Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2018/9371 Esas 2019/4184 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
3. Ceza Dairesi
Esas No: 2018/9371
Karar No: 2019/4184
Karar Tarihi: 28.02.2019

Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2018/9371 Esas 2019/4184 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanık hakaret suçundan ceza almamıştır ancak kasten yaralama suçundan mahkum edilmiştir. Ancak yapılan temyizler sonucunda, hükmün sanık lehine güçlü hükümler uygulanması gerektiği belirtilmiş ve bazı hukuki hatalar tespit edilmiştir. Sanığa haksız tahrik hükümlerinin uygulanması gerektiği belirtilerek fazla ceza tayini yapılmaması, ek savunma hakkı tanınmadan 5237 sayılı TCK’nin 87/1-son maddesinin uygulanması nedeniyle CMK'nin 226. maddesine muhalefet edilmemesi, yaralamanın halk arasında bilinen fırça sapı ile yapıldığı ve katılanın sanığa hakaret ettiği için haksız tahrikte bulunduğu, bu nedenle sanık lehine hükümler uygulanması gerektiği belirtilen 5237 sayılı TCK'nin 29. maddesi, sanığın cezasının hak yoksunlukları yönünden değerlendirilmesi gereken Anayasa Mahkemesi kararı sonrasında yeniden değerlendirilmesi gereken 5237 sayılı TCK'nin 53. maddeleridir.
3. Ceza Dairesi         2018/9371 E.  ,  2019/4184 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle evrak okunarak;
    Gereği görüşülüp düşünüldü:
    1) Sanık hakkında hakaret suçundan verilen ceza verilmesine yer olmadığı kararına yönelik temyiz talebinin incelenmesinde;
    Yapılan yargılamaya, toplanan ve karar yerinde açıklanan delillere, mahkemenin kovuşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine, gösterilen gerekçeye ve uygulamaya göre katılan vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA,
    2) Sanık hakkında kasten yaralama suçundan verilen mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
    Yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
    a) Oluşa, tüm dosya kapsamına ve mahalli mahkemenin kabulüne göre, alacak verecek meselesinden çıkan tartışmada, katılan ve sanığın öncelik sırası belli olmayacak şekilde birbirlerine karşılıklı hakaret ettikleri, devamında katılanın fırça sapıyla sanığın eline vurarak basit şekilde yaralamasının ardından sanığın üzerine atılı suçu işlemiş olması karşısında, ilk haksız hareketin katılandan geldiği anlaşılmakla sanık lehine 5237 sayılı TCK"nin 29. maddesi uyarınca haksız tahrik hükümlerinin uygulanması gerektiği halde, yerinde olmayan gerekçe ile uygulanmamasına karar verilerek sanığa fazla ceza tayini,
    b) Ceza Genel Kurulunun 25.04.2017 tarih ve 2015/1167 Esas- 2017/247 Karar sayılı kararında belirtildiği üzere, sanığa ek savunma hakkı tanınmadan iddianamede gösterilmeyen 5237 sayılı TCK’nin 87/1-son maddesinin uygulanması suretiyle 5271 sayılı CMK"nin 226. maddesine muhalefet edilmesi,
    c) Dosyada mevcut doktor raporuna göre katılanın hayati tehlike geçirecek şekilde yaralandığı anlaşılmakla hüküm fıkrasında uygulama maddesinin 5237 sayılı TCK"nin 87/1-d-son maddesi yerine 87/1-e-son olarak hatalı gösterilmesi,
    d) Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas- 2015/85 Karar sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK"nin 53. maddesindeki bazı hükümlerin iptal edilmesi nedeniyle hak yoksunlukları yönünden sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
    Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafii ve katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu nedenlerle 6723 sayılı Kanun"un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 28.02.2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.
























    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.