerinin Antalya 4. Noterliğinin 10.04.2001 ve 27.04.2001 tarihli gayrimenkul satış vaadi sözleşmeleri ile satışının vaadedildiğini, bedelleri ödendiği halde tapunun devredilmediğini, tapu iptali ve tescil olmazsa taşınmazın rayiç değerinin davalılardan tahsilini dava ve talep etmiş, 09.09.2015 tarihli duruşmadaki imzalı beyanında; davalı ... yönünden davayı atiye bıraktıklarını, tüm davalılar yönünden masraf ve vekalet ücreti taleplerinin bulunmadığını belirtmiş, 04.12.2015 havale tarihli ıslah dilekçesi ile; dava konusu taşınmazın ortaklığın giderilmesi davası sonucu dava dışı 3. kişilere satıldığını ve davalılar hesabına toplam 116.248,00 TL satış bedelinin yatırıldığını, fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla bu bedelin Azmi dışındaki davalılardan tahsilini talep etmiştir.
    Davalı ... vekili; zamanaşımının dolduğunu, davanın reddini savunmuştur.
    Diğer davalılar 20.05.2015 tarihli ön inceleme duruşmasında; davayı kabul ettiklerini beyan etmişlerdir.
    Mahkemece; davalı ... yönünden dava atiye bırakıldığından karar verilmesine yer olmadığına, davanın Metin Dikmen mirasçıları diğer davalılar yönünden tapu iptali ve tescil talebinin reddine, tazminat talebinin kabulüne karar verilmiştir.
    Hüküm, Metin Dikmen mirasçıları davalılar tarafından temyiz edilmiştir.
    6100 sayılı HMK’nın 26/1. maddesi hükmünce hakim tarafların talep sonuçlarıyla bağlı olup ondan fazlasına veya başka bir şeye karar vermesi mümkün değildir. Duruma göre talep sonucundan daha azına karar verebilir. Bu emredici hüküm olduğundan mahkemece kendiliğinden dikkate alınması gerekir. Aynı maddenin 2. bendine göre hakimin tarafların talebiyle bağlı olmadığına dair kanun hükümleri saklı ise de; somut olayda uygulanması gereken böyle bir kanun hükmü bulunmamaktadır. Uygulama ve doktrinde buna taleple bağlılık ilkesi denilmektedir.
    Somut olayda; davacı vekili 09.09.2015 tarihli duruşmadaki imzalı beyanında; tüm davalılar yönünden masraf ve vekalet ücreti taleplerinin bulunmadığını belirtmiştir. Davacı vekilinin bu beyanı dikkate alınmadan taleple bağlılık ilkesine aykırı olacak şekilde yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılardan tahsiline karar verilmesi doğru değildir. Ne var ki; bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 438/7.maddesi gereğince düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalıların temyiz itirazlarının kabulü ile hüküm sonucunun harca ilişkin mükerrer 2. bendinde yer alan "davalılardan ..., Handan Dikmen, Hatice Dikmen, ..."den eşit miktarda" ibarelerinin hükümden çıkarılarak yerine "davacıdan" ibaresinin eklenmesine, hükmün mükerrer 3. bendinde yer alan "davalılardan ..., Handan Dikmen, Hatice Dikmen, ..."den eşit miktarda alınarak davacıya verilmesine" ibarelerinin hükümden çıkarılarak yerine ""davacı üzerinde bırakılmasına"" ibarelerinin eklenmesine, hükmün vekalet ücretine ilişkin 4. bendinin hüküm sonucundan çıkarılmasına yerine ""davacı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına"" cümlesinin eklenmesine, hükmün yargılama giderlerine ilişkin 5. bendinde yer alan "davalılardan ...,... ..."den eşit miktarda alınarak davacıya verilmesine" kelimelerinin hükümden çıkarılarak yerine ""davacı üzerinde bırakılmasına"" ibarelerinin eklenmesine, 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 438/7. maddesi gereğince DEĞİŞTİRİLMİŞ ve DÜZELTİLMİŞ bu şekliyle ONANMASINA, peşin yatırılan harcın yatıranlara iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 18.11.2020 tarihinde oybirliği ile karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi