15. Ceza Dairesi Esas No: 2017/35860 Karar No: 2021/5251 Karar Tarihi: 18.05.2021
Dolandırıcılık - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2017/35860 Esas 2021/5251 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Yargıtay 15. Ceza Dairesi tarafından görülen bir dolandırıcılık davasında, sanıkların beraat kararı verildi. Sanıkların, bir galeride arabanın devrini almak için üstüne 2500 TL vermesi gerektiğini söyleyip daha iyi olan bir arabayla takas etmeyi önermeleri sonrasında, katılıcının kabul etmesi ve senet ödemelerini aksatmamasına rağmen sanıkların aracı üçüncü bir kişiye satması sonucu dolandırıcılık suçu işlemiş oldukları iddia edildi. Ancak, mahkeme sanıkların serbest meslek sahibi olmadığı için dolandırıcılık suçunun serbest meslek erbabı olan kişiler tarafından işlenmesi halini kapsamadığına karar verdi. Bu nedenle sanıkların suçlu bulunamayacağına karar verilerek beraat hükmü verildi. Kararda 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 158/1-i bendinde, serbest meslek erbabı kişiler tarafından mesleklerinden dolayı kendilerine duyulan güvenin kötüye kullanılması sonucu işlenecek nitelikli dolandırıcılık suçu düzenlendiği, ancak sanıkların bu görevlerinin serbest meslek olarak nitelendirilemeyeceği belirtildi. Ayrıca suçların işlendiği tarihlerden bu yana dava zamanaşımı süresinin dolması nedeniyle sanıklar hakkındaki kamu davalarının düşmesine karar verildi.
(Kapatılan)15. Ceza Dairesi 2017/35860 E. , 2021/5251 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi SUÇ : Dolandırıcılık HÜKÜM : Beraat
Nitelikli dolandırıcılık suçundan sanıklar hakkında verilen beraat hükümleri katılanların vekilleri tarafından temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü; Sanıklar ... ve ..."in Selimiye Beldesinde ... Oto Galeri isimli iş yerini işlettikleri, katılan ...’a sattıkları ... arabayı devrini almak için katılan galeriye gittiğinde üstüne 2500TL verdiği takdirde daha iyi olan ve aslen sanık ..." ait ... plakalı araçla takas etmeyi önerdikleri, katılanın da kabul edip 300TL peşin 2200TL lik senet verip aldığı ilk aracı geri verdiği ve diğer aracı aldığı, katılanın senet ödemelerini aksatmamasına rağmen sanıkların aracı üçüncü bir kişiye satıp borcu ödenen senedi ciro ettikleri, akabinde icra takibi yapılarak aracın trafikte bağlandığı, katılan ... ...’in ise ... plakalı aracının satılması için yine sanıkların sahibi olduğu ... Oto Galeriye teslim ettiği, ve aracın satımı konusunda sanıklar ... ve ..."a 05/05/2008 tarihinde vekaletname verdiği, sanıkların aracın satılmadığını belirtmelerine rağmen katılanın aracını 06/05/2008 tarihinde ... ... isimli kişiye sattıkları ve yeni plakasının ... olduğu bunun üzerine müştekinin 23/05/2008 tarihinde şüphelileri azlettiği, müştekinin şüphelilere ulaşamadığı, bu şekilde galericilik yapan sanıklar ... ve ..."in diğer sanık ... ile birlikte katılanları dolandırdıkları iddia olunan somut olayda; 5237 sayılı TCK’nın 158/1-i bendinde, serbest meslek sahibi kişiler tarafından mesleklerinden dolayı kendilerine duyulan güvenin kötüye kullanılması suretiyle işlenmesi, halinin nitelikli dolandırıcılık hali olarak kabul edildiği, 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 65/2 maddesinde, “serbest meslek faaliyeti sermayeden ziyade şahsi mesaiye ilmi veya meslek bilgiye veya ihtisasa dayanan ve ticari mahiyette olmayan işlerin işverene tabi olmaksızın şahsi sorumluluk altında kendi nam ve hesabına yapılmasıdır” şeklinde tanımlandığı, aynı Kanun"un 66. maddesi ise “serbest meslek faaliyetini mutat meslek halinde ifa edenler serbest meslek erbabıdır” denildiği, aynı yasanın 37. maddesinin 4. bendinde ise gayrimenkullerin alım, satım ve inşa işleriyle uğraşanların bu işlerinden doğan kazançlarının bu kanunun uygulanmasında ticari kazanç sayılacağı belirtildiği, yasada kendi nam ve hesabına mesleğin gerektirdiği etik kurallara uygun olarak çalışması gereken kişilerin toplumda kendilerine duyulan güveni kötüye kullanmak suretiyle dolandırıcılık suçunu işlemeleri hali nitelikli dolandırıcılık olarak düzenlenmiş ise de, bu bendin uygulanabilmesi için failin serbest meslek mensubu olması ve dolandırıcılık suçunu da mesleği gereği kendisine duyulan güveni kötüye kullanmak suretiyle işlemesi gerektiği, somut olayda galericilik yapan sanıklar ... ve ...’in bu görevlerinin serbest meslek olarak nitelendirilemeyeceği, bu kapsamda eylemlerin sübut halinde TCK 157/1.md kapsamında kaldığı ve 5237 sayılı TCK"nın 7. ve 5252 sayılı Kanunun 9.madde hükümleri karşısında; sanıklara yüklenen "dolandırıcılık" suçunun kanunda gerektirdiği cezanın türü ve üst sınırı itibariyle tâbi olduğu aynı Kanunun 66/1-e ve 67/4. maddelerinde öngörülen dava zamanaşımı süresinin, suçların işlendiği 06.05.2008 ve 14.05.2008 tarihinden temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği anlaşılmış olup, katılanların vekillerinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan sair yönleri incelenmeyen hükümlerin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususta aynı Yasanın 322. maddesinde öngörülen yetkiye dayanılarak karar verilmesi mümkün olduğundan sanıklar hakkında açılan kamu davalarının gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 5237 sayılı TCK’nun 66/1-e, 67/4 ve 5271 sayılı CMK’nun 223/8. maddeleri uyarınca ayrı ayrı DÜŞMESİNE, 18/05/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.